25. Bölüm

1.1K 55 1
                                    

Nola huysuzca kıpırdandı Vidal'ın kollarının arasında. Kadının leylak kokusunu her zerresinde hissediyordu Vidal. Gülümseyerek kadını kendi bedenine yasladı.

" Bende bayılmıyorum bu duruma fakat biliyorsun aileme gerçeği kanıtlamalıyız. "

Nola çaresizce tuttuğu soluğu biraktı. Böyle eli kolu bağlı olmaktan nefret ediyordu ama yapacak bir şeyi yoktu. Başını iki yana sallayarak kafasındaki düşüncelerden kurtulmak istedi.

" Ama neden bu kadar yakınsın ona. Vidal canım acıyor, bu ... Bu çok başka. " gözlerini yakan yaşlar akmak için çabalarken ürkekçe tuttuğu nefesini bıraktı.

" Tamam. Empati kuruyorum. Onun yerinde olsam dayanamazdım ama o seni sevmiyor ki "

Vidal derin bir iç çekerek Nola'nın okyanus gözlerine bakmaya devam etti. Biliyordu ki bu iki kadında ondan bir şekilde vazgeçmeyecekti fakat onun seçimi apaçık belliydi. Vidal ne olursa olsun Nola'dan asla kopamazdı, onun ahayıt aldığı nefesti. Yüzüne belirin buruk gülümsemeyle Nola'nın burnunun ucuna bir öpücük kondurdu.

" Sevgilim herşey zaten zor lütfen dahada zorlaştırma senin böyle üzülmene dayanamıyorum! "

Vidal ikilemdeydi. Başındaki bu belayı atlatsa ailesine Nola'yı nasıl kabul etirecekti. Kafası fazlasıyla karışıktı. Yapması gerektiği şeyleri hiç bilmiyordu. Bir an önce Elose'den kurtulmalıydı. Mutfaktan çıkmadan önce Nola'nın dudaklarına sevgi dolu bir öpücük kondurarak mutfaktan çıktı. İçeri girdiğinde koca salonda Elose tek başına oturuyordu. Elindeki portakal suyunu büyük bir iştahla içiyordu.

" Demek burdasın. " Vidal buz gibi bakışlarının kadına sabitleyerek yanına doğru ilerliyordu.

" Beni mi arıyordun sevgilim. " işveyle erkeğe kıvranmaya başlamıştı.

" Seni aradığımdan değil. Her neyse sıktı bütün bunlar. Yeter seni daha fazla görmeye tahammül edemiyorum. Yarın ki doktor randevusuna kadar rahat bırak beni ha! "

" Ne diyorsun sen Vidal. Ben senin çocuğunu taşıyorum... "

Elose hızla yerinden kalkarak Vidal'ın yanına ulaştı. Gözleri dolmuştu, ama ağlamayacaktı. Elini kaldırarak Vidal'ın yüzüne dokunmak istedi fakat erkek hızla kendini geriye çekti.

" Bana sakın dokunayım deme! " ses tonu keskin bir zehir gibiydi. Damarlarında dolaşarak kalbinin acımasına neden olacak bir zehir. Onu öldürecek bir zehir.

" Vidal, yeter! Neden uzak duruyorsun benden. " güçlü görünmeye çalışsada becerememişti.

Geçn kadın yaşlı gözlerle erkeğe bakıyordu. Canı acıyordu, başta her şey güzeldi, seviyordu ve seviliyordu. Yada o öyle sanıyordu. Diğer erkekler gibi değildi Vidal. Başkaları vitrinin güzelliğine takılıp gelirken o iklimini merak edip genç kadına sürüklenmişti. Korkuyu iliklerinde hissediyordu. Elose kaybetme korkusuyla kıvranıyordu. Güzel bir kadındı. Koyu kahve gözleri, sarı saçları ve kusursuz vücudu vardı. Güzelliğinin yanı sıra bencildi.

" Elose neden anlamıyorsun. Yada anlamamazlığa vuruyorsun, bizim geleceğimiz yok! Hamile kalmış olsanda bu gerçeği değiştirmeyecek "

Vidal hızla kendini salondan dışarı attı. Sonrasında evden çıkarak arabasına atlayarak uzaklaştı. Sinir kadının tüm bedenini sarmıştı ve hırsını çıkartmak için bir şeye ihtiyacı vardı. Etrafa delici bakışlar fırlatırken aklına gelen isimle yerinde hafifçe kıpırdandı.

" Nola. " isim dudaklarından sanki lanetli bir şeymiş gibi çıkmıştı.

Nefes almanızı önler bazen hayat. Kurduğu oyunlarla allak bullak eder yaşamınızı. Küçükken hep mutlu bir geleceğinizin olacağını hayal ederdiniz, sevdiğiniz insanla hayatınızı birleştirmeyi... Dahada bir sürü pembe hayaller, hani şu toz olanından.

Nola, ne kadar sakin görünmeyi amaçlasada agrasif çıkışlarıyla dikkatleri üzerine çekiyordu. Vidal döneli neşeye boğulan ev onun için cehenneme dönmüştü. Elose her anı boş geçirmeyip Vidal'ın yanından ayrılmıyordu. Kaybetme korkusu içine işlerken planının elinde patlamasından endişeleniyordu.

" Nola " genç kadın kendine seslenmesiyle arkasına döndü. Elose, üzerine geçirdiği cüretkar elbiseyle bir kedinin zerafetindeydi. Nola cevap vermek ile cevap vermemekle ikilemde kalmıştı. Gözlerini kısıp nefretle bakmamak için büyük bir çaba harcıyordu.

" Vidal... Benim. Anladın mı benim. "

Uğur BöceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin