Sweet Bunny//(BoyXboy)

★³★

"aagh"inleyerek gözlerimi açmıştım. Midemdeki tarifsiz acı ve ağzımdaki iğrenç tatla berbat durumdaydım. Etrafıma bakınca revirde olduğumu anladım hatırladığım kadarıyla en son midemi ve ağzımı tutarak tuvalete gidiyodum.

Kendimi yattığım yataktan yan çevirerek ağrıyan beynimin içinde dolaşan şeyleri yokladım. Bu aralar aklıma yerleşip bütün sinirlerimi hoplatan bir öküz vardı nefretlik bir insan olarak nereden geldiğini hala anlamış değilim. Benim hayatımda böyle insanlar çok olurdu büyük bir çekim gücüne sahibim galiba.

Her zaman şikayetçi olduğum yaşamımda düzgün kimse yoktu ailem bile, annemin ben daha doğmadan önce benden nefret etmesi ona bir yabancı gibi davranmamı sağlıyodu. Babm ise beni zaten sevmezdi ki bu yüzden yalnız yaşıyodum o kocaman evde beni bırakıp gitmişlerdi işte hiç arkalarına bakmadan sadece doğum günüm de annemden bir mesaj gelirdi 'keşke doğmasaydın' diye başka hiç bir şekilde benimle konuşmaz bir iletişime geçmezlerdi sevilmediğimi herkes ne güzel gösteriyor can yakıcı ama alıştım ben fiziksel acılara da duygusal acılarada annem ve babam sayesinde çevremde bana karşı olan insanlar sayesinde alıştım bu acılara. Tüm düşüncelerim kapının açılmasıyla bölündü kafamı kapı tarafına çevirip gelene baktım. Lanet olası bir piç görmeyi beklemiyodum. Öküz Mirza elindeki poşetle yanıma doğru geliyodu.

"Uyanmışsın"hay sesine tükürdüğüm ne işi vardı ki burada? "Niye geldin?"pişkin pişkin sırıtıp poşeti kucağıma attı içinde benim dün marketten aldığım ama unuttuğum çikolatalar vardı niye ondaydı ki diye kafamda sorgularken piçlik yapıp poşeti aldığını hatırladım.

"niye buradasın diye sordum" "Sevinç hoca gönderdi git baş belanın yanında dur dedi bende geldim" "başka insan mı yokmuş? Niye senin gibi bir öküzü göndermiş ki sanki"bana tip tip bakıp yatağın yanındaki sandalyeye kuruldu direk elini cebine atıp telefonu çıkardı cevap vermeyeceğini anlayıp neden buraya geldiğimi sordum."benim burada neden yattığımı biliyosundur belki ben niye buradayım?" Kafasını gömdüğü oyundan kaldırıp bana baktı sinirlenmeye başlamıştı ne dedim ki ben şimdi? "Önce yüzüme hapşırıp hemde üzerime kustuktan sonra böcek gibi bayıldın o yüzden buradasın" dedikleriyle şok olurken yavaş yavaş olaylar yerleşmeye başlamıştı kafamın içinde bu sefer beni kesin öldürecekti."özr dlrm" kısık sesle bir özür mırıldandım. "ne diyosun be manyak" mal duymamıştı duyması için azcık daha sesli mırıldandım"özr dilrim" "ne diyon mk malı az sesli söyle" tüm sinirlerimi yine hoplatmıştı öküz işte bu sefer daha sesli bir biçimde söyledim "ÖZÜR DİLERİM" yüzüme bakıp piç smile yaptı harbi piç herifti "yaa öyle demek hmm kabul etmiyorum şartlarıma uyarsan belki kabul ederim" "amaaan etmezsen etme banane sanki çokta umrumda" elini cebine atıp bana ait olan küçük cebe sığabilen bir defter çıkardı hayır bu benim günlük gibi her bokumu yazdığım defterdi ne ara nerden almıştı ki?

"belki bu elimdeki defteri almak için uyarsın şartlara" "nerden aldın ver onu hemen piç" tam ona doğru uzanacakken o ayağa kalktı "bence beni bi dinle belki dediklerim seninde hoşuna gider" başka bi yolla alamayacağımı anlamam kısa sürdü zaten hareket edecek halim yoktu bi de bu malla uğraşmak istemiyordum"ne istiyorsun çabuk söyle" yatağın kenarına oturdu ve anlatmaya başladı; "Benimle bi oyun oyna çok eğlenceli bir oyun sırasıyla oynicaz anlatmamı istermisin?" "Kısa kes" "peki öncelikle şöyle şimdi sen benim üzerime kustun ya işte benim senden intikam almam gerek işte bu şekilde sırayla intikam alcaz birbirimizden kim pes ederse bir ay boyunca diğerinin istediği her boku yapacak" bu ne be ilkokul çocuğu gibi kaç yaşına gelmişiz hala oyun diyo yüce mal Mirza "Mk ilkokula mı gidiyoruz lan biz bu ne böyle ver defteri siktirgit sonra" küçük bi kahkaha atıp üzerime eğildi bu yakınlık fazlaydı "Korktuğunu bu kadar belli etme sayın ibine merak etme defter güvende" Allahım sen sabır ver neyle sınanıyorum ben?

"Korkmakla alakası yok" "eminim öyledir defteri okuduktan sonra alırsın hadi ben kaçtım" deyip uzaklaşacakken doğrulup kolunu tuttum daha bi bok düşünmeden cevap verdim "Tamam amına koyim tamam kabul ver şimdi daha defteri" defteri bana uzattı tam alacakken geri çekti "öncelikle söyleyeyim defteri aldıktan sonra vazgeçersen kaybeden olursun" deyip defteri verdi ve Arkasına bakmadan çıktı beni saçma sapan düşüncelerle başbaşa bırakıp siktirolup gitti ne yapacaktım ben şimdi galiba ilk intikamını o alacaktı sonuçta üstüne kusan bendim korkuyla beklemeye başladım.

Tam yine düşüncelere dalmışken kapı tekrar açıldı içeri Enes ve Melisa girmişti sonunda gelmişti bestlerim iyiki varlar şu an onlara sıkı sıkı sarılasım gelmişti ama yapmadım çünkü midem hala kötüydü her an üzerlerine kusabilirdim Enes malı yanıma yaklaşarak kucağımdaki poşetten çikolata çalmıştı pis boğaz Meloşum yanıma yaklaşıp hemen bana sarıldı "Benim manevi evladım senin için ne kadar endişlendik haberin varmı? O kadar sormama rağmen iyiyim ayaklarına yatarsan böyle olur hocaya sorduğumuzda kan şekerinin düşük olduğunu öğrendik niye yemek yemiyosun sen? O kadar çok korktum-" sözünü elimi ağzına kapatarak kestim yoksa bunun konuşması bitmezdi gülerek cevap verdim "Korma anneciğim iyiyim bak" dememle Enes malı kahkaya boğuldu "Ne gülüyon lan mal"dememle susmayı denedi kısa süre sonra durunca yanımıza yaklaşıp "Babaya mal denmez terbiyesiz velet Melis karıcım biz bu çocuğu niye böyle yetiştirdik?" Bu sefer ben gülmeye başlamıştım Melis Enese ölümcül bakışlarını göndererek bana geri döndü "Neyse biz bu malı takmayalım kuzum seni evine götürelimmi" diye sordu aslında eve gitmek iyi gelebilirdi kafa sallayarak onayladım.

Tamamen hazırlanıp revirden çıkmıştım müdürden izin almak için kapısına gelmiştik Melis ve Enes benim için izin kağıdı alıp çıktılar şimdi rahatlıkla eve gidebilirdim...

OKUYACAK OLAN OKURLARIM;

BİR SALAKÇA BÖLÜM DAHA BİLİYORUM ÇOK OKUYUCUM YOK AMA HALA BİR UMUT VAR İÇİMDE SADECE TEK İSTEDİĞİM BİR TANECİK YILDIZCIK BIRAKMANIZ SİZİ SEVİYORUM💛💛💛