20

345 34 9
                                    

"Afrodit sen ciddi misin?"

"son derece ciddi olduğumu düşünüyorum bebeğim. Zeka tanrıçası olarak zeka satmana gerek yok. Planın çok aptalcaydı bende Artemis ile birlikte buraya geldim"

Athena'nın planı sayesinde Afrodit ve Artemis'i yanlarına çekmişlerdi. Afrodit Olimpos'ta her zamanki gibi günlük işlerini yapacaktı ve ajan olarak Iris mesajı ile yer altına iletecekti. Artemis ise yine Avcılarla avlara katılacaktı. Athena'nın tanrıça olarak ikisini seçmesinin bir sebebi vardı. Biri Olimpos'ta hiç dikkat çekmiyordu (tabi güzellik hariç) birinin ise Olimpos'la konseyler hariç hiç işi yoktu. Bu sayede Zeus bir şey anlamayacaktı. 

Athena'nın her zaman bir planı vardır.

Ama ajan olarak görevlendirdiği Afrodit, Athena'ya uymayıp yeraltına gelmişti. Bunu nasıl yaptığını da anlamamıştı. Tanrılar diğer tanrının bölgesine izin almadan giremiyordu. Yeraltına girmesiyle Afrodit ve Artemis çoktan fark edilmişlerdi. Athena bu işin bittiğini hissediyordu. Zeus kazanmıştı. 

Athena sinirle Afrodit'e baktı:

" Sevgili Afrodit, size ne zaman hatırlatsam her zaman kibirli oluyorum ama bunu hala anlamadınız. Ben zeka ve savaş tanrıçasıyım. Bildiklerim diğer tanrılarla ve ölümlülerle kıyaslanamaz bile. Her zaman bir planım vardır ve planı batırdın"

Afrodit sinir bozucu bir gülmeyle Athena'ya baktı:

"Bende hatırlatayım...

Artık zeka ve savaş tanrıçası değilsin."

Athena Afrodit'in bir beyni olmadığını düşündüğü için onunla ağız dalaşına girmek istemiyordu:

"Güçlerim gitmiş olabilir ama zekamdan hiçbir şey kaybetmedim"

Poseidon araya girdi:

"sevgili tanrıçalar lütfen kavganızı kesin artık"

Artemis'e bakıp gülümsedi:

"selam yeğenim!"

Poseidon Artemis'e yürümediği halde Artemis baya bir telaşlandı:

"selam?"

Poseidon tekrar Afrodit'e döndü:

" Afrodit, biliyorsun ki senin ajan olmanı söylemiştik. Bir tanrı başka bir tanrının bölgesine girmek için izin istemelidir. Buraya girdiğine göre Hades'ten yardım istemişsin ve Hades'e güven olunmadığını biliyorsundur umarım."

Afrodit sıkıntıyla iç geçirdi:

"şimdi. Umarım anlarsınız ama şu yakışıklı çocuk zaten işleri halletmiş."

Parmaklarıyla Percy'yi gösterdi:

"niye bana bakıyorsunuz?"

Afrodit gözlerini devirerek tekrar Poseidon ve Athena'ya döndü:

"Hades ile iş birliği yapmış. Bu sayede Zeus bu ikilinin nerede olduğunu bilmiyor."

Poseidon Percy'ye döndü:

"umarım açıklama yaparsın evlat"

Percy nelerden bahsettiklerini anlamamıştı. Hades zaten Athena'yı ve Poseidon'u kurtarmıştı.

"zaten sizi Hades kurtarmamış mıydı?"

Yavaş yavaş anlamaya başlamıştı Percy. Hepsi meraklı gözlerle Percy'ye bakıyorlardı. Percy Annabeth'e baktığında onun da anladığını gördü.

Athena sinirle Percy'ye baktı:

"bu bir tuzak değil. Öyle değil mi?"

Percy hayır anlamında başını salladı:

"bu bir tuzak değil emin olabilirsiniz. Hades başından beri Annabeth ile benim yer altına geleceğimizi biliyordu. Bir anlaşma yaptıracaktı. Bu yüzden Poseidon ve Athena'yı Zeus'un emrettiği gibi tartarusa atmadı. O da bizimle birlik"

Poseidon Percy'ye baktı:

"ne yani bunu şimdi mi söylüyorsun?"

Percy başından beri söylemeliydi ama gerek duymamıştı. 

"Hades'le iş birliği kurmak akıllıca bir fikir oğlum."

Artemis merakla baktı:

"Hades kandırmış ama bunun neyi akıllıca?"

Athena öne çıktı:

"Evet çocuk akıllıca bir şey yaptı Artemis. Planımızı duymuştun zaten ve titanlar ile gigantlar tartarusta. Eski güçleri yok ama onların birleşimiyle tanrıları alt edebiliriz. Onlarla birlik olmalıyız ve zamanımız yok. Hızlıca halletmek için Hades'in..."

"Beni bu kadar çok sevdiğinizi bilmiyordum ailem. Ne kadar da ismimi andınız!"

Hades yeniden karşılarında belirmişti.













PERCY JACKSON VE EVRENİN EFENDİSİWhere stories live. Discover now