21

343 31 3
                                    

Hades gülümseyerek Poseidon'a baktı:

"kardeşim ne meraklıymışsın çocuğuna. Zeus ile aranızı bozacak kadar önemli miydi bu çocuk?"

Poseidon Hades'e doğru döndü:

"açıkçası Zeus ile hiçbir zaman aram olmadı Hades. Olmayan ilişkinin bozulacağını sanmıyorum."

Hades hepsinin yüzüne baktıkça zevk alıyordu. Hades'in yardımına ihtiyaçları vardı. 

"Şimdi fark ettim de baba oğul ne kadar benziyorsunuz"

Poseidon sıkıntıyla iç çekti:

" oğlum olduğu için olabilir mi Hades?"

Athena zamanlarının olmadığını biliyordu. Hızlıca planlarını uygulamalılardı.

"Konumuz Percy'nin babasına ne kadar benzediği değil. Saçmalamayın. Hızlıca planı uygulamamız lazım"

Hades esneyerek yanıt verdi:

"eh, aslında planınız umurumda değil. Sadece Zeus'un evrenin efendisi olmasına tahammülüm yok. Şu çocukta olsa umurumda olmaz ama en azından bana verdiği taht sözünü tutması için sizinle iş birliği yapıyorum. Yoksa çoktan ikiniz tartarusu boylamıştınız"

parmaklarıyla Poseidon ve Athena'yı göstermişti. Athena bugün kaç tane aptalla uğraştığını düşünüyordu:

"sevgili amcam Hades, Zeus'a tahammül edemiyorsan ve bizim kazanmamızı istiyorsan planımıza uyman gerekiyor."

Hades artık sinirlenmeye başlamıştı:

"yeter sus artık. Ne kadar konuşuyorsun. Tanrı güçlerin alındığı zaman sonunda şunun çenesinden kurtuldum diyordum. İsteğiniz ne?"

Athena sinirle Hades'e baktı:

"Dediklerini duymazdan geliyorum. İsteğimiz tartarusa götür bizi"

Hades gülerek Athena'ya baktı:

"ne güzel bir istek bu. Ne kadar mantıklı. Athena güçleri alınınca beynini de aldırmış herhalde"

Athena tam konuşacakken Poseidon susmasını söyledi ve öne çıktı:

"Hades yeter artık burada seni dinlemeyeceğiz. Planımızı hızlıca uygulamamız gerekiyor. Bizi tartarusa götür."

Hades sıkıntıyla baktı:

"eh peki"

Hades'in bir hareketiyle hepsi Tartarus'a ışınlandı. 

Hades hepsine teker teker baktı:

"iyi şanslar. Ben krallığıma dönüyorum"

Gülerek Poseidon'a baktı ve ışınlandı. Poseidon sinirle Athena'ya döndü:

"derdi ne bunun?!"

"güçlerimiz alındığı için bize hava atıyor işte. Boşver"

Afrodit tırnaklarına baktı:

"of umarım kırılmazlar"

Artemis gözlerini devirdi:

"gerçekten de çok büyük sorunmuş."

Hepsi planın sonraki aşamasını duymak için Athena'ya bakıyorlardı. Athena ortalarına geçip kısık sesle konuştu:

"titanları yanımıza çekmemiz gerekiyor. Tartarus'ta olduklarını biliyorum ama maalesef tartarus'un neresine olduklarını bilmiyorum"

Annabeth elini kaldırarak "ben biliyorum" dedi. Hepsi birden Annabeth'e döndüğünde Annabeth kızarmıştı:

"yani kitaplardan araştırdım. Percy ile birlikte tartarusa düştüğümüzden biraz hatırlıyorum"

Artemis gülümseyerek Annabeth'e baktı ve "bu harika o zaman" dedi. 

Athena kızına baktı. Onun bilgili olduğunu biliyordu:

"pekala hangisine gideceğiz o zaman?"

"kimin nerede olduğunu bilmiyorum maalesef ama sizi titanlara götürebilirim"

"Peki hadi gidiyoruz."

Annabeth cesaretliydi ama korkuyordu. Yanlarında dört tanrı vardı ve onlara  yön tarif etmek kampa yeni gelen melezlere kampı tarif etmekten daha zordu. Yanına Percy geldi:

"iyi misin? Biraz endişeli gibisin"

Annabeth gülümseyerek Percy'ye baktı:

"şu durumda endişeli olmamız bence gayet normal"

arkadan gelen tanrıları gösterince Percy güldü:

"çok haklısın"

bir süre daha ilerlediler ve Annabeth bir kulübenin önünde durdu:

"Okenanos'un kulübesi"

 














PERCY JACKSON VE EVRENİN EFENDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin