ANKARA GÜN IŞIĞI BAŞLANGIÇ YILDIZ 4-1

GÖRÜNTÜYÜ DURDURUN...ADAMIN SURATINI GÖRMEK İSTİYORUM

Muhtemelen silahı kullanan kişilerde Askerdi...sana yada ailene kastedecek bir düşmanınız varmıydı...

Hayır dedi Adam....Bu arada BENİM ADIM ANIL YAZGAN....

Eyvallah dedi Behzat...

Akşam saatlerine kadar Behzat , Cevdet ve Anıl evde araştırma yaptılar....

Fakat bir şey bulamadılar...

Ankara'da Kış mevsimlerinde hava erken kararır ve Erkenden soğumaya başlar...

Bunun en açık örneğini Behzat o gün yaşamıştı belki de....

Sorsalar belki yarım saat geçmişti ama Hayaletin aramasıyla aradan 5 saat geçtiğinin farkına vardı....

" Abi....benim adam cihazı tamir etmeyi başarmış....elimde şimdi...ne yapayım " diye sordu...

" Akbabayla Harun'a haber ver....benim eve geçin la....bizde geliyoruz " dedi...

Telefonu kapattıktan sonra Bozuk cihazı tamir etmişler La...hadi gidiyoruz dedi....

Evden çıkarak Behzat'ın gazi caddesindeki evlerine gitmeleri yaklaşık 1 saatlerini aldı...

Eve geldiklerinde herkesin çoktan yerlerine yerleştiklerini gördü...

Biralar açılmış , kaloriferler yakılmıştı...

Aile evindeydi..

Babalarını bekliyor gibiydiler....

Behzat gelir gelmez Harun ayağa kalktı " Buyur abi gel..." dedi...

Görüntüleri izlemesi için kurulmuş bilgisayarın tam karşısındaki koltukta yerini aldı Behzat...

Harun'un eşi Eda bilgisayarı açtı...kablolar ile cihazı bilgisayara bağladı...

Sonrada bazı programları açıp en sonunda görüntüleri izlemeye başladılar....

Hayalet " abi benim adam...cihazın içindeki harddisk denen parçayı çıkarmak çok uğraştıklarını ama o parçayı çıkartmak için çabalarken içindeki 4 5 parçayı talan ettiklerini söyledi...ama bizimki elindeki malzemelerle tamir etmeyi başarmış...yani her kimse bu adamlar...olayın üstünü kapatmaya çok çalışmışlar ama başaramamışlar..."

Haaa dedi Behzat sadece....sonrada hadi açında izleyelim neyin nesiymiş...diyerek birasından bir yudum içti...

Peki amirim dedi Eda....Play tuşuna bastı...

Görüntüler sabahtan itibaren başlıyordu....gelen giden kimse yoktu....

Olay ne zaman olmuş diye sordu Akbaba...

Tahsin Müdür..." Emir sabah saat 9 : 23 'te olduğunu söylemişti....o zamana kadar çekebiliriz" diyerek cevap verdi...

Eda bilgisayarda bir şeyler ayarladıktan sonra " tamam amirim ayarladım...birazdan dedikleri zamana kadar gelecek " dedi....

Biraz izledikten sonra gerçekten siyah giyinimli bahse uygun birisi apartmandan içeri girmiş bulundu....

Saçı asker traşı gibi kesilmiş duruşu ve hareketleri ile asker olduğu her halinden belli birisiydi bu....

Üzerindeki elbise dışında....

Bir müddet sonra dışarı çıktı...

Koşarak kapıdan çıkarken son anda kamerayı fark etmişti adam...

Suratı apaçık ortadaydı....

Anıl " GÖRÜNTÜYÜ DURDURUN " dedi....

Efendim dedi Tahsin Müdür..." GÖRÜNTÜYÜ DURDURUN...ADAMIN SURATINI GÖRMEK İSTİYORUM "

Görüntüyü durdurdular....

Anıl ailesinin Katili ile gözgöze bakıyordu adeta....

İŞİN KÖTÜSÜ BU ADAMI TANIYORDU....