18. BÖLÜM - hiçlik!

1.5K 55 0
                                    

İçimden kopup giden bir şeyler vardı gökyüzüne doğru yükselen.. ölü aşk diyarında beni oraya hapseden senle birlikte yokluğa mahkum kılınmak..

boğulmak ister gibi suyun altında nefes almak... haykırsam ellerimi tek bir sana açsam.. ağlasam avaz avaz bağırsam sana anlatsam herşeyi... derviş gibi abdal gibi.... çocuk olsam yok olsam gözlerinin koyu karanlığında..

Şairin dediği gibi hayat buysa vur şaraba...

aklım başka der kalbim başka. giden gitsin ama giderken götürdüğü kalbim.. hayallerim.. geleceğim...

hayat buysa.. son ne olur ki??

Aradan geçen bir hafta boyunca Nola tek kelime dahi etmemiş, olduğundan daha sakin davranıyordu. Oda biliyordu. Kabullenmişti artık. Vidal'ın yoklugu ne kadar can yakıcı olsada yinede gıkını cıkarmıyordu.

Nola için hayat bitmişti.Nefes almak yaşamak değildi ki!Vidal'i görmeden,ona dokunmadan deliler gibi sevdiği adamın kokusunu hissetmeden yaşamaya devam etmesinin anlamı yoktu ki.Nola için herşeyin sonu Vidal'in o gün söyledikleriyle son bulmuştu.Beyaz gelinlik hayali,mutlu bir yuvanın özlemi belki Vidal'e benzeyen bebekler hepsi iki kelimeyle yok olmuştu. 'Elose hamile!' Şimdi ise yaşayan bir ölüden farksızdı.

Mutfakta Bayayn victoria'nın isteği içkileri tepsiye yerleştirirken kulağına dolan sesle ilkildi.

'' Ne sanıyordun. Vİdal.. senin mi olacaktı. '' sesin sahibine baktığından kanının donduğunu hissetti. ' birde sen eksiktin ' diye geçirdi içinden Nola.

Elose. meydan okuyan bakışlarla genç kadını süzdü.

'' Duymuşsundur. Hamileyim. İşte küçük kız. Büyümen gerek.. ve kiminle boy ölçüştüğünü çözmen.. ''

Nola başını yeniden tepsiye çevirdi. Bu evden bir an önce ayrılması gerektiğinin farkındaydı. Herkesten ve herşeyden uzaklaşması lazımdı. Kafasını dinlemeliydi, yanlız kalmaya ihtiyacı vardı. Vidal'in Elose'nin yanında görmeye dayanamazdı. Bir de çocuklarının olduğunu görürse gerçekten ölmesi daha iyiydi! Gitmeliydi belki de kaçmalı ama mutluka buna bir son vermeliydi. Elose'ye cevap vermedi ve tepsiyi alıp mutfak kapısına doğru yürümeye başladı.

'' Beni duymamış gibi davranma.'' kadının zehiri aratmayan sözleri kalbine işlerken o sukunetini korumaya yeminliymişcesine yüzünde beliren buruk gülümsemeyle kadına döndü.

'' Belki.. '' dedi duraksayarak '' belki onun sana ait olduğunu sanıyorsun ama.. '' dudaklarını büzerek düşünüyormuş gibi yaptı. '' sana ait olan bir şeyin paylaşmak hoş bir durum sanki. Malum Vidal tek eşliliğe sanırım karşı ve bir çok kadınla beraber olmuşturki bu doğru. Hı. üzerine alınma ama geniş bir mideye sahip olmak hoş bir şey değil ki vidal sana ait sanmaya devam et.'' dedi Nola. yüzüne yayılan sevimsiz gülümsemeye kendinin bile midesi bulanmıştı.

'' Kalbi sana ait olayan bir adamı ne kadar yanında tutabilirsin ki '' dedi fısıltı şeklinde. Daha çok kendine der gibiydi. sonrasında sessizce ayrıldı mutfaktan. tıpkı kalbinin sessizce onu terk ettiği gibi.

Elose, Nola'nın arkasından bakarken dişlerini sıktı. Bu kızın saçını başını yolmak istiyordu! Sürtük kendini ne sanıyordu böyle bu sözleri söylemeye kendinden ne hak buluyordu? Aptal Nola bu söylediklerinin bedelini de ödeyecekti. Vidal artık Elose'nin yanında olacağına göre bu kızda evden defolup gidecekti hemde en kısa zamanda!

Genç adam hızına aldırmadan ani frenle arabayı durdurdu. Hışlımla arabadan inerken cebinden sinirle çıkardığı telefonun tuşlarına hızla bastı. Aradığı numara cevap vermezken ağzından çıkan küfürlerin haddi hesabı yuktu.

'' Lanet sürtük. Seni.. '' beşinci çalışta cevap verirken kadın şaşkınca yerinde kala kalmıştı.

'' Ne.. '' kadının şaşkınlığı ve daha çok korkusu artarken genç adam sinirle köpürmeye başlamıştı.

'' Seni şeytan. İşin bitti. O kıza dokunamışsındır . Ah Vidal! aptal herif senin gibi bir fahişeyle nişanlı olduğuna lanet etmeli. '' Kapanan telefon kadını sinirlendirse bile içine işleyen korku tohumları hızla yeşermekteydi.

Hector hışımla evin verandasını tırmanırken bahçenin bir ucundaki ağaçların altına büzüşen ufak bir beden çarptı gözüne. merakına yenilerek ayakları onu o bedenin yanına taşımaya başlamıştı. Yaklaştıkça bu ufak bedenin sahibi gözüne çarptı. Nola oturduğu yerde bacaklarını karnına çekerek başını dizine koymuş bir şekilde hıçkırıklarla ağlıyordu. Öfke sarmıştı genç adamı. Bu kızı önemsiyordu. Kardeşiymişcesine seviyordu.

'' Ağlama '' dedi ses tonuna aldırmadan.

'' O kaltağa inanmıyorsun değil mi ?? '' bu sefer ses tonu soru sorar gibi çıkmıştı.. Ağlamaktan boğuklaşan sesiyle genç adama karşılık verdi Nola.

'' Bilmiyorum. '' dedi sessizce. Bilmiyordu. Hiç bir şeyi bilmiyordu. Hoş bilmekte istemiyordu.

'' O aptala inanacaksan Nola.. Kendini uçurumdan aşağıya atmalısın.. ''

Genç adam çatık olan kaşlarının altında elmas gibi parlayan siyah gözlerini karşısında sızlanan Nola'ya dikmişti. Vidal'ın ardından ağlamaktan kızaran gözlerini Hector'a çevirerek kendinin bile zor duyabileceği sesle konuşmaya başladı Nola.

'' Doğruluğu belki imkansız ama ortada bir bebek var Hector.. Ve o bebek Vidal'ın olama olasığılı yüksek! O kadın onun nişanlısı.. ''

Nola buna inanmak istemiyordu.Tek istediği Vidal'di onunla mutlu olmayı istiyordu hepsi bu.Kızaran gözlerine aldırmadan ellerinin tersiyle gözyaşlarını sildi ve başını dikleştirdi.

'' Hector, Vidal'in nerede olduğunu biliyor musun? '' diye sordu.

'' Eğer bu yalan olsa bir korkak gibi kaçıp gider miydi? '' diye haykırdı.

'' Elose, onun bebeğini taşıyor! Lanet olasıca kadın istediğini elde etti Vidal'i almayı başardı. Vidal ise sessizce buna izin verdi. ''  duraksadı ve yerden destek alarak ayağa kalktı.

'' Görmüyor musun ortalıkta bile yok! Beni yanlız bıraktı.. '' diye fısıldadı.

Kader.. bize verdiği rollari layıkıyla oynarken onların omuzlarına taşıyamayacakları yükleri yıkmıştı. Ama taşıdıkları sevgi... sevgileri o gücü karşılıyordu.

Yanlız sansada kalp kendini sevdiği her zerresinde gezinirken unutulmayacak iki kelime zihninde yankılandı. '

seni seviyorum... '

Uğur BöceğimWhere stories live. Discover now