Kızılcık Şerbeti

1.2K 43 13
                                    

Elsa

Uyandığım gibi balkona çıktım. Hava serin ve bulutluydu. Yağmur bulutu değildi ama. Bembeyazdı. Odama girip krem rengi,ipek geceliğimin üstüne yine aynı renk ve ipek olan sabahlığımı giydim. Tekrar balkona çıktım. Arkamdan gelen bir sesle irkildim.

"Günaydın aşkım."

"Ödümü kopardın Jack."

Yanağımdan öptü.

"Haydi hazırlan."

"Ne? Nereye gidiyoruz? Bari kahvaltı etseydik?"

"Zaten gideceğimiz yerde edeceğiz. Hava serin hele orası daha serindir. Sıkı giyin. Sonra ben giyineyim."

Jack ve sürprizleri... Kahverengi elbisemi ve samur kürkümü giydim. Saçlarımı bukle haline getirip yandan tutturdum. Bu aralarda hep bu saçı yapıyorum. Jack içeri girdi.

"Sen nasıl giyindin?"

"Seni bekleyemezdim eski odamdan giyindim. Çok güzel olmuşsunuz Bayan Frost."

"Siz de Bay Frost."

Yemekhanede sepet hazırlayıp atlarımıza bindik.

"Nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz."

Off kahretsin! Su almayı unutmuşum!

"Jack geri dönebilir miyiz su almamışım."

"Aa şimdi bu güzel yerin suyunu beklemek yerine Arendelle'e mi dönelim?"

Şimdi nereye gittiğimizi anlamıştım.

"Coldwater Köyü'ne mi gidiyoruz?"

"Çok zekisin 10 puan."

"Haha. Çok komiksiniz öğretmenim (!)"

Bir ceviz ağacının altında durduk. Örtümüzü serdik. Şelalenin hemen yanındaydık. Suyu içmek için yanaştım.

"Dikkat et düşme."

Uzanamıyordum ki! Ayağımı uzattım ve boşluktaydı. Tökezledim. Düşüyordum ki Jack beni tutmuştu.

"Salak karıcığım benim önüne baksana! Hahahahaha!"

Vahşice gülüyordu. Omzuna geçirdim.

"Sus be!"

Jack yanına aldığı şişeleri doldurdu. Bu köyün suyu gerçekten muhteşemdi. Sepeti açtım ve zeytinli ekmeğimi yemeye koyuldum. Jack'te yanıma geldi.

"O hayır! Hemen yeme. Gel benimle."

Ceviz ağacının arkasındaki kızılcık ağacına gelmiştik.

"Bunu Orta Asya'da çok yaparlar."

Beraber kızılcık topladık. Ve kızılcık savaşı yaptık! Sonuç olarak her yerimiz kırmızı oldu! Yerimize gelince o ateşi yaktı ben de kızılcıkları yıkadım. Yıkadıktan sonra geldim ve küçük kazana şekeri koyup karıştırdım. Kızılcıkları döktüm. Tekrar karıştırıp kaynamaya bıraktım.

"Ceviz topluyorum,hem şimdi yeriz hem de Arendelle'de."

Şerbet kaynadı ve onu soğuk suya tuttum.

"Şerbet hazır."

Jack bir yudum içti.

"Sen bırak kraliçeliği seni aşçı yapalım."

"Güzel mi?"

"Yani ateşi yakan yakışıklı ve pişiren güzel olunca."

"Serseri." Dudağına öpücük kondurdum. Yemeklerimizi yedik.

"Senle eski anılarımızı hatırladın mı?"

"Ahh hatırlamak istemiyorum."

Sesini incelterek benim taklidimi yaptı.

"Kolumu bırakın Bay Frost,evinize gidin Bay Frost. Hahaha."

"İyi ki evine gitmemişsin."

"İyi ki gitmemişim."

Başımı göğsüne koydum.

"Hadi gel."

"Ne?"

Beni sol taraftaki gölete getirmişti. Buz mavisiydi. Burası sağ taraftakinden küçüktü. Şelalesi de.

"Üç iki bir!"

Suya atlamıştık. Kürkü çıkardım. O da ceketini çıkardı. Bu suda onlarla yüzemezdik. Kızılcık savaşımız gibi burada da su savaşı yaptık. Kahkalarımız yankılanıyordu. Biraz durunca beni göletin kıyısına itti ve öpmeye başladı. Uzun zamandır bu kadar uzun öpüşmüştük. Dudaklarımdan ayrılınca nefes aldı ve başımı iki elinin arasında tuttu.

"Seni asla bırakmayacağım Arendelle kızı."

"Ben de seni asla bırakmayacağım gardiyan."

Eveeettt. 1. Sezon burada sona erdi. Mutlu bitirmek istedim. Ve Jelsa'ya ithaf etmek. 2. Sezonda Elsa-Anna ve Iliac-Arryn'in taht savaşı başlayacak. Fotoğraf promolarını halledip medyaya koyacağım. Beni bırakmayan tüm okurlarıma sevgilerimle...

-MeryemistBayan

Frozen Love (Elsa-Jack)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin