Birinci Bardak☕

503 22 95
                                    

İzmir'in güzel denizinde huzurla yüzüyordu-

Bir dakika ya deniz neden uçmaya başladı?

Ah rüya mıydı yani! Kim beni sabahın bu saatinde uyandıran? Kendini hazırlasan iyi edersin bay cesur çünkü haklı bir sebebin yoksa güzel kafamın tadına bakacaksın!

~Bana bağırmadan önce saate bakar mısın güzellik?

Olur tatlım önce ben saate bakarım sonra da sen kafamın tadına! Ay ne diyorum yaa. Telefonla konuşuyoruz adam yanımda değil ki! Bir dakika yaa!

~ Nolur bana yanlış gördüğümü söyle Lay. Dersin başlamasına 40 dakika kalmadığını, benim uyku mahmuru olduğumu söyle!

~Yani uyku mahmuru olduğun doğru ama, derse henüz geç kalmadın .Hala bir şansın var. Koşarak gidersen yetişebilirsin! Fighting!

Kahkaha atarak telefonu kapattı. Beni koca bir kaosla baş başa bıraktı.

Ah Lay~Bence bu dünya üzerindeki en iyi arkadaş! Hayatımdaki en doğru kararlardan biriydi onu gördüğümde gülümseyerek yanına gitmek.

Bir dakika ya ben ne yapıyorum? Kendimi sonra tanıtırım. Şuan da yetişmem gereken bir ders var. Tabana kuvvet bayan sorun!

Sanırım evimin köşesindeki sarraf abi beni hiç yürürken görmedi. Kimin laneti bilmiyorum ama sürekli bir yerlere geç kalma tehlikesi yaşayıp koşarak geçiyorum bu yoldan.Neyse canım en azından hep tehlike aşamasında kalıp gerçekten geç kalmıyorum. Hayatımın bana kattığı alışkanlığım olan koşmak beni hiç yolda bırakmıyor.

Koşa koşa geldiğimi gören güvenlikçi abi hemen benim için yeşil ışıkları yakarak yan yolu açtı. Ne diyim adam alıştı tabi benim koşarak kampüse dalmalarıma. Seni çok seviyorum güvenlikçi abi!

Nefes nefese sınıfa girdiğimde amfinin alt kapısından da profesör girmişti. Benim olduğum tarafa bakıp kahkahayla karışık güldü. Utanarak boş sıralardan birine geçtim.Bu ders en sevdiğim derslerden biri olan tarihti. Ve ben her Allah'ın günü bu derse son anda profesörle beraber koşarak girdiğim için profesörün ve sınıfın dalga konusu oluyorum. İflah olmaz bir insanım ne yapayım. Her pazartesi bu derse onunla aynı anda girmek resmen geleneksel bir hafta başlangıcı oldu.

Dersten sonra hem hava almak hem de Chen'den kaçmak için hızlıca sınıftan ayrıldım. Arkama bile bakmadan yürüyordum. Tam köşeyi dönüp özgürlüğümü ilan edecekken kapşunumdan tutulup geri çekildim. Kim diye merak bile etmiyordum. Bana böyle davranabilecek sayılı insan var sonuçta! Hala arkam dönükken kafeteryaya doğru çekildiğimi farkettim. Kafeye girince sonunda beni bırakmayı akıl eden Chen'e yalandan bir sinirle baktım.

~Acaba ne zaman beni bu şekilde bir yerlere götürmeyi bırakacaksınız profesör?

~Mm. Bir düşüneyim. Sen derslerime normal zamanında gelmeye başlayınca. Yani hiçbir zaman!

Tüm kafeyi kahkahası doldurunca herkes bize tuhaf tuhaf bakmaya başladı.Daha fazla insanlara rezil olmadan ona kahve kendime de ıhlamur alıp Chen'in oturduğu masaya geçip ona kahvesini verdim.

~Bazen bilerek geç kaldığını düşünüyorum derslerime. Böylelikle senden başka kimse ceza kahvesi almak zorunda kalmıyor. Dolayısıyla diğer kızlarla da kahve içemiyorum. Bu kadar kıskanmana gerek yok aslında ama?

 Bu kadar kıskanmana gerek yok aslında ama?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Gökyüzüm(Baekhyun) Where stories live. Discover now