79 - 80. bölüm

6.1K 408 14
                                    

79.Bölüm

Hikari onun uyandığını bilmiyordu. Yere serdiği temiz bir örtüyü kaldırırken göz göze geldiği kocasına bakan Hikari çekinmişti. Onun ibadetini yaparken onu izlediğini hissetmiş ve kötü bir şey söylemesinden korkmuştu. Ama onun sözleri ile genç kız şaşırmıştı. 

“Bana da dua ettin mi?” dedi.

Hikari onun bu sorusu ile şaşırmıştı. Biraz çekinerek ona bakmıştı. “Sen uyumuyor muydun?” diye sorunca Kei onun rahatsızlığını anlamıştı. 

“Hayır, seni dinliyordum” dediğinde genç kız utanmıştı. Sonrasında ise “Seni rahatsız etmek istemezdim” dedi. Kei başını iki yana sallayarak “Rahatsız etmedin” dedi. Sonra yataktan kalkmak istediği sırada elindeki iğne örtüye takılınca acı bir “Ah” çekmişti. 

Onun sesi ile endişeli bir şekilde Hikari yanına gitmiş ve “İyi misin?” diye sormuştu. Kei içinden taşan mutluluk ile gülümseyerek karısına bakmıştı. “Hep böyle mi olacak?” dedi. Hikari onun sorusunu anlamamıştı. Kaşlarını hafif kaldırarak ona bakınca Kei elini kaldırarak onun yanağını avuçlamıştı. “En küçük şeyde endişelenecek misin?” dedi. Genç kız utanarak bakışlarını kaçırmıştı. Kei’nin alnına elini koyarak ateşinin düştüğünden iyice emin olmuştu. 

“Ben doktora bakayım!” dedi. Tam yanından gideceği sırada Kei ona sarılarak derin bir şekilde uzun zamandır yapmak istediği şeyi, Hikari’nin kokusunu içine çekmişti. Hikari heyecanlanmıştı. “Ben…” dedi. Aslında ne diyeceğini bilememişti. Sadece kalbinin bu kadar hızlı atmasını kocasının duymasını istememişti. 

Kei de ondan farksız değildi. Onunda kalbi deli gibi atıyordu. Tam da bu sırada içeriye giren doktor onların hızla birbirinden ayrılmasına neden olmuştu. Kei içinden söylenirken Hikari kıpkırmızı olmuştu. Doktor onlara gülümseyerek “artık çıkabilirsiniz” dediğinde Kei neredeyse sevinçten havaya uçacaktı. 

Hastaneden el ele çıkan ikili eve geldiklerinde evde sadece şarkı söyleyerek kahvaltı hazırlayan Kazuya vardı. Onun bu hali Hikari’yi şaşırtmıştı. Onları gören Kazuya “Geldiniz mi? Nasılsın bakalım enişte bey” dediğinde Hikari hemen bakışlarını kaçırmış ama Kei kolunu Hikari’nin omzuna atarak alnına küçük bir öpücük kondurmuştu. 

“Biz iyiyiz ama sen daha iyi gibisin. Ne oldu sonunda Hina’yı ikna edebildin mi?” diye sorduğunda Kazuya şaşırmıştı. Dahası Hikari de aşkındı. Kazuya onun Hikari ile bu kadar rahat olmasına ve Hikari’nin de bundan rahatsızlık duymak yerine utanmasına şaşırmıştı. 

Hikari ise şaşkınlık ile “Ne konuşması? Hine ve sen mi?” dediğinde Kazuya elini saçlarına atarak sıkıntılı bir şekilde Hikari’ye bakmıştı. “Ne olmuş yani, biz sevemez miyiz?” dediğinde Hikari gözlerini büyülterek “Sen ve Hina mı? Siz..?” dedi ve sustu. Kazuya gülümseyerek “Dün akşamdan beri birlikteyiz” dediğinde Kei tiz bir kahkaha atmıştı. “Desene dün gece çok verimli olmuş” dediğinde Hikari hemen kolundaki elden kendisini kurtararak oradan uzaklaşmıştı. 

“Onu utandırdın” dedi Kazuya. Kei ise gülümseyerek “Onun bu halini seviyorum. Utanınca kızarıyor ve bu ona çok yakışıyor” dediğinde Hikari tekrar mutfağa girmek üzereydi. “Demek öyle küçük bey? Benim utanmam hoşuna gidiyor” dediğinde Kei hemen gülümsemesini keserek “Kızdın mı?” diye sormuştu. Hikari bir şey söylemeyerek tekrar odasına girmiş ve kapıyı kilitlemişti. 

Kei arkasından giderek “Hadi ama hayatım bak ben…” dedi ama devamını getirememişti. Hikari içeride gülümsüyordu. Hayatında en çok istediği şey gerçek olmuştu. Son bir şey kalmıştı, o da çekmecesinde duruyordu. 

Siyah Eldivenli KiracıWhere stories live. Discover now