5|Biraz çilek, biraz sigara

4.5K 444 276
                                    

Lord Huron- The night we met

Lord Huron- The night we met

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

|Sürtük ol, ne istersen yap

Kollarından yukarıya doğru katladığı gömleğinden dövmeleri aykırı havasıyla insanların gözünde parlarken, gri saçlı çocuk kahkaha attı. Onun gülüşleri çıtı bile çıkmayan salonda yankılanmıştı, insanlar aptal olduğunu söylüyordu. Delirmiş bir şekilde hareket ettiğini fısıldıyorlardı.

Biri hariç.

Gülüşü söndüğünde tahta kürsüyü sıktığı elleriyle, gözlerini sessiz ve arada kısık konuşan ikili gruplarda gezdirdi. Sorgulayıcı her tepkinin farkındaydı. Bu onu tatmin etmişti. İnsanların bakışlarından bile küçük bir akıl sorgulamasına düştüğü belliydi.

Onu izleyenlerin arasında olduğunu biliyordu, kırık kuğunun. Kahve hareleri yaptığı konuşmanın başından beri arıyordu o parıltıyı. Tekrar turlarken insanların tiksindirici suratlarını, "Duygular kontrol edilemez bir ölüm robotlarıdır." diye mırıldandı. Pes etmek için erken olduğunu düşündüğü sıra ise onun dimdik cesur olan kahvelerine, yeşil dolu gözler çarptı. Kuğunun dudakları titriyordu. "Sevgi ise zaten bizim kontrol etmekten çoktan vazgeçtiğimiz duygudur."

Gri saçlı olan çekmedi gözlerini, siyah saçlı kuğudan. Yavaşça uzaklaşırken kürsüden, tahta merdivenleri boşvererek zıplayarak indi oturan insanların arasına. Yürüdü, yanından geçerken diğer kendini soyutladığı ruhların hepsi dönüp ona bakıyordu.

"Aşk sensin,"dedi dayanamayarak gülümserken. Kuğuda dolu gözleriyle ona gülümseyivermişti. "Sevgi sensin."

Kuğuya her adımda biraz daha yaklaşırken de, "Aşk benim,"dedi bu sefer."Sevgi benim." Sesi pür dikkat onu izleyen insanların arasında yankılanıyordu. Göz temasını asla kesmediği için siyah saçlı dolu gözlerin sahibinin çoktan birkaç damla dökmesi kalbini kırıyordu. Çirkin diye filmlerde kırılan aynalar vardı ya hani, onun ayna irislerine yansıyan kişi o kadar güzeldi ki kalbi, aklı, ruhu, sakındığı duvarları kırılıyordu ve çatlıyordu. Ağlarken bile bu kadar güzel olması için için ruhunu parçalıyor, onu harabe ediyordu.

Biraz daha yaklaştı ve küçük kuğunun oturduğu sandalye sırasının başına geldi. Hemen önündeki yaşlı adamın yüzüne alttan bakışlarını görmüyordu. Dikkat ederek geçti onun önünden ve sıraya giriş yaptı.

"Aşk her şey," diye fısıldadı. Sesi kısık olsa da hala çoğu kişi duyuyordu. Meleği ise elleriyle yüzünü kapamış ağlıyordu. Küçük kesik hıçkırıklarını tutmaya çalıştığı belliydi ama yapamıyordu. "Sevgi her şey."

Sonunda bir iki kişi kaldığında herkesin gözleri kuğu ve gri saçlı çocuktaydı."Davası var mı?" dedi çocuk. Kuğu yavaşça sesini kesip titreyen dudakları ile tam önündeki insana baktı. Onu hep güzelce öldüren, gece yarısı dönüştüğünde bile onu seven, sakınan kişiye baktı. Ağlamamak için kendini sıksa bile düşen parıltılı yaşları diğerininde az daha ağlamasını sağlayacaktı.

feminine | yoonminWhere stories live. Discover now