BÖLÜM 30

2.6K 284 98
                                    

Not : Bu bölüm smut olacaktır. Fakat olayları anlamanız için bölümün başındaki ve sonundaki italik yazıları okumanızı tavsiye ediyorum. Tabi ki bu notum smut okumayacaklara... 😊

***
Namjoon, Kefâli'nin yardımcısının kılığına girdi. Kefâli'nin birden fazla şey sakladığını biliyordu. Bütün bunları öğrenmek istiyordu.

Aklını tamamen boşalttı. Kefâli'nin aklını okuyabildiğini biliyordu. Bu yüzden Jimin'in babasını öğrenmek için uyguladığı taktiği uygulayacaktı. Gerçekten Kefâli'nin yardımcısı gibi düşünecekti kendini.

Kefâli'nin odasının kapısını çaldı ve içeri girdi.

"Efendim?"

Kefâli ona baktı şaşırarak. "Yardımcı, seni çağırmamıştım."

Namjoon yavaşça yutkundu.

"Size sormam gereken şeyler var efendim, Jungkook hakkında."

Kefâli anlamayarak kafasını kaşıdı. Odada dolaşırken her şeyi anlatmaya başladı. Jungkook hakkındaki her şeyi söyledikten sonra Namjoon'a döndü Kefâli.

"... Bunları zaten biliyorsun."

Namjoon duydukları karşısında şok oldu. Jungkook'un bunu öğrenmesi lazımdı. Jungkook'un hiçbir şeyden haberi yoktu.

"Özür dilerim, efendim." dedi Namjoon gülümseyerek. "Bir an dalgınlığıma denk geldi."

Namjoon yavaşça odadan çıktı. Koridor boyunca ilerledi endişeyle.

Hemen Dünya'ya inmeliydi.

Tekrar.

***

"Sana ne getirdim?"

Jungkook'un dolaptan çıkardığı içkileri görünce şaşkınlıkla ona baktım.

"Sen içkiyi biliyor musun?"

Jungkook gözlerini devirdi. "Gezegenimde yasak olması benim gizlice içmediğim anlamına gelmiyor."

Kıkırdadım ve elindeki şişelerden birini aldım elime. Şişeyi yavaşça kafama diktiktiğimde Jungkook gülerek şişemi tuttu.

"Hey, yavaş ol."

Gülümedikten sonra elimin tersiyle ağzımı sildim.

"Bu gece hızlı olalım mı, Jeon?"

Jungkook şaşkınlıkla bana baktı.

"İlk yudumdan sarhoş olduğunu söyleme."

Güldüm ve tekrar şişeden bir yudum aldım. Jungkook da gülerek kendi şişesini içti. İkimiz de birer koca şişe bitirdiğimizde benim gözler kaymıştı. Kafam bulanmış bir şekilde Jungkook'a baktım. O gayet iyi duruyordu.

"S-sen niye sarhoş ol-ma-dın?"

Jungkook benim ağzımı yaya yaya konuşmama güldü.

"Ben sarhoş olmam, civciv. Sadece biraz kafam bulanır, o kadar."

Baş parmaklarımı çıkarıp ona uzattım.

"İşte, benim Kook'um!"

Jungkook baş parmaklarımı tutup dudaklarına götürdü. Parmaklarını yavaşça öptükten sonra gülümsedi.

"Kook mu oldum?" dediğinde yutkundum. İçki yüzünden onun parmaklarımı öpmesi oldukça davetkar gelmişti.

"Benimle seks yapmak ister misin?"

THE ALİEN -KOOKMİN-Where stories live. Discover now