Calum Is Always Calum.

645 47 17
                                    

Sabah Shawn'ın ağlama sesiyle uyandım. Hafifçe doğrulurken bir yandan gözümü ovalıyordum. "Sen hiç uyumaz mısın?" dedim ona doğru. Tabiki de ağlamaya devam etti. O sırada Ashton uyanmış , uykulu sesiyle "Kapatma düğmesi yok mu bunun ?" diyordu. Shawn'ı susturmaya çalışıyordum. "Bunu annesine geri vermenin vakti geldi artık." diyip içeriye geçtim , odadan. 

   İçeriye geçip onu kucağımda daha çok sallamaya başladım bir yandan da "Eveet artık susar mısın?" diye ona doğru gülümsüyordum. Ama ıçimden "Sus küçük şeytan." diyordum.

    O sırada içeriye birisi geldi. Gelen Anne'idi. "Siz ne zaman geldiniz? Bu arada günaydın. " dedim ona doğru.

Ellerini saçlarının arasından geçirirken "Ah günaydın Jess. Gece geldik ama siz uyuyordunuz. Shawn'ı annesine götüreceğim öğlen. " dedi.

   "Evet gitse iyi olur aslında. " dedim gülerek. Shawn tekrar ağlamaya başladı. "Tamam öyle bir şey demedim. " dedim.  Anne güldü. "Tamam sen bana ver Shawn'ı , uyumaya git. Saat çok erken. " diyip Shawn'ı onun kucağına verdim.

  "Cidden dünyanın en iyi kişisiniz. Sizi seviyorum." dedim heyecanlı bir şekilde.  "Hadii sen git iyi uykular. " dedi gülerek.

  Hemen yatağa geri döndüm. Ashton yarı uyanık bir şekilde yatakta yatıyordu. "Annem gelmiş mi?" dedi.

"Evet gelmişler. Shawn'a o bakıyor şimdi. Ah uyumak ıstiyorum. " dedim gözlerimi kapatarak.

  O sırada karnımda bir el hissettim. "Ashton o elini çek ordan yoksa seni keserim." dedim gözlerim kapalıyken.

Ses gelmemişti. Bu sırada gıdıklanmaya başladım. "Ash çek o elini. Beni yalnız bırak uyumak istiyorum. " diyerek yönümü değiştirdim.

  "Ashton uyu. Lütfen. " diyordum bir yandan.

"Tamam uyuyorum zaten. Sadece hisslerini kontrol ettim. " dedi gülerek.

"Salak , kapa çeneni ve uyu. " dedim en huysuz sesimle.

  

   Gözlerimi açarken birden karnım ağrımaya başladı. Yataktan hızlıdır bir şekilde kalkıp lavaboya koştum. 

   Odaya geri döndüğümde Ashton giyiniyordu. "Ah Jessica bugün kayıt var. Maalesef stüdyoda alacağım. " dedi saçlarını düzelterek. "Tamam o zaman ben de annen ile takılırım. Biraz dedikodu yaparız. " dedim göz kırparak. "Aslında o da olmayacak çocuklardan bazılarının işi bugün değil. " dedi.

"Lütfen Calum ile kalacaksın deme. " dedim gözlerimi sıkarak.

Güldü. "Maalesef öyle olacak. "

"Ashton lütfen Calum deme bana. Calum ile yanyana olduğumda sonumu mutfakta buluyorum. " diye kolundan tutup yalvarmaya başladım.

"Jessica uslu bir kız ol ve Calum amcan ıle kal. " dedi ciddi bir şekilde. "Bunların sonucu göreceksin sen. " diyip odadan mutfağa geçtim.

"Tam zamanında geldin. Ben de sizi çağıracaktım." dedi Anne , masayı hazırlarken.

Ona yardım ettim. Daha sonra Lauren ve Harry içeri geldi. Hep beraber kahvaltı yapmaya başladık. Anne Ash'e çağırıyordu o gelmiyordu. Bu çocuk neden böyle diye sorasım geldi ona.

Daha sonra ,sonunda, içeri geldi. "Benim gitmem lazım hemen. " diyerek annesinin ve Lauren'in yanağından öptü. "Kayıtlar var. " dedi Harry'nin saçınızın karıştırırken. "Ben gidiyorum. İhtiyacınız varsa arayın. Görüşürüz Jess." diyerek hızlıca evden çıktı.

Anne "Aranız mı kötü?" diye sordu bana. Kafamı hayır anlamında salladım. "Beni bugün Calum ile bırakacak. Sürekli yemek yaptırıyor da bana. " dedim , derin nefes alarak. Hafifçe güldü. "Calum her zaman Calum'dır. " dır. 

The Only Reason // irwinWhere stories live. Discover now