Allah De Kalbim/24.Bölüm🌹

1.1K 112 26
                                    

Vah kalbim ne çok unutkansın,
Hiç mi hatırlamaya çalışmazsın,
Yoksa sen de mi Allah'ı işi düşmeden hatırlamazsın?
Sen bir gafil, ah sen ne çok ziyandasın.

Vah kalbim ne çok unutkansın,
Seni tok tutan seni hep koruyana niçin geç kalırsın?
Vah kalbim sen bu gidişle ne yapacaksın?
Allah diye diye neden hiç atmazsın?

Vah kalbim ne çok unutkansın,
Nimet içinde yüzersen şükretmek için vakit bulamazsın.
Ağla kalbim üzül, sen pek vefasızsın.
Rabbinin karşısına nasıl çıkacaksın?

Vah kalbim ne çok unutkansın,
Hep böyle geç mi akıllanırsın?
Yoksa sen ahirete hazırlıklı mısın?
Kandırma kendini, sen ümmete layık olmalısın.

Emine Barkın.

***

'Gitme' diyebildi yorgun gönlü ile. Sessizliği kendine dost edindiği kadar kurtulamadığı kafa sesiyle başı epey dertteydi. Ne yapsa ayak izleri silinmezdi. Acı başka bir şey, kara basan birinin ayak izlerini bırakması gibiydi. O ise acıları silip atamıyor kendi yürek yarasının nasıl kabuk bağlayacağını bilmiyordu. Dilinden belli belirsiz duâlar dökülürken namazını kılmak için oturduğu yerden kalkıp abdestini tazelemek için şadırvanın yolunu tuttu Berat.
Berat'ın bu halini görenler bir nevi arkadaşı için üzülürken haramın mutluluk getirmediğini de anlatmaya çalışıyordu. Gönül şeytanın helâl kavramının sınırlarını zorlayarak kimi zaman kendine acı da çektirir. Hilâl'in kurstan gidişi Berat'tan sonra en çok İsmail'in üzülmesine neden oldu. Ona olan hisleri içinde takılıp kalırken içten içe kırgındı. Ne yapacağını bilemeyip derdini Berke ile paylaşmayı denedi.

"O gitti."

"Bir kere yüzüme baktığını görmediğim hâlde onu niye böyle derin bir sevgiyle sevdim ki ben? "

Berke elini İsmail'in omzuna koyup ona destek olabilecek doğru sözcükleri bulmaya çalıştı. Bu durumda ona yardımcı olması şarttı.

"Sen bizim Gmail İsmailimizsin kendini böyle bırakma, bende anlamıyorum daha bir kelâm etmeden ona böyle tutulman ne enteresan. "

"Belki de bu kader bilmiyoruz kardeşim. "

"Öyleyse kaderin için sabret kardeşlerin en güleryüzlüsü. "

"Onun kalbinde biri varken bana yer açar dersin Berke? "

Berke derin bir nefes aldıktan sonra tebessüm ederek yanıtladı soruyu.

"Dinle beni Gmail Bey, dün bavulla giden Hilâl'in veda edişini gördüm. Ona seni sevmiyorum gibi bir şeyler de söyledi anlaşılan Berat'tan beraat etti sevdiğin kız. Sana düşen sabırla kaderinizin birleşmesini beklemek, duâ etmeyi ihmal etme. "

"Ciddi misin sen? Ama bir saniye, onu görmem çok zor olacak. Hem kanser sevdiğimi benden alırsa toprağına gidip çiçek götürmek beni yıkar. Ona bir kere seni seviyorum diyemeden mezar taşını öpmek ne kadar acımasızca olur kim bilir düşünemiyorum. "

İsmail dolan gözlerini silerken Berke ortamını nasıl yumuşatacağını düşünüyordu.

"Allah'tan hiçbir zaman ümit kendimiz unutma dostum, üzülmeyi bırak kötü düşünmeyi de kes. Sevdiğin iyi olacak sen yeter ki inan hadi kalk, Yâsin Sûresi okuyalım. "

Berke üzgün dostunun elinden tutup rahlesine Kurânları koyup eûzü besmele getirip Yâsin-î Şerif okumaya başladı.

***
*Medreseli Bayanlar*

"Ey iman edenler! Başınıza bir sıkıntı geldiği zaman Allah'tan deyip sabrederseniz sonucunda mükafatlandırılırsınız. Aynı şekilde başınıza bir güzel şey geldiği zaman Allah'tan deyip şükredin. Unutmayın ki Allah verdiği sıkıntı ve nimetlerle bizleri imtihan edip sabrımızı ölçüyor. Ne diyor âyette, 'Üzülmeyin, gevşemeyin gerçek mü'minlerseniz yükselecek olan sizlersiniz.' Anlaşıldıkızlar? "

Esra Hoca dersini ihtimamla işlerken kursa yeni gelen Zehra da dikkatinden kaçmadı. Hira ile yan yana oturan kız kardeşi Esra Hoca'nın söyledikleri ile kendini daha iyi hissetmeye başladı. Aynı şekilde Hira da aklına gelen olumsuz düşünceleri biraz olsun aklından uzaklaştırmayı başardı.

"Hoş geldin kızım, yeni misin sen? "

Zehra'ya bakan Hoca tanışması için konuşmayı başlattı.

"Evet hocam artık ablamın yanında olacağım Allah izin verirse. Babama kalsa ilim öğrenmek yerine evlenip başlık parası alıp ona içki alacağım. Babamla sefil bir hayat sürmeyi değil Allah'ın emrettiği hayatı yaşamayı istiyorum ben. "

Zehra'nın sözleri Hoca'yı baya mutlu etti ki en ufak ihtiyacında çekinmeden ona danışması için tembihledi onu. Zorluklara rağmen mücadele eden insanın hali bir başkaydı. Allah sevdiği kulunu daima sınava tabiî tutar, lâkin biz sabırsız kullar hep sınavdan kalan ahireti düşünmeyen insanlarız.

***

"İnanır mısın abi ben hayatımda ilk defa mutlu oldum. "

Mustafa güleryüzlü bir şekilde Ömer'in yüzüne bakıp teşekkür ettiğini beyan etmeye çalışıyordu.

"Kardeşimi bulmuş kadar sevinçliyim seninle, hep mutlu olasın. "

Ömer Mustafa'nın küçük ellerinden tutup ona abdest almayı beraberinde namaz kılmayı öğretmeye başladı.

"Ben sûre ezbere bilmiyorum ama abi. "

Söylediği söz biraz da hüzün doluydu, Rabbi'nin karşısına çıkacağı duâlar ve sûreler hafızasında değildi. Üstelik Kur'an okumayı da öğrenemediğinden epey mahçuptu. Ne yapacaktı minik kalbi? Allah diye atan güzel kalbi İslâm'dan bunca zamandır nasıl uzak yaşayabildi aklı hayretteydi. Onu huzuruna davet eden Rabbî'ne hamd edip Ömer'in tavsiyelerini dinlemeye koyuldu.

"Sûre de ezberler Kur'ân okumayı da öğrenirsin, benim zeki kardeşim sen üzülme. "

Mustafa bu olumlu ve huzur dolu söz karşısında ne diyeceğini bilemeyip Ömer'in yaptığı gibi eûzü-besmele getirdi. Biz her şeye Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle başlarız ki işimiz rast gitsin. Allah lafzının geçmediği yerlerde bereket de olmaz.

"Allah'ın ismiyle başlayıp biten işler hayırla sonuçlanır unutma kardeşim."

Bölüm Sonu.💖

Selamûn Aleyküm güzel kardeşlerim.

Düğün telaşım olduğu için kitaba zaman ayıramıyorum, hatta birçok kitabımı da yayımdan kaldırdım. Daha güzel şeyler yazıp faydalı olmak istiyorum nasip olursa inşaAllâh.

Son nefeste kelime-î şehadet getirip ölmek nasip olsun Allah'ım, bizi doğru yoldan ayırma Rabbim.

Allah'a emanetsiniz canlarım. Sizi çok seviyorum. Dua etmeyi unutmayın bana.😍❤🙈😇

Medreseli Geliyor Where stories live. Discover now