4🌼

876 96 61
                                    

Sabahın ergen bir kızın yaz uykusu için oldukça erken bir saatinde, yıllık izninde olan bir baba için dahi erken saatinde dipdiri bir zihinle önündeki notları, sıralı küçük listeleri gözden geçiriyordu.

Bayan Yoona'nın önerileri..
Annesinin önerdikleri..
İş yerindekilerden..
Solar ne yapmak ister..?
Benimkiler..

Küçük defterin saman sarısı sayfalarını çevirirken okuyuşuna engel olan mavi ipini geriye attı. Gözlüğünü işaret parmağının terkisi ile yanağında geriye iteledi. Yaz yağmurlarını bekleyen ağır havayı derin iç çekişlerle soludu..

Listelerden ortak noktaları bulmakta bir hayli kararsız kalmıştı. O yanında iken ilişkilerini nasıl yürüttüklerine dair çok az fikri vardı, sanki üç yıl önce değil de asırlar öncesinde ayrı düşmüşler gibi uzaktı o zamanlara ait anıları..
Soların o zamanlar her türlü ilgiyi hevesle kabul eden küçük bir çocuktan her şeye isyan potansiyeli olan ve bir süredir ayrı yaşadıkları bir ergene dönüşmesinin payı büyüktü..
Kavuşmalarının heyecanı ile çoğu şeyde memnunmuş gibi davransa da birçok şeyde onun kendini tuttuğunu da görebiliyordu KyungSoo.

"Bir tane kızım var..bir tane.. üç tane değil.. başetmem gereken kardeş kıskançlığı da yok.."

Uzun bir oflamanın ardından defteri yatağına bıraktı. Birilerinden topladığı yapılacaklar listesi yerine onunla ne yapmak istediğine kalbine göre karar vermek istedi. Yatağına uzandı. Ellerini başının gerisinde topladı. Tavandaki avizenin parçalarını dolaşırken geçen gün buluştuğu arkadaşını düşündü. Belki onu evine davet etse buna sevinirdi. Sürekli mesajlaştıklarını, zaman zaman da telefonda uzun uzadıya konuştuklarına şahit olduğunda kızının mutluluktan ağzı kulaklarına varıyordu. Zaten ağzı da büyüktü, biraz bile gülse dudakları yanaklarına genişçe yayılıyor, gözleri kısılarak hilal şeklini alıyordu. Küçüklüğünden beri elmacıklarındaki gamzelerine vurgundu kızının. Gülünce yanağında oluşan o çukurlukları sıktığı için ağlatmışlığı vardı. Şimdi ise o da kendisinin yanaklarını avuçluyordu ve KyungSoo bundan rahatsız olmak bir yana kız babası tarafları şımarıyordu.

"Bir şeyler hazırlasam.. film alsam.. uno oynasak.. evde kareoke bile yapabiliriz.."

Kızın tam adını bilmiyordu ama Moonie diye dilinden düşürmediğine göre oldukça yakın olmalıydı. Ona kaç kez eski arkadaşlarını sorduysa da, Seulgiler Yeriler filan hep sonunda Moonie'nin ne kadar akıllı bir kız olduğu ile bitiyordu. Birçok şey hakkında fikri varmışmış. Onunla kavga etmek istese de kız fazlası ile olgunmuş da Solar'ın gazını alarak uysallaştırıyormuş.. Kızına onun hakkında sorduğunda anlatmaya pek bir hevesli olduğu için huyunu suyunu öğrenmişti şimdiden Moonie'nin..

Arkadaşları ile tanış listesine Moonie ile başlaması oldukça yerinde bir karar gibi görünüyordu.

Kafasında netleşen bu fikirle hemen doğruldu KyungSoo. Sabahın henüz
-hâlâ- sekiziydi.
Zaten temiz olan evin şurasında burasında toz aldı yine de. Tuvalet banyoyu ve misafir odasını elden geçirdi. Buzdolabı ve erzak dolabındaki eksikler için liste hazırladı.

Kızını aralık kapısından yokladı. Sere serpe yatan kızın uzun saçları her yere dağılmış yüzü kaybolmuştu. KyungSoo korku ile elini göğsüne yasladı.

"Çok korkunç yatıyor. Kocası olacak adama yazık. Tanıştığımızda onu uyarsam iyi olacak."

Başını iki yana sallayarak odasına döndü. Üzerine bir şeyler giyinerek eksikler için markete yol aldı. Saat ona geliyordu, Solar'ın uyanma saati gelmeden eve döneceğine emin bir şekilde epey dolandı. Marketten sonra bir pastanede durmuş atıştırmalık bir şeyler bakarken diğerine mesaj atmak için vaktin artık uygun olduğuna kannat getirince, nolur nolmaz diye numarasını aldığı kıza küçük bir davet mesajını onuncu denemesinde attı. Gençlerle iletişim kurmakta kendine güveni hiç yoktu.

Lets Not Fall in Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin