22. Bölüm

4.5K 228 64
                                    

En baştan söyliyim Vic'e küfür etmeyin kendinizi onun yerine koyun lütfen. İyi okumalar :)

Victoria

Dün olanlardan dolayı suçluluk içinde kalktım sabah. Calum Michael'ı evden dışarı sürüklemek zorunda kalmıştı. Tek yaptığı oturup duvara bakmaktı.

Telefonumu kontrol ettim ve Luke'tan ne zaman hazır olursam onun evinde takılmayı teklif eden bir mesaj vardı. Ona geleceğimi söyledim daha doğrusu mesaj attım.Hazırlandım, yemek yedim ve çıktım. Luke'un evine vardığımda kapıda bekliyordu.

Gülümsedi ve ellerini kalçalarıma koyup dudaklarını dudağıma bastırdı. Suçluluk hissini bir kenara attım. O geri çekilirken yüzünü ellerimle kavrayıp tekrar kendime çektim ve öptüm. Geri çekildim ve gülümsedim.

"Seni seviyorum." dedi elimi kavrayarak.

"Luke, seni seviyorum. Seni çok seviyorum." dedim.

Seviyorum.

Ama şu an tek hissettiğim suçluluk. Onu aldattım. İçeri girdik ve koltuğa oturduk. Yanına oturmuştum parmaklarımızı birleştirdim.

"Dün gece neden gelemedin?" diye sordu.

"Mic- ailemle birlikteydim." dedim saklamaya çalışarak.

"Vicky bana yalan söyleme." dedi sessizce.

"Peki. Biraz Michael'la birlikteydim birazda Calum'la." dedim.

Elimi sıkıca kavradı "Neden?"

"Michael'la sen ve ben hakkında konuşuyorduk. Calum geldi ve Michael'ı götürdü." dedim.

Olanları anlattım. Sadece tüm hikayeyi değil...

"Ah. Tamam." diye cevapladı.

"Sorun yok dimi?" diye sordum.

"Evet. Sadece diğer çocuklarla yalnız olmandan hoşlanmıyorum. Ama hiçbir şey olmayacağını biliyorum. Bilmiyorum." diye cevapladı.

Bunu benim için zorlaştırıyordu. Cevap olaral sadece kafamı salladım. Ona anlatmam gerekiyodu. 

Ama nasıl? Ne zaman?

"İyi misin?" diye sordu Luke.

"Imm  evet, iyiyim." diye cevapladım zorla gülümseyerek.

"Pekala bu gece yemeğe çıkmak ister misin diye sormak istiyorum? Gerçek bir randevu gibi? Çocuklar gittiğimiz her yere bizimle birlikte geliyor bilmiyorum farklı olsun dimi." dedi gergin görünüyordu.

Gözyaşlarım dolmaya başlamıştı. Anlatmam gerekiyordu. Bunu yapamam.

"Vic? Üzgünüm. Yalnış bir şey mi dedim?" dedi Luke beni yakınlaştırarak.

"Senin hatan değil Luke. Benim hatam."dedim.

Bi gözyaşı çeneme doğru aktı ve Luke onu başparmağıyla sildi.

"Ne oldu?" diye sordu sessizce.

"Benden nefret edeceksin." dedim.

"Hayır. Hayır Vicky. Senden asla nefret etmem." dedi.

"Luke, edeceksin." dedim.

"Neler olduğunu anlat bana." diye cevapladı.

"Michael ve ben... Biz öpüştük." dedim.

İncinmiş ve acı çeken bir ifadeyle benden uzaklaştı. 

"Bunu neden yaptın?!" diye yakındı.

"Luke lütfen." gözyaşlarım yüzüme hücum ediyordu "O beni öptü. Neden bilmiyorum! Ama onu durdurmadım." 

Gözleri dolmuş akmaması için kendini tutuyordu "Na-Nasıl yaparsın?"

"Bir şey ifade etmedi bana inanmak zorundasın. Seni seviyorum. Michael'ı değil. O sadece bir arkadaş." dedim.

"Yalnız kalmam gerekiyor." dedi.

"Lütfen Michael'ı incitme. Lütfen. Ne kadar kızgın olsanda bunu haketmiyor." diye yalvardım.

"Sadece git." diye cevapladı.

Kafamı salladım ve kendimi evden dışarı attım. Evimin önüne gelip yere oturdum ve ağlamaya başladım. Bir arabanın durduğunu duydum bu Ashton'ın arabasıydı o, Michael ve Calum indiler.

"Vic iyi misin?" diye sordu Calum.

"Ona anlattım." tek dediğim buydu.

Michael gerildi ve elleriyle yüzünü kapatıp arabaya yaslandı. 

"Nereye gidiyorsunuz?" diye sordum.

"Luke'a gidiyorduk." dedi Ash.

"Hayır oraya şimdi gidemezsiniz.O böyleyken değil. Özellikle sen Michael." dedim.

"Kafam karıştı." dedi Ashton.

Herkes onu duymazdan geldi ve Calum yanıma oturdu.

"Ne oldu?" diye sordu Calum.

"Pekala durumu zorlaştıran şeyler söylüyordu bu yüzden bende ona anlattım, Michael'ın beni öptüğünü, ve o-o altüst oldu. Ağlamak üzereydi. Onu kırdım. En kötüsü de Michael'ı dövmemesi için ona yalvardım. Sonra yalnız kalmak istedi." diye açıkladım.

"Vaov, vaov. Burada dur. Bunlar oldu mu gerçekten?" diye Ashton girdi araya.

Kafamı salladım ve Calum'un omzunda ağladım oda kolunu etrafıma sardı.

"İyi olacak." diye fısıldadi Calum.

"Ya Luke beni istemezse artık?" diye sordum.

Ashton'a baktı ve Michael'la arabada konuşmasını söyledi. Onlar gittikten sonra bana döndü.

"Dürüstçe düşündüğümü mü söylememi istersin yoksa sevecen olup yalan söylememi mi?" diye cevapladı.

"Bana yalan söyleme." dedim.

Derin nefes aldı. "Seni affedecek ve sana geri dönecek demek isterdim ama doğrusu böyle olacağını düşünmüyorum. Onu aldattın. Michael'la. En yakın arkadaşlarından biriyle. Seni çok seviyor ama büyük ihtimalle şu an düşündüğü tek şey Michael'la öpüşmen. Bu onu öldürüyor olmalı. Michael'ı batırmayı planlıyordur. Ne kadar seninle olmak istese de sana karşı olan güvenini yitirdi. Bundan sonra tekrar birlikte olur musunuz bilmiyorum." 

Kollarında hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım ve o iç çekti "Üzgünüm Vic. Yanlış olabilirim. Seni affedebilir. Belki de sadece Michael'ı dövmesi gerekiyordur. Biz senin için buradayız tamam mı?" 

"Teşekkür ederim Calum. Teşekkür ederim." dedim ve ona sarıldım.

Bu çok zor olacaktı. Eğer Luke tekrar birlikte olmak istemezce birbirimizden uzaklaşacaktık. Neler olacak? Diğer çocuklarla arkadaş kalacak mıyım? Ve Luke? Ne düşüneceğimi bilmiyorum.

Kafamı çevirdim ve görmek istemediğim birşey gördüm. Luke sokakta bize doğru yürüyordu.

Hikayenin orjinalinde yazar Vic'e bir ünlü koymamış isterseniz biz birini bulabiliriz. Yoruma veya bana özelden önerilerinizi atabilirsiniz. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum :)

Friends or More? // Luke Hemmings (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin