Bölüm 59

165K 7.3K 4.3K
                                    

Multi: Sinan (Arzu=Azra'nın kardeşi)

Ateş yanımda derin bir uykudaydı. Bana sıkıca sarılmış, başını boynuma gömmüştü. Rahat bir yerde uyuduğunu biliyordu.

Ben ise uyuyamamııştım. Belki Rüzgar ile arasını düzeltmek istememdendi veya ortamın çok sıcak olup Ateş'in de bana sımsıkı sarılmasıydı.

Tavana boş boş bakmaya başladım. Rüzgar ile Ateş'in aralarını düzeltilmesi gerekiyordu ve bunu yapacaktım.

Bir şeyler düşünmeye çalıştım.

Oyun gecesi olsa acaba düzelir miydi?

'Aynen, Rüzgar ile Ateş Monopoly oynayacak, aynen' dedi iç sesim. Bunu kıkırdamak istesemde kendimi tuttum. Ateş birkaç gündür uyumuyordu zaten, bir de şimdi onu kaldırmak salaklık olurdu.

Başka bir şey düşündüm. Belki, yemeğe çıkardık?

Çift yemeği! Yasemin, ben, Rüzgar ve Ateş. Nasıl fikir ama?

'Yasemin ile Rüzgar'ın arası bozuk' dedi iç sesim bana durumu hatırlatarak. İç çektim. Ne yapabileceğimi gerçekten bilmiyordum ve içime sıkıntı doğmuştu.

Gözlerimi kapattım, belki uykuya dalmaya çalışırsam aklıma bir fikir gelebilirdi. Sonra gözlerim fal taşı gibi açıldı, aklıma gelen fikirle sırıttım.

"O bakışını beğenmedim" dedi boğuk bir sesle.

Korkuyla çığlık attım. Parmağımı damağıma götürüp başımı geri attım. Bu sırada Ateş yüzünü buruşturup yüzünü yastığa gömmüştü.

"Ne çığlık atıyorsun kızım?"

"Ya sen uyuyordun ama!" dedim, kalbim hızlı bir şekilde atarken yüzünü bana döndü ve huysuz bir şekilde söylendi.

"Mal mal hareket edersen tabi beni uyandırırsın" dediğinde kaşlarımı çattım. "Sensin mal!" dedim ve elinden kurtulmaya çalıştım, onu etkilememiştim bile. Ellerini daha da sıklaştırıp belimi sardı.

"Mal mı?" dedi gülerek. Başını sırtıma koymuş ve gülmüştü.

Gece olduğu için yanaklarımın kızarıklığını gizleyebilirdim. "Bana mal diyecek kadar yürek yemişsin ha?" dediğinde yüzümü buruşturup ona döndüm.

Yüzlerimizin arasında birkaç santim vardı.

"Yürek değil bu, bana bir şey yapamazsın" dedim bilmiş gibi. Ateş kaşlarını kaldırdı ve alayla yüzüme baktı.

"Öyle mi düşünüyorsun?" dedi, sesindeki sinsilik hoşuma gitmedi. Yutkundum.

Bakışlarımı ondan çekip arkasındaki duvara baktım.

"Ev-evet" cevabımı beğenmemiş gibiydi, hafif kalktı ve üstüme eğildi.

Gözlerim kocaman açıldı, "Yaparsan çığlık atarım ve bu evden kaçarım"

Ateş eğlenen bir ifadeyle baktı, "Peki korumalar?" dedi, konuşmaya devam ettim. "Korumalara dedodarant sıkarım ve evden kaçarım. Sonra caddede koşarım, sonra yardım diye çığlık atarım. Otostopta çekerim, polise giderim. Seni ihbar ederim, sonra seni yakalarlar ama üzülürüm. Ağlamaya başlarım sonra da Yasemin'e gider ve dertleşirim"

Bu düşünmeden söylediklerimi Ateş dinlemişti. Başını tekrar yastığa koydu. "Üstüne bir mont al bari, üşürsün"

Şaşkınca baktım, "Pardon? Evden gitmemi mi istiyorsun?" dedim sinirle. Ateş yüzünü buruşturdu, "Cırlama kızım!"

Yataktan kalktım ve kollarımı göğsümde kavuşturdum. "İyi o zaman gidiyorum" dedim. Ateş hareket dahi etmedi ve bana kıçını döndü.

Kıçını döndü.

Benden Kaçamazsın!Where stories live. Discover now