2.BÖLÜM: "Ölümün Kalp Atışları"

157 12 0
                                    

Bring Me The Horizon - Can You Feel My Heart

Bring Me The Horizon - Can You Feel My Heart

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🥀

"Hayata gelme amacımız ne? Ya da bir amacımız var mı? Kimiz, kimlerdeniz? Neden böyleyiz?" diye hayatı sorgulardım. Araştırdım, insanlara sordum ve en önemlisi de benliğimde aradım bunun cevabını. Fakat ne yanıtlayan vardı ne de bu merakımı körelten.

Hayatımda şu ana kadar hiç kimse olmamıştı. Belki de okuduğum kitaplarla kafayı bozup gerçek aşkı beklediğimden midir bilmem, hayatıma kimseyi almadım. Elbette, gece karası, uzun, dalgalı saçlarım ve yine kimselerde bulunmayan gece karası gözlerim, bembeyaz tenimle oldukça dikkat çekiyordum. Güzeldim, yani öyle diyorlardı. Ben de beğeniyordum kendimi tabii, fakat o kadar.

"Pişt! Kalk artık doğum günü kızı, sabah oldu." dedi bir ses hemen tepemden. Ofladım ve biraz zorlanarak gözlerimi açtığım sırada biri bacaklarıma yapıştı ve yataktan aşağı çekildim. Hem kalçam hem de sırtımda hafif bir sızı hissettiğimde acıyla sızlandım. "Ah! Seni geberteceğim Jonathan Flores!"

Acımı unutup hızla ayaklandığımda 'sevgili' ikizim odadan telaşla çıktı ve koşmaya başladı. "Bak uyandın işte ne güzel. Bu arada iyi ki doğdun!"

Ardından koşmaya başladığımda alt kata inen merdivenlere yöneldi ve geniş merdivenin korkuluğuna oturup aşağı kaydı. "Oha, Jonathan!"

Başımı eğip aşağı baktığımda merdivenlerin sonundan kahverengi gözleriyle bana tatlı tatlı gülümsüyordu. "Bazen ne kadar şanslıyım diye düşünüyorum."

Kaşlarım anlıma doğru kavislendi. Uyku mahmurluğumdan gram eser kalmamıştı. Bu çocuk bu işi beceriyordu. "Öyle mi?"

Onaylarcasına mırıldandı. "Öyle. Diyorum ki bak Jonathan sen ne kadar da mükemmel bir insansın, bu dünyada Jocelyn gibi beceriksiz ve çirkinler de var."

Dudaklarım şaşkınlıkla aralandığında kaşlarımı çattım. "Demek öyle." Ardından aklıma gelen sinsilikle gece karası gözlerim kısıldı ve kollarımı önümde birleştirip merdivenin korkuluğuna yasladım. Gülümsedim. "Celeste, ona söyleyeceklerimi duyunca senin hakkında harikulade fikirlere varacaktır."

Evet, benim zavallı kardeşim Jonathan, en yakın arkadaşım Celeste'den hoşlanıyordu.

Daha ilk kelimede yüzündeki gülümseme ve masum bakışları silindiğinde yerine gözlerini kocaman aralamış tuhaf bir edayla bana bakan Jonathan geldi. "Yapmazsın, yapamazsın." Duraksadı ve hızla merdivenleri çıkıp yanıma ulaştı. "Yapmazsın değil mi? Benim gibi bir yakışıklıya bunu yapamazsın. Biliyorum sen de bazen diyorsun, ben ne kadar şanslıyım 9 ay boyunca bu yakışıklıyla aynı karnı paylaşmışım."

GÜLLER VADİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin