24.Bölüm

8.1K 678 25
                                    

Sevdiğim adamın dört duvar arasında ki esareti ve insanın kalbinin içindeki esareti. İkisi de müthiş bir mahkumiyet barındırıyor. Bir yerde kapalı kalmak uzakta olmasa da dokunamadığın birine duyduğun özlemden daha mı kötüdür? Hayır, değil. Ve benim yaşadığım bu duygu bir korkuya, sevgiye, hüzne esaret olmaktı. Hepimizin biraz biraz içinde bulundurduğu esaretti. Eğer bir cümleye konulmak isteseydi bu esaret; insanın içindeki duygularına esir olmasıydı. Dört duvar sadece bir yapıştırmaydı. Burada benim ve aşık olduğum safir gözlü adamın esareti bir şekilde yer değiştirmişti. Ben dışarıda hürken ruhum Berzah'ın dört duvarındaydı. Onun girdiği bu hapishane, duvarın ardında ki koğuş sadece onu değil beni de esir etmişti. Birimiz dört duvarın arasındaydık diğerimiz bir kalbin sonsuz duvarlarının ardında. Berzah'ın esaretinde bende vardım. İçimin duvarlarına çarpan yokluğu yüreğimi sızlatıyordu. Yanımda olmayışı endişemi ikiye üçe katlıyordu. Onu en son gördüğüm de aramızda olan camın ardından bana demişti ki:

"Sihirli sözcüğün işte bu... Biz bunu da bir imtihan saymayalım mı? Sakın bunun için kendini üzme ve bana sonsuza kadar burada kalacakmışım gibi bakma. Sen bana böyle baktığında kendimi gerçekten mahkummuş gibi hissediyorum."

Bir hafta geçti polislerin onu alıp götürmesinin üzerinden. Berzah'ın tutukluluk süresinin uzatılmasının üzerinden ise tam dokuz gün geçti. Bu geçen her gün bir ay gibiydi benim için. Onu bir kez mahkeme günü gördüm, bir kez de iki gün önce ziyarete gittiğim gün ama hala açık görüşe izin vermiyorlardı ve onu bir camın ardından görmek beni çok üzmüştü. Kendimi tutamayıp ağlamaya başladığımda onun da kötü hissedeceğini düşünmemiştim. Benden daha kötü bir durumdaydı ama hala beni teselli edecek yürekliliği gösteriyordu. Berzah bana hissettirmemeye çalışıyordu ama son bir haftadır delirmek üzereydi. Ona göre değildi bir dört duvarın içine tıkılmak. O kalbinde de özgür olamayan biriydi ve karşısında duran duvarlar içine yığılıyordu.

Zeyd'in Erkan Tuğ'a açtığı dava askıya alınmış; Berzah, Hasan Özer'i öldürmek suçundan tutuklanmıştı. Hem de profesyonel bir biçimde kanıtlanarak. Bunlardan en önemlisi de evde yapılan aramada cinayet silahının Berzah'ın kasasında duran İbrahim Akad'ın silahı olarak bulunmasıydı. Tabi ki bunun arkasında kimin olduğunu biliyorduk. Erkan Bey ters köşe yapmış hem kendi suçlamalarını kaldırtmış hem Berzah'ı içinden çıkılamayacak bir işe sokmuş hem de bu düğümü çözecek tek kişiyi ortadan kaldırmıştı.

Berzah'ı polislerin götürdüğü gün Zeyd de ortadan kayboldu. En ihtiyacımız olduğu bir anda hem de. Herkesin eli kolu bağlıydı. Berzah da Talha da Zeyd'i kimin sakladığını biliyorlardı ama ellerinden bir şey gelmiyordu. Masa'nın da kuralları vardı ve bu saçma sapan kurallar bizim elimizi kolumuzu bağlıyordu. Eğer Erkan Bey'den Zeyd'i istiyorsak onu tehdit etmemiz gerektiğinden artık bende emindim. Sorun şu ki onu tehdit edecek tek kaynağımız da hala hastane de yatmaktaydı. Ki bu mümkün olsaydı dahi Asude'yi bu işe karıştırmalarını asla istemezdim, buna izin vermezdim. Hala hastanede olduğunu biliyordum. Herkes intihar ettiğini düşünüyordu en büyük sebebi ise sevdiğim adamdı onlara göre ama ben buna inanmıyordum. Asude o pişmanlığını tekrarlayacak biri değildi bunu onunla sadece bir kez ettiğimiz sohbetin sonunda anlamıştım. Sanırım onun şimdiki halinin tek sebebi babasıydı.

Babam tüm tanıdığı dostlarını aramış bir yol bulmaya çalışmıştı ama sonuç hep aynıydı. Talha elinin uzandığı her yerde Zeyd'i arıyordu ama çabalar nafileydi. Zeyd yoktu ve o yoksa Berzah'ın beraat kararı da yoktu. Talha'nın da Berzah'tan bir farkı yok, o da delirmek üzere. Zeyd'i bulamıyor, Berzah'ı kurtaramıyor ve babasının onu bu işin içinden çekip almak isteyerek ona baskı uygulaması ise onu arada bırakıyordu. Elinde olsa çoktan yapışmıştı Erkan Bey'in yakasına ama onu tutan babasıydı. Nuh Bey, Talha'nın bu işe karışmasını kesinlikle istemiyordu ama oğlu kardeşim dediği insanın yanında duruyor babasının bu sözünü çiğniyordu.

NUNWhere stories live. Discover now