4. Bölüm: ❝Ateş ve Gölge❞

469 123 174
                                    

BROYN BLYAE KRALLIĞI 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BROYN BLYAE KRALLIĞI 

Gael Toprakları — Haziran, KAS 814


Athelisia Neskana

Sürekli kulaklarıma dolan fısıltılar beni delirtmek, hayatımı daha perişan hale getirmek için göklerden gönderilmiş bir ceza mıydı? Kendi kız kardeşime ihanet ettiğim için vicdanım bana oynadığı bir oyun muydu yoksa?

Onları birkaç defa duyduğum her seferde ne olduklarını anlayamamıştım. Anlamsız ses bütününden ibaretlerdi benim için ve tek yaptıkları şey bana acı çektirmekti.

Ama bu sefer rüyamda bana tekrar, daha farklı bir şekilde gelmişlerdi. Bir çağrı gibiydi adeta. "Hayır," diyorlardı. "Haykır, haykır, haykır..."

Uykunun kollarından düşerken tamamlanmamış rüyam peşimi kovaladı ama gözlerimi açtığımda beni tekrar yakalayamamıştı.

Neyi haykırmamı istediklerini söylememişlerdi.

"Athelisia!" diye sesleniyordu tanıdık bir ses. Görüşümdeki bulanıklık gittiğinde sesin sahibini ancak fark edebildim. Osia'ydı.

"Uyandım," diye mırıldandım zorlukla da olsa, seslenmeyi bırakması için. Yüksek sesi başımı daha çok ağrıtmaktan başka bir işe yaramıyordu.

"Muhafızlar gece birkaç bağırış duymuşlar, küçük bir deprem olduğunda da Lyon seni kontrol etmek için odana girmiş ama uyuyormuşsun. Lord Rhysand ile aranızda bir sorun çıkmadı, değil mi?"

İçine doğmuş gibi sorduğu soruya karşılık yüzümü buruşturdum. Aramızda geçen konuşmayı hatırlamak bile istemiyordum ama odamı terk ederken yüzünde oluşan korkuyu gayet iyi anımsıyordum. Ilana'nın bizi yakaladıktan sonra onu tehdit ettiğimde yüzünde oluşan ifadenin bir benzeriydi. Ilana kolundaki yanığın sorumlusunu ben sanıyordu, Rhysand ise sarsıntıyı benim yarattığımı düşünüyor olmalıydı. Osia bahsetmemeyi seçse de onun da çadırdaki olanlar için beni sorumlu tuttuğunu hissedebiliyordum.

İşin doğrusu, artık ben de bir şeylerin yanlış gittiğini düşünmeye başlamıştım. İlk başta tesadüf ya da kötü şans olarak düşünsem de bir şeyler oldukça yanlıştı. Her şeyin merkezinde ise ben vardım.

"Sorun yok," diye cevap verdim yatağımdan ayrılırken. Bütün vücudum bana isyan etse de bugün babamın karşısına çıkacaktım. Hazırlanmalıydım.

Osia yatağımı toplarken içeriye elindeki temiz havlulara sarılmış Esti, onun arkasından ise elinde zar zor taşıdığı tahta kutu ile Eleni içeri girdi. İkisi de hafifçe dizlerini kırarak reverans yaptıklarında Eleni, "Müsaade ederseniz hizmetçiler banyonuz için sıcak su taşıyacaklar, leydim," dedi.

"Gelsinler," dedim ve üzerimdeki geceliğimi çıkarmak için paravanın arkasına doğru yürüdüm. Hizmetçiler suları taşırken ben de yine kanım ile lekelenen kumaşlardan kurtulup bornozumu giymiştim. Dün akşam banyo yapmış olsam bile hala kanamam vardı, temizlenmem gerekiyordu.

Geceyarısı Fısıltıları ─ 𝐊𝐒 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin