4.bölüm

702 54 5
                                    

Luhan sevdiği yerden çıktıktan sonra bile o kalabalığın sebebinin kendisinin olmadığını bile bile sanki o kalabalık tarafından takip ettiğini zannediyordu .Sanki yoldan geçen bütün insanlar bakışlarıyla onu eziyordu.İnsanlardan hoşlanmazdı.İnsanlar güvenilmezdi.Birini sevmek ve sonra ihanete uğramanın ne olduğunu biliyordu.Bunun için kalbine kimseyi almazdı.Hayatında da insanlara az yer vardı.Hissizdi.Hissiz olmayı severdi.

Bu kadar insanın çevresinde olmasından rahatsız olmalıydı o diye düşündü.Neresi bu kadar iyi ki ? takip edilecek birine benzemiyor.Bir de kaba diye düşündü.Hayır o kadar da kötü değildi sonuçta özür dilemişti yanına gelipte.Ünlü biri olduğunu az çok anlamıştı.Kendisini tanımasa da.Kızların adını haykırmasından da adının Sehun olduğunu öğrenmişti.

Umarım bir daha onun yüzünden bu kadar kalabalık olmaz evim diye geçirdi içinden Luhan.Evet o cafe onun için ev gibiydi.Sıcaktı sanki seviliyormuş gibi hissettiriyordu.

Düşüncelerinden sıyrıldığında asıl evine gelmişti.Ve yalnızlığı onu kucaklamıştı  kapıdan adımını attığında..

-

Luhan her zaman ki gibi okuldan sonra o huzurlu evine doğru yol alıyordu.Umarım orada değildir diye geçirdi içinden.Son bir haftadır o sevdiği yeri işgal ediyordu.Her seferinde iç çekip başka yere oturmak zorunda kalıyordu.Huzurlu yerini başka birine kaptırmıştı ve huzursuz hissediyordu.Bakışlarıyla onu öldürüyordu ona ait olan yeri çaldığı için.Karşısındaki de umursamaz bakışlarıyla cevap veriyordu.Sinir bozucu olarak görüyordu tamamen onu.İyi olan şeyse çığlıklar atan kızların etrafında olmamasıydı.Gürültü olsa hiç dayanamazdı.Bu gün  kararlıydı Luhan erkenden giderek ondan önce orayı kapacaktı.Uzun süredir huzuru, sıcaklığı içine çekecekti.Cafenin önüne gelince duraksadı.Gözlerini kapatıp lütfen burada olmasın diye düşündü.Sonra yavaşça kapıdan içeri girdi.Gözleri hemen masasını buldu.Şanslıydı bu gün orası boştu.Gülümsemek istedi ama içinde bir huzursuzluk vardı.Alışmıştı galiba onu görmeye.Umursamamalıydı neden ona alışmıştı hem ona alışmak da neyin nesiydi arkadaş bile değildilerdi sonuçta.Sehun’u kafasından atarak masasına geçti.

Kitaplarını açtı.Çalışmaya başladı.En son saat kaç diye telefona baktı.Saat 9 olmuştu.Zaman çok hızlı geçmişti çalışırken ya da buradan kaynaklıydı zaman sanki burada daha hızlı geçiyordu.Hemen gitmek yerine biraz müzik dinlemeliyim diye geçirdi içinden.Alışmıştı, bağımlılık yapmıştı şarkılar ona son zamanlarda.Hissetme isteğini getiriyorlardı.Uzun süredir içine gömdüğü o Luhan'ı dışarıya çıkartıyorlardı.Hissetmek istiyordu şarkılarda bahsedilen şeyleri istiyordu.Birini gördüğünde kalbinin atmasını, gözlerinin içinde kaybolma hissini istiyordu.Eksikti uzun süredir farkındaydı bu boşluğu doldurma gereğini duymamıştı.Şimdi doldurmak istiyordu hayatını aşkla,biriyle.

Telefonunu açtı.Korece olmalı hala alışma aşamasındaydı.Youtube girdi.Gezinirken tanıdık bir yüzü gördü.Bu Sehun değil miydi? Merakına yenik düşerek videoyu açtı.

Şarkıyı klibini izleyerek dinledi.Videonun sonunda gözyaşlarını zor tutuyordu.Yarım yamalak anladığı cümlelerde o hüznü hissetmişti.Bu cümlelerin tam anlamını bilmeliyim diye düşündü.İnternetten araştırıp yine kağıda yazdı.Sözlerini içinden okudu.

Göremediğim seni bulmak için çabalıyorum

Duyamadığım seni bulmak için çabalıyorum

Daha önce görmediğim şeyler görüyorum

Daha önce duymadığım şeyler duyuyorum

Sen beni bıraktıktan sonra, daha önce olmadığım kadar güçlendim

Sadece kendini düşünen bencil ben

Susarak sevenWhere stories live. Discover now