[10] "Kardeş kavramı"

587 43 24
                                    

Hoseok ve Taehyung birlikteliklerinin beşinci yılında, Taehyung'un küçük dairesinden çıkıp yeni bir eve taşınmak istediklerinde, bu tek katlı, bahçeli ve geniş eve tutmuşlardı.

İki kişi için oldukça büyük olan bu evi, belki de ikisi de iki kişi kalmak istemediklerini en başta bildikleri için görür görmez sevmişlerdi.

Taehyung'un bu evde en sevdiği oda, diğerlerine göre daha küçük olan ve çektiği fotoğrafları basıp istediği gibi oraya buraya astığı odaydı.

Şimdi ise o oda küçük kızlarının odasıydı ve eski halinden neredeyse hiç eser yoktu. Kapıdan girer girmez sol tarafta kalan sarı nevresimli yatak, yatağın karşısında beyaz elbise ve oyuncak dolabı ve bir köşelere öylesine konulmuş pelüş oyuncaklar...

Taehyung, üzerinde mor bir kelebek deseninin olduğu halıya oturup dirseklerini yatağa yasladı. Gözlerini, başını eğmiş ve sadece elindeki küçük pelüş tavşanla oynayan kızından ayırmıyordu. Hoseok da yatakta, kızının hemen yanında oturuyordu ve o da kızına bakıyordu. Biraz önce salonda yaşanan o kısacık andan sonra küçük bir kriz yaşanmış ve buraya gelmişlerdi. Taehyung merak ediyordu; Hee Ran'ın 'bebek'ten anladığı neydi?

Uzanıp kızının ayağını gıdıklayıp dikkatini çekmeye çalıştı. "Bugün bana Jihyo'yu ne kadar çok sevdiğini söylemiştin. Onun gibi bir kardeşin olsun istemez misin?"

"Kardeş mi?" Hee Ran babasına döndüğünde Taehyung kızının ayağına masaj yaparak konuşmaya devam etti. Hoseok ise araya girmemeye karar verip kızına sokulmuş ve saçlarını öpüyordu.

"Evet. Her zaman yanında olan bir kardeş. Uyanır uyanmaz oynayabileceğin bir oyun arkadaşı. Hım? İstemez miydin?"

Küçük kız babasını dinleyip düşündü. Taehyung ne diyeceğini merak ediyordu, ilk kez ona kardeş kelimesini söylemişti, daha önce sadece evde bebek kelimesi geçiyordu. Belki böyle yaparak istediğini alabilirdi.

"Olur. Jihyo benim kardeşim olacak mı?"

"Hayır, hayır Jihyo değil, başka bir kardeş, bir bebek. Jihyo gibi değil de Minhyun gibi." Başını kaldırıp Hoseok'a baktı, sanırım bu işin altından kalkamayacaklardı. Küçük bir çocuğa kardeş kavramı nasıl anlatılırdı ki?

"Ben bebek istemiyorum," dedi Hee Ran bu gece bir kez daha.

"Pekâlâ," Hoseok ayaklanıp Hee Ran'ı da kucağına aldı. Taehyung yorgunca gözünü ovuyordu. "Acıkmışsındır sen, bırakalım bu bebek muhabbetini. Biftek vardı, gel ondan yiyelim." Boştaki eliyle de Taehyung'un kalkmasına yardımcı oldu.

☼☽

Jimin Namjoon ile Seokjin'in arasındaki yerini almış okulda öğrencileri ile yaşadığı tatlı anıları anlatıyordu. Jimin bir ortaokulda matematik öğretmeniydi ve çocuklarla birçok anısı vardı. Uzun zamandır görmediği hyunglarına ve yanlarındaki Jiwoo'ya bunları anlatmaktan zevk alıyordu.

"Ah çocuklar harika şeyler." Seokjin gülmekten gözünde biriken yaşları silerek söylediğinde Jimin uzun zamandır merak ettiği konuyu açmaya karar verdi.

"Sahi, hyung, ikiniz de çocukları çok seviyorsunuz; neden bir çocuğunuz yok?" Bakışları ikisi arasında gezdi. "Yani kaba olmak istemem ama merak ediyorum. Evlenir evlenmez siz de bir bebek sahiplenseydiniz şimdiye okula başlardı."

"Biz o treni kaçırdık Jimin," dedi Namjoon. Sesinde yumuşak bir eda vardı. Jimin, ergenliğine, üniversite zamanlarına ve yetişkinliğe yakından şahit olmuş bu adamın o yumuşak edalı sesine gizlenen pişmanlığın varlığını hissetmişti.

bir bebek daha? | vhope ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin