Frozen Love (Elsa-Jack)

Winter Troy

Iliac

Haziran ayına gelmiştik. Yaz... Yazdan hep nefret etmişimdir. Ben kış insanıydım. Ne kadar mantıklı bir olay değil mi? İki güm önce minik bebeğimi kucağıma almıştım. Bir kızdı. Aile kızdan geçilmiyor zaten. Winter. İsmini Winter koymuştum. Peter bu ismi çok severdi ve ondan kalan son hatıram Winter'dı. Anılardan başka... Haziranın en sevdiğim özelliği ilk iki hafta karlı olması. Evet burası Kuzey ve her şey beklenir. Kamelyada Summer Grey'i gördüm. Yanına gittim.

"Majesteleri."

"Bayan Grey. Sizle bu aralar ilgilenemedik umarım kızmadınız."

"Ne haddime efendim. En önemli olan Arendelle'dir ve sizsinizdir. Böyle düşünmeyin lütfen."

"Ailemle tanıştınız mi?"

"Evet. Bu arada Tanrı Peter'ı kutsasın."

"Siz kuzeniydiniz değil mi?"

"Peter benim kardeşim gibiydi. Onun ölmesi beni çok derine sürükledi."

"O gün hamile olduğumu öğrenmeseydim canıma kıyacaktım. Bu arada siz evli misiniz?"

"Değilim. Ama Arendelle'in oğlanlar çok yakışıklı özellikle kral."

Bu babama mı yavşamıştı?

"Annem bu konuda çok şanslı. Mutlu. Hem de çok. Onu üzmek istemeyiz değil mi?"

"Elbette efendim."

Hiçbir şey demeden kalktım. Winter'ı emzirmem gerekiyordu. Yolda Nora'yı gördüm.

"Nereye Iliac?"

"Odama gideceğim. Winter'a bakmam gerek."

"Ben de Jack enişteme gidiyorum. Beni çağırmıştı."

"Neden seni çağırdı ki?"

"Ona gelen paket bendeydi. Verememiştim şimdi vereceğim."

Göğüs dekoltesi fazlaydı. Önündeki ipleri çekip dekolteyi kapattım.

"Biraz kapatmalıydım. Malum şu an prenses hariç her şeye benziyorsun. Ancak dikkat et Nora. İplere takılma."

"Ben iplere takılmam. Bence bundan sonra sen takılmamaya dikkat et. Bir çocuğun var evet ama yasına bağlı kalamaman an meselesi."

İplerini açtı ve pembe elbisesinin seslerini çıkararak yürümeye başladı.

Jack

Haritalarımı topluyordum ki kapı çaldı.

"Gel."

Gelen Nora'ydı.

"Pakediniz bende kalmıştı."

"Sağ ol."

Bir şey bekliyordu.

"Ne istiyorsun Nora?"

"Aslında bir şey var. Biliyorsunuz Kraliyet Balo'suna az kaldı. Ve henüz dans etmeyi bilmiyorum. Bana öğretebilir misiniz?"

"Sonra Nora."

"Lütfen."

Niyetini anlamıştım. Bu kızın ağzının payını versem iyi olacaktı.

"Elini ver."

Hızlıca döndürdüm ve dans ettirdim. Sarsılmıştı.

"Nora. Neyin niyetindesin bilmiyorum. Ancak o boynunu koparmadan derhal git buradan."

Reverans yapıp koşar adımlarla odadan çıktı. Biraz zaman sonra Elsa geldi.

"N'oldu bu kıza?"

"Boş ver."

"Diyorum ki şu Arendelle'in moralini düzeltsek mi?"

"Nasıl yapacağız onu?"

"Patenle! Elsa-Jack güçleri geri dönüyor!"

O mavi elbisesini giymişti ve saçları örgüydü. Beni kolumdan tuttu ve dışarı çıkardı.

"Hazır mısınız Arendelle?"

Ayaklarımızı aynı anda yere vurduk ve herkese paten verdik. İnsanlar mutluydu özellikle çocuklar.

Iliac

Dışarıdan insanların neşe kahkahaları geliyordu. 10 aydır yüzüm gülmemişti. Neden olmasın dedim. Zaten Winter uyuyordu. Mavi elbisemi giydim ve patenlerimi alıp aşağıya indim. Annemle babamın yanına gittim. Çeşmeleri de dondurdum ve küçük çocuklarla oynamaya başladım. En son Peter'la ilk tanışmamızda bu kadar mutlu olmuştum. Sıcak bir rüzgar esti ve yüzümü okşadı. Bu sensin,beni mutlu eden sensin!