yirmi dokuz

18.7K 1.7K 545
                                    

Mayonez'den,

Okul kapısından çıktıktan sonra duvara yaslanıp İlayda'yı beklemeye başladım. Beklerken aklıma düşen -gerçi oradan hiç çıkmıyor ama- kişiye mesaj atmak için telefonu elime aldım.

Ben: Sınav nasıldı çukulatam?

"Kiraz?" Duyduğum sesle refleks olarak kafamı kaldırdım ve gördüğüm yüzle kaskatı kesildim. "Kirazdı değil mi?"

Ah ismim ağzında ne de güzel duruyordu. İsmimi onun ağzından duymayalı uzun zaman olmuştu çünkü eskiden de bana ismimle seslenmezdi. Ama şuan...

İki hafta önce aynı masada oturduğu kızın -benim- ismini tam çıkaramıyordu. Bu iyiydi. Demek ki kızların ismini ezberlemiyordu.

Allah'ım ısıracağım!

"E-evet," diyerek yanıtladım sorusunu. Sevdiğim gözlerine bakarken titremeden konuşmak benim için o kadar imkansızdı ki. Bir de sesimi anlamasın diye kalınlaştırmak zorunda kalıyordum. Of bunlar ne büyük acılar!

Gözlerimi gözlerinden kaçırıp tok bir sesle yineledim. "Evet."

"Birini mi bekliyorsun?"

Neden benimle diyaloğa giriyorsun çocuk?

3 senedir yaptığını yapıp yanımdan geçip gitsene.

"İlayda," dedim ayağımın altındaki taşı ezerken. "Onu bekliyorum."

"Sana biraz saçma gelebilir ama -ki ben genelde saçma şeyler yaparım- bugün kitapçıya gideceğim bana eşlik etsene. Yani eşlik eder misin?"

Soruyu sorarken elini kolunu sürekli sallayıp durmuştu. Şöyle bir baktım da utanmış mıydı o?

Yerim.

Söylediği cidden saçmaydı. Arkadaşlarıyla gitmek varken neden daha yeni tanıştığı biriyle gitmek istiyordu ki? O benimle flört mü ediyordu?

Kafasını kıracaktım!

Resmen Mayonez'ine ihanet ediyordu şuan.

Gözlerime yansıyan sinirle ona baktım. "Hayır. İlayda'yla programımız var, sana eşlik edemem."

"Ha şey tamam o zaman." Gülüp elini ensesine attı ve oradaki birkaç tutamı kaşıdı. "Rahatsız ettim, kusura bakma."

Neden bu kadar güzelsin?

Şimdi bayılacağım.

"Hey siz ikiniz!"

İlayda'nın bağırmasıyla elimi damağıma atıp kaldırdım. Aynı şekilde Tural da "O neydi gız?" diyerek arkasını dönmüştü.

"Napıyorsunuz bakalım burada?"

Tural özüne dönmekte hiç geç kalmadı. "Valla İlaydacım ne olsun?" Kolunu kuzenimin omzuna koyarak devam etti. "Arkadaşınla iki lafın belini kırıyorduk. Onu bir yere davet ettim ama kabul etmedi, programınız olduğunu söyledi. Ben çok yemedim, nazlanıyor sanki."

İlayda bana dönüp pis pis güldü. Aha bittim ben. Kesin dün akşam en sevdiği ojesini kırmamın intikamını alacaktı benden.

Tural'ın kolunu itip, "Yok programımız," dedi. "Bence de nazlanıyor bu. Sen en iyisi al 'arkadaşımı', beraber takılın."

Bana bakarak imayla kurduğu cümlesine elimi boğazıma götürüp 'sen bittin' işareti yaparak karşılık verdim.

"Harika!" Tural bağırarak bana döndü, ben de normal halime. "Gidebiliriz o halde değil mi?"

DERDİMİ ALAN | Texting ✔Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt