Sevduğum (neftah)

20. Bölüm

Nefes'ten

Telefonum çalıyordu. Doruk arıyordu. Hemen açtım.

  Efendim Doruk'cum.
  Nefes nerdesin?
  Eve geliyorum. Tahir'in arabasındayım. Bir şey mi oldu?
  Yok bir şey olmadı. Seni merak ettim sadece.
  Ya sen beni mi merak ettin? Yerim seni ya.
  Merak edicem tabi. Neyse sana bir sürprizim var.
  Sürpriz mi? Ne sürprizi?
  Kızım sürpriz diyorum. Sürpriz söylenir mi hiç?
  Ya Doruk meraktan çatlarım ki ben. Hadi söyle, lütfen lütfen lütfen.
  Tamam söylüyorum. Sen oraya gitmeyi çok seviyorsun.
  Biliyorsun ki ben bir çok yere gitmeyi çok seviyorum.
  Orası öyle de. Neyse tamam açıkça söyliycem. Karaoke bara gidiyoruz.
  Ne? Gerçekten mi?
  Gerçekten.
  Ya sen bitanesin ya bitanesin. Sen arkadaşların en kralısın, en adamısın, en yakışıklısısın, en karizmatiğisin...
  Yuh Nefes. Kızım yavaş da.
  Sana ne oluyor be? Arkadaşımla konuşuyorum burda.
  Adam gibi konuş.
  Allah Allah.
  Nefes noluyor?
  Yok bir şey. Ben devam edeyim.
  Nefes bu yalakalığın işe yaramaz.
  Ne yalakalığı canım? Ben kim yalakalık yapmak kim? Dimi ama?
  Nefes yemezler canım.
  Of ama Doruk lütfen.

Arkadan Berrak'ın sesi geldi.

  Aynısını ben de yaptım. Yemedi canım.
  Yaa yemedi mi? Berrak ben gelene kadar biraz daha...
  Olmaz Nefes. Olmaz.
  Off tamam be. İnatçı Doruk. Nolucak? Kapatıyorum ben.

Dedim ve telefonu kapattım.

  Allah'ım her yanım hödüklerle dolu ya.
  Kızım gene baa laf mi sokaysun sen?
  Sadece sana değil. Doruk'a da.
  Ne oldi? Ne diyi? Ne sürprizi?
  Karaoke bara gidecekmişiz.
  Yuh! Gitmiysun.  
  Allah Allah ya. Sanane acaba?
  Gitmiysun dedum.
  Doruk'la gidicem ya, ne var bunda?
  Ben de geliyrum.
  İyi gel.
  Karşi çikmadun.
  Niye karşı çıkayım ki? Gelme desem dinleyeceksin sanki beni. Hem babamın yeri mi ki sana gelme diyeyim?
  Babanun yeri olsa gelme diyecesun yani.
  Ya ben öyle bir şey mi dedim? Lafın gelişi yani.
  Şaka yaptum kızım. Neyse sen Doruk'a ne diydin oyle? 
  Ne diyordum?
  Yakişiklu, kral filan.
  Heee o mu?
  Heee o.
  Yalakalık yapıyordum.
  Bide "Yalakaluk kim ben kim?" Diydın. Ne yalakaluğu bu?
  Ya o da senin gibi giydiğimize karışıyor da. Aslında normalde o kadar da çok karışmaz. Ama böyle yerlere gidince baya bi karışır.
  O da mi karişiy? Bak şindi birazcuk sevdum oni.
  Hödüksün sen hödük.

Gelmiştik. Arabadan indim. Tahir arkamdan bağırdı.

 Gideceğunuz saati baa haber verursun. Ayruca adam gibi giyun.

  Sanane be sanane. İstediğim gibi giyinirim.

Tahir arabadan indi.

  Baa bak Nefes. Benum ayarlarumla oynama.
  Allah Allah ya. Sen benim ayarlarımla oynuyorsun ama.
  Nefes dedum.
  Ben de Tahir dedum.

Çok bağırıyorduk. Sanırım Doruk ve Berrak sesleri duydu ki dışarı çıktılar.

  Ne oluyor burda?

Diye sordu Doruk. Ama ona cevap vermeden Tahir'le tartışmama devam ettim.

  Nefes kızım bi söz dinle da.
  Sen dinliyor musun?
  Ula neyuni dinleyeyum senun? Adam gibi bir şey dedun da ben mi dinlemedum?
  Adam gibi bir şey mi? Adam gibi ne ya? Adam gibi giyin, adam gibi bir şey söyle. Ne bu böyle be? Adam gibi ne?
  Baa bak Nefes. Adam gibi giyinecesun. Yoksa bak bakalum oyle yere bir daha gidebiliy misun?
  Sen sen sen... Sen var ya sen... Sen hödüksün, öküzsün, odunsun sen sen bunlarsın işte. Sen insanı delirtirsin ya.
  Sen delurtme de ben delirturum.
  Off Tahir off.

Dedim ve eve doğru yürüdüm. Sonra durup arkama döndüm.

  Hödük.

Diyerek içeriye girdim. Arkamdan Tahir'in güldüğünü duydum. Berrak ve Doruk da içeriye girdiler.