▪ Lizkook ^_^ | Texting ▪ (Tamamlandı)

-_-

Sabah kalktığımda başım inanılmaz dercede ağrıyodu. Telefonuma baktığımda saat 9.30 du fırlayarak Jisooyu uyandırmaya gittim. Oflayarak kalktı ve

'Gerizekalı bugün pazar!' diye bağırdı. Aklıma lanet okuyup geri salona gittim. Telefonumu elime alıp oyun oynamaya başladım. Uykum kaçmıştı ve bidaha uyumam imkansızdı.

Uzun süredir telefon oynuyordum ve gözlerim acımaya başlamıştı. Level atlayacağım sırada bilmediğim bi numara arıyordu. Tereddüt etsemde hemen açtım.

'Alo?'

'Lisaa! inanmıyorum sensin!'

'Jennie?!'

'Uzun zaman oldu diymi?'

'Evet. Özlemişim. Nerelerdeydin?'

'Seuldeyim.'

'Gerçekten mi?!'

'Evet!'

'Buluşalım o zaman!'

'Yanımda kim var sence?'

'Kim? Yok artık! Olamaz diymi? Rose?'

'Evet!'

'Benim yanımda kim var sence?'

'İnanmıyorum!! Buluşmalıyız!!!'

'Tamam. Saat 1'de ****cafeye gelin.'

'Anlaştık.'

'Görüşürüz. Öpüldünüzz.'

'Sizde. Byyy'

Telefonu kapatıp sevinçle jisoonun yanına koştum. Jennie ile Rose bizim çocukluk arkadaşımızdı. Hiç ayrılmazdık. Ama liseye başlayınca Jennie busan'a Rose de Yeni Zelanda'ya taşınmıştı. Ondan sonra görüşememiştik. Jisoonun yanına geldiğimde hala uyuyordu. Yatakta zıplayıp jisooya bağırmaya başladım.

'JİSOO! KALKMALISIN SANA ACAYİP GÜZEL HABERLERİM VAR!!!!'

'Aishhh kulağımmm!'

'Yaa kalk diyorum!'

'Tamam kalktım.'
Deyip en sonunda yatakta oturur pozisyona geldi. Bende zıplamamı durdurup yanına oturdum.

'Tahmin et kim aradı?!'

'Jimin?'

'Aishh aklın fikrin onda diymi! Hayır o değil.'

'Kim peki!?'

'Jennie!!'

'NE!! Ohaa ciddi misin?!'

'1'de buluşucaz kalk hazırlanmalıyız. Benim eve gitmem lazım.'

'Tamam kalktım. Jimin de gelsin mi?'