Frozen Love (Elsa-Jack)

Savaş Kararı

Arryn

Uyandığım gibi Eurodike'ın yanına gittim. O sürtüğü gebertecektim. Ve antlaşmayı tekrar okuyacaktım.

"Hoşgeldin."

Boğazından tutup içeri soktum.

"Bana ne imzalattın dün?"

Sırıtıyordu.

"Söyle yoksa o ince boynunu burada sıkarım söyle."

"Bırak. Getireceğim sen okursun."

Odaya girip krem rengi kağıdı bana getirdi. Okuduklarım kanımı dondurmuştu.

"Arendelle-Valerie Savaşı mı? Ne yaptın sen? Çabuk yırt bunu."

"Aaa. Yırtmam önemli değil ki. Orjinali çoktan Valerie'ye gitti. Bu kopyası."

"Seni aşağılık."

Bana tokat attı.

"Beni hamile bıraktın ve beni kötü duruma düşürdün. Bunun bedelini ödeyeceksin."

"Söyleseydin Daphne'den boşanırdım. Seni adi şey! İsminin önüne gelen her sıfatı hak ediyorsun."

"Nereye gidiyorsun?"

"Cehennemin dibine."

"Arendelle'e dönüyorsan Daphne'ye söyle onun boğazını sıkan bendim."

"Ne zaman yaptın bunu?"

"Dün."

"Dua et oğluma bir şey olmadı."

Eurodike

Ne? Çocuk doğmuş muydu? Ve oğlan mıydı?

Arryn

"Keşke geberselerdi!"

"Bir daha benim karım ve çocuğum hakkında bir şey dersen seni öldürürüm Eurodike!"

Kapıyı çarpıp çıktım. Arendelle'i uçuruma sürüklüyordum. Bunu ne teyzeme,ne anneme ne de Jack'e söyleyebilirdim. En iyisi Iliac'a söylemekti. Aslında en kötüsü Iliac'a söylemekti. Kapıyı tıklattım.

"Gel."

Iliac bir şeyler karıştırıyordu. Bana döndü.

"Gel Arryn bana yardım et."

Biraz zaman kazanabilirdim.

"İnci mi safir mi?"

"S-s-safir."

"Bence de. Sen neden gelmiştin?"

"Iliac sana bir şey söylemem gerek."

"Dinliyorum."

Yutkundum. Boğazım düğümlüydü.

"Söylesene artık."

"Ben bir şey yaptım."

"Ne yaptın anlatsana."

"Eurodike'la ilgili."

Eurodike olayını sadece Iliac biliyordu.

"Evlendin mi?"

"Dinle. Dün akşam Eurodike'ın yanına gittim. Sarhoştum. O bana bir kağıt verdi. "İmzala sonra seninim" dedi. Ben de sarhoş halimle okuyamadım ve sadece Eurodike'ı istediğim için imzaladım. Bu sabah gidip baktım ne diye. Antlaşma Arendelle-Valerie Savaş antlaşmasıymış."

Iliac kolyesini yere attı ve gözü seyirmeye başladı.

"Ne dedin sen?"

"Sadece Eurodike'ı hamile bıraktığım içindi. Antlaşma çoktan Valerie'ye yollanmış."

Eliyle ağzını "eyvah" dercesine kapattı. Bana doğru yürüdü ve sert bir tokat attı.

"Ne yaptın sen? Lanet olsun ne yaptın sen?"

"Kazaydı."

"Bilmediğin şeyi neden imzalıyorsun? Sen ne biçim bir insansın? Senden değil kral,varis bile olmaz!"

"Bağırma lütfen."

"Bağıracağım lanet olsun bağıracağım!"

Sinirden ağlıyordu.

"Bu nasıl bir aptallık ha? Bu nasıl bir salaklık? Bizi uçurumun kenarına ittiğini farkında mısın? Lanet olsun Daphne nerene yetmiyordu?"

O sırada kapı açıldı gelen teyzemdi. Bittim ben.

"Ne yaptın sen Arryn."

Ardından annem gelmişti.

"Al oğlunu buradan teyze. Yoksa kalbine bıçağı saplayacağım."

"Nereye gidiyorsun Iliac?"

"Hatanı düzeltmeye seni aptal."

Annem de bana bir tokat atmıştı.

"Ne yaptın sen Arryn? Kim bu Eurodike."

Kapıdan Daphne'nin sesi geldi ve hepimiz ona döndük.

"Durun ben söyleyeyim majesteleri. Valerie Hanedanının gayrı meşru kızları. Ajan olarak kullanıyorlar. Ayrıca boynumdaki ip eserinin yaratıcısı ve Prens Arryn'in metresi."

"Daphne'yi aldattın mı?"

Ertesi Gün

Elsa

Valerieler saraya doluşmuştu. Kral benim onu davet etmemi bekliyordu.

"Majesteleri,Valerie Kralı Star sizi bekliyor."

"Gelsin."

İçeri girmişti. Yanında genç bir kız vardı.

"Olayı biliyorsunuz majesteleri."

"Size bir sorum var. Neden savaş? Neden kızınız çocuğu doğurmuyor veya aldırmıyor? O bu ülkede bir köle ve bir prens onu gönül eğlendirmek için kullanabilir."

"Köle dediğiniz benim kızım majesteleri.

"Köle dediğim sizin gayrı meşru kızınız. Madem öyle madem kan dökülsün istiyorsunuz tamam o zaman. Arendelle-Valerie Savaşını,bendeniz Arendelle kraliçesi Elsa Frost olarak kabul ediyorum."