BÖLÜM~47

4.7K 212 222
                                    

Heyecanını yarım yamalak atlatmış sayılırdın. Şimdi uçaktasınız ve Jungkook ile İstanbul'a gidiyorsunuz.

Elleri, ellerinde. Hiç bırakmamaya yemin edercesine tutuyordu ellerini.

"Üyelerin haberi var mı, müslüman olacağından?"dedin.

"Var. Kabul ettiler. Normalde etmezlerdi ama seninle olan aşkımı görünce evet dediler."diye açıkladı kısaca.

"Tamam. Heyecanlı mısın?"dediğinde çenesini kastı. Cidden gergindi şuan.

"Sanırım evet. İster istemez oluyor bu."dedi.

"Sakin ol prensim."dedin ve biraz yaklaşıp yanağını öptün.

"Sakinim."dedi nefes verirken.

Ardından anons duyuldu. Türkiye'ye, İstanbul'a gelmiştiniz. İster istemez seninde içini tatlı bir heyecan almıştı.

Buradan direkt taksi ile eve gitmeyi düşündünüz. Hızla bir taksiye bindiniz. Normalde Jungkook'un çenesi durmazdı ama, burada bayağı sessizleşmişti. Hatta soğuk soğuk terliyordu. Ellerin ellerinden bir an olsun ayrılmamıştı. Ve elleri buz gibiydi. Yüzünü onun güzel yüzüne çevirdin.

"Jungkook?"dedin tenkit ederek. Gözleri yoldaydı. Seni duymuyor gibiydi. "Jungkook?"diye bir kez daha seslendin. En sonunda irkildi ve sana baktı.

"Hım?"dedi.

"İyi misin?"

"Sanırım."dedi. O bile bilmiyordu ki nasıl olduğunu.

"Sakin ol. Annemler seni yemez. Hem ben hastanedeyken annemler gelmişti ya, orad konuşmuşsunuz. Ve emin ol, müslüman olacağını öğrendiklerinde hemen kabul edeceklerdir."dedin.

"Bilmiyorum. Heyecanlıyım işte."dedi.

Kısa süre sonra vardığınızı fark ettin. Ücreti ödeyip arabadan indiniz. Eviniz site şeklindeydi. Jungkook ile binaya girdiniz. Ve asansöre binip beklemeye başladınız.

"Şşş, sakin ol biraz."dedin.

"Sakinim."dedi ve sıkıntı ile nefesini geri verdi. Asansörden indiniz.  Hemen kapının önünde durdunuz ve kapıyı çaldın.

Kısa sürede kapıyı annen açtı. Yanında Jungkook'u görünce gülümsedi.

"Sonunda."dedi ve sizi içeri aldı. Jungkook'un tek kelime etmemesi seni tedirgin ediyordu. Biraz fazla abartıyordu. Annen, sizi salona aldığında yavaşça içeri girdiniz ve koltuğa oturdunuz. Babanında orada olması seni sevindirmişti, bir yandan da Jungkook'un heyecanını artırmıştı.

"Hoşgeldiniz."dedi baban. Ayağa kalktın ve babanla sarıldın. Sıra Jungkook'a gelmişti. O da ayağa kalkmıştı. Baban ona içtenlikle kollarını açtı. Beraber sarılmaları içini ısıtmıştı.

"Nasılsın oğlum?"diye sordu baban.

"E bu çok kolay oldu."dedi Jungkook sana bakarak. Şaşkın!

"Hayır, o beni sana verdiğinden değil içtenliğinden dolayı dedi onu."diye açıkladın daha fazla rezil olmasına izin vermeden.

Utandı. Yanakları kızardı.

Ardından üstelemeyip koltuğa oturdunuz. Fark ettin ki, Jungkook koltukta oldukça sıkışık oturuyordu. Ve çok heyecanlıydı.

Ardından içeri annen girdi. Jungkook, annen ile de görüştü. Elini öpmesi gerekiyordu. Bunu bilememişti. Parmaklarının üstünde yükselip kulağına fısıldadın.

"Elini öpmelisin."dedin. Jungkook da annenin elini nazikçe öptü.

Koltuğa tekrar oturduğunuzda, annenin masaya koyduğu çaylara baktın. Jungkook da aynı şaşkınlıkla bakıyordu. Böyle o kadar tatlı gözüküyordu. Ardından baban söze girdi.

𝐉𝐔𝐍𝐆𝐊𝐎𝐎𝐊 İ𝐋𝐄 𝐇𝐀𝐘𝐀𝐋 𝐄𝐓 𝟏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin