The Only Reason // irwin

Everything's Bad.

    Çantamı düzenlerken Ashton geldi. ‘’Oraya gidip işleri düzeltmeden gelmek yok tamam mı?’’ dedi. Ona doğru döndüm. ‘’Evet yok. Oraya gideceğim. Herkesle aram düzelecek sonra senin yanına geleceğim.’’ dedim dudağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra. Güldü. ‘’Evet , işte benim kızım!’’ dedi.Gülümsedim.

   Geri dönerek çantamı düzenlemeye devam ettim. ‘’Siz gideceksiniz dimi bugün?’’ dedim. ‘’İlk ailelerimizin yanına gideceğiz ondan sonra uçağa binip konserlere devam edeceğiz. Orada bir sürü iş var.’’ dedi. ‘’Ha tamam o zaman. Sonra ben geleceğim yanınıza , tur bitecek. ‘’ dedim dudağımı kemirirken. ‘’Evet ondan sonra Londra’ya gideceğiz , umarım. Sonra orada kalacağız. ‘’ dedi. Çantamı topladıktan sonra yatağın üstüne koydum. ‘’Evet , öyle olacak. Ben de 4 saat sonra gidiyorum. Size kim dayanacak bilmiyorum. ‘’ dedim gülerek. ‘’Orasını biz de bilmiyoruz. ‘’ dedi.

    O sırada kapı çaldı. Ashton kapıyı açmaya gitti. Calum duruyordu karşımızda. ‘’Jessica gidiyormuşsun. ‘’ dedi dudaklarını bükerek.

‘’Evet ama bu geri dönmeyeceğim anlamına gelmiyor Calum.’’ dedim ona doğru yürürken. Kollarını açtı , ona sarıldım.

 ‘’Ashton eğer bu kızdan ayrılırsan seni öldürürüm.’’ dedi Calum kıkırdayarak.

‘’Yapmayacağım.’’ Dedi Ashton. ‘’Hadi çocuklar , diğerlerinin yanına gidelim.’’ dedim Calum’dan ayrılarak.

  Ashton gözlüğünü alıp ‘’Tamam hadi. ‘’ dedi. Kapıdan çıkıp Calum ve Ash’in ortasında yürümeye başladım.

 ‘’Siz çocuklar gerçekten beni kısa hissettiriyorsunuz. ‘’ dedim ciddi bir şekilde. Calum kaşlarını kaldırarak ‘’Bunu Ashton için mi söylüyorsun?’’ dedi.

  ‘’Kapa çeneni Calum.’’ dedi Ashton ona vurmaya çalışarak.

‘’Ondan kısa olduğum için evet. ‘’ dedim gülerek. ‘’Luke ve Michael zaten fazla gelişmiş. ‘’ diye devam ettim. Güldüler.

 ‘’Luke 17 yaşında daha.. ‘’ dedim derin bir nefes alırken. Calum ve Ashton aynı anda ‘’O 18 şimdi Jessica. ‘’ dediler. Birden bağırarak ‘’O hala 17 yaşında!’’ dedim. Daha sonra küçük bir kahkaha attım. Cidden benim için o hala 17 yaşında bir çocuk. Sarışın çocuk.

   Luke’un odasına geldik. Calum’da anahtar vardı kapıyı açtı. İçeriye girdiğimizde Luke ve Michael yine tartışıyorlardı.  ‘’Bu sefer ne oldu? ‘’ dedi Ashton gülerek. Michael derin nefes alarak ‘’Luke , Daniel’ı elimden almak istiyor. ‘’ dedi. Luke heyecanlı bir şekilde ‘’Sadece bakacaktım. ‘’ dedi. Daniel , Michael’ın pelüş  aslanıydı. ‘’Demiştim size. ‘’ dedim Calum ve Ash’e bakarak. ‘’O hala 17. ‘’

   Michael ‘’Ben senin penguenini almıyorum Lucas. ‘’ dedi ve küfretti. Onlara bakıp sadece gülüyordum.

 Luke ‘’Ama oyuncak telefonumu kırdın. ‘’ dedi bağırarak. Ben , Ashton ve Calum onlara bakıp sadece gülüyorduk. Cidden komikti. Calum yerinden kalktı Michael’ın elinden aslanı aldı. Michael birden bağırmaya başladı. ‘’Bu benim olabilir. ‘’ diyerek Calum’ın elinden aldım. Michael’ın öldürücü bakışları baskı yapıyordu.

  Ashton ‘’Çocuklar sadece bir oyuncak. ‘’ dedi ve hızlıca Ash’e bağırdım. ‘’Kapa çeneni.’’ dedim.  

‘’Bu ben de kalacak. ‘’ dedim yeniden.

 -------------------------------------------------------------------------------------

Elini sıkıca tuttum. ‘’Şu saat farklarından nefret ediyorum.’’ dedim puflayarak.