Nasib

87 10 0
                                    

(Zeyd)

Taha:
-Öyle işte exi. Bu akşam istemeye gideceğiz inşaallah. Nikah falan bir seneye kadar evlenip, imanımızın tamamlayacağız inşaallah.

Ömer:
- Aramıza katılıyorsun demek sen de he kurban. Ee Zeyd senin yok mu?

Zeyd:
-Daha önce anlattığım gibi, ben eşime bunu yaapmak istemiyorum. Allah uğruna gittiğim zaman buralardan eşimin üzülüp, ağlamasını istemiyorum.

Ömer:
-Peki kurban, eşin de senin gibi ise, o da senin gibi gitmek istiyorsa, o da seninle gelmek istese yine evlenmek istemez misin?

Zeyd:
-Bilmiyoeum exi, bilmiyorum.

Taha:
- Hadi Zeyd buradan ayrılıyoruz, yarın görüşürüz inşaallah. Allah'a emanet ol. Selamun aleykum.

Zeyd:
-Siz de Allah'a emanet olun. Aleykum selam.

Afff... Kim hayırlı bir eş ile imanının yarısını tamamlamak istemez ki? Kim bu Ahir zamanda hayırlı bir eşle evlenmek, bu bataklıkta onunla beraber Darul Erkam kurmak istemez ki? Kim onunla el ele verip cihad meydanlarına koşmak istemez ki?
Emin değilim. Bu çocuk oyuncağı bir şey değil. Buna layık olmam gerek. Allah'ım sen beni bu hayallere layık kıl, bana hayırlı, saliha eş nasib et.
Eve varmışım da haberim yok. İçeri girince babam kapıda karşıladı.

Şehmus Bey:
-Neredeydin?!

Zeyd:
-Dernekteydim ya baba.

Şehmus Bey:
-Kaç defa dedim sana gitme oralara diye?!

Zeyd:
-Baba, beni ilmimden mi alıkoyacaksın? Beni davetimden mi alıkoyacaksın?

Şehmus Bey:
-Bu mu ilminiz?! Eve ekmek getir bu senin için de bizim için de daha iyi.

Zeyd:
-Baba, her şryden çnce kulluğum gelir, daha sonra sizin evinize ekmek getirmek gelir.

Neydi bu Müslümanların hali? Neden böyle yapıyorlardı?
Akşam namazını kılıp uzandım.

Zeyd:
-Sen kimsin?

+Ey Ebu Huzeyme sabret! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım dile. Şüphesiz ki O sabredenlerledir.

-Şüphesiz ki öyle. Peki ya sen kimsin, bana neden 'Ebu Huzeyme' diye hitab ediyorsun?

+Sabret! Her gecenin ardında bir gündüz vardır.

Uyandığımda yatsı ezanı okunuyordu. Kan ter içinde kalmıştım. Yüzü görünmeyen, beyaz çarşaflı kadın da kimdi öyşe? Sübhanallah. Namazı kılıp, kitap okumaya başlamıştım ki telefonuma bir mesaj geldi. Mesaj Ömer'dendi.  "Selamun aleykum kurban. Seninle çok acil konuşmam lazım. Dışarı çıkar mısın?" diyordu. "Aleykum selam. Hayırdır inşaallah?" dedim. Cevap çok gecikmedi "yaw exi sen gel hele" diyordu. "Tamam inşaallah.
15 dakikaya kadar parkta olurum." dedim. Akşam akşam hayırdır inşaallah. Parka gittiğimde bankın birinde oturmuş beni bekliyordu. Yaklaşıp selam verdim. Selamımı aldı ve oturttu:

Ömer:
-Şimdi exi, söyleyeceklerime kızmayacaksın olur mu?

Ben:
-tamam.

Ömer:
- Kurban, sizden sonra eve gittiğimde hanım bana bir şey söyledi.

Ben:
-Ne söyledi de bu saatte buralara getirtti exi?

Ömer:
-Dernekten bir bacı varmış. Temiz, güzel ahlaklı biriymiş. Bizim hanım da seninle görüştürmek istemiş. Ne dersin!?

Ben:
-Abi olmaz. Buna hazır değilim.

Ömer:
-Hazır mı değilsin? Hazır olmak için daha ne yapman lazım?

Ben:
-Olmaz, bilmiyorsun.

Ömer:
-Neyi bilmiyorum?

Ben:
-...

Ömer:
-Kurban, bari bir defa görüşeydin?

Ben:
-Tamam exi

Ömer:
-Tamam o halde yarın 15.00'te bizim evde ol.

Ben:
-Tamam inşaallah.

Neydi bu? Kafam çok karışıktı.
Sonunda sabahlamıştım. Sabah namazını kıldım. Daha sonra Kur'an okumak istedim. Saat 09.00'da derneğe derse gittim. 12.00'de de babamın yanına "para kazanmaya" gittim. İşyerine vardığımda babamın bana yine soğukluğunu farkettim. "Hasbinallah" dedim koyuldum çalışmaya. Saat 02.40'a gelince babamdan müsaade isteyip Öner'lerin evine doğru yola koyuldum.
Hiç heyecanlı değildim. Eve bardığımda Öner dışarıda bekliyırdu. Selamlaştık, sonra da içeri girdik beraber. Ömer'in sekiz yaşındaki yeğeni ve o kız odaydılar. Sahi ismi neydi? Kapıyı tıklatıp odaya girdim. Sessüzce oturdum.

-Selamun aleykum Zeyd, diyerek başladı.

Ben:
-Aleykum selam. Kusıruma bakmayın isminiz neydi?  diye sordum. Bozulmuşa benziyordu.

+Yasemin.

Tanışma pahasından sonra evlilik şartlarını söyledi. Sözünü bitirdikten sonra ona:

-Maşaallah, şartlarınız İslam'a uygun, hayalerin çok güzel. Ama benimkiler biraz daha farklı. Ben eşimle ömrümün sonuna kadar burada kalmak istemiyorum. Allah yolunda canımı ortaya koymaya giderim,dedim.

Yasemin:
-Ama burada da davet yapmamız gerek. Ben eşimle burada kalıp davet yapmak isterim, dedi.
Bu konuyu konuştuk ama sonunda anlaşamadık. "Nasib" diyip kapattık.

ŞEHADET aşktır ŞEHİD(E) ise aşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin