Turuncu saçlı güzellik

6.4K 251 112
                                    


7 mart 2012

Hayat hayal kırıklıklarıyla doludur. Kimisi işte, kimisi aşkta, kimisi de derslerinde yaşar bu hayal kırıklığını.

Bende ailemde yaşadım. Her şeyden çok sevdiğim insanı kaybettiğimde anladım bu duyguyu.

Yirmi yaşındayım. Üniversiteyi kazandığımı haber vermek için eve doğru koşturuyordum. Başarılıydıım, babamı örnek almıştım. Beni taktir etmesini her şeyden çok isterdim.

Eve büyük bir heycan ve mutlulukla geldiğimde, annemin ağladığını gördüğümde tüm mutluluğumun yerini korku ve merak almıştı.

Elimdeki zarfı yere attığım gibi annemin yanına koşmuştum.

"Anne sorun ne? Neden ağlıyorsun?!"

Ağlamaya başlamıştım babama bir şey olduğunu anlamıştım ama kabullenmek istemiyordum.

"Konuşsana! Ne oldu?!"

Omuzlarından tutup sarstığımda ağlaması artmış, konuşmaya çalışmıştı.

"Baban..."

Hıçkırıkları arasında söylediği kelime kalbimin yerinden sökülmesine yetmişti. Ellerim annemin omuzlarından kayıp yere düştüğünde, konuşmasına devam etmesini bekledim.

"Araba kullanırken kalp krizi geçirip kaza yapmış."

Ağlaması şiddetlenirken ekledi.

"Araba çarpmasının etkisiyle patlamış ve-"

Konuşmayı kesip ağlamaya devam etdi.

"Öldü."

Ağlaması bağırışlara dönüşüp bana sarıldığında sıkı sıkı tutmuştum onu. Ağlamalarımız evin içinde yankılanıyordu.

Gitmişti...
Bizi bırakıp gitmişti...
Ne kadar üzüleceğimizi bilmeden gitmişti...
Beni düşünmeden gitmişti...

17 temmuz 2017.

Çalan telefonumun sesiyle geçmişimden sıyrıldım. Yatakta oturur pozisyona geçip telefonu komidinin üstünden aldım. Arayan Yoongiy'di. Gecikmeden cevapladım.

"Alo"

"Sikik herif! Saat kaç farkında mısın?"

Gözümü duvardaki saate çıkardım.

"On iki. Ne olmuş?"

Hattın öbür tarafındaki gelen söylenmelere göz devirdim. Kuzenim olmasa hiç düşünmez ortaklıktan atardım. Sinirlerimi bozuyordu.

"Ne mi olmuş! Saat birde toplantın var ve sen hala keyif çatıyorsun! Her nerdeysen yarım saat içinde burdasın!"

Telefonu yüzüme kapatdığında, yatağıma geri uzandım. İşimden nefret ediyorum, ama sırf babam için katlanıyordum. Öldükten sonra vasiyetinde 'şirketi benim yönetmemden mutluluk duyacağını ve işimde en az kendisi kadar başarılı olacağımı' yazmıştı. Bende babam için bu lanet işe katlanmak zorundaydım.

Yataktan kalkıp duş almak üzere sarsak adımlarla banyoya irerledim.

Kısa bir duşun ardında giyinme odama geçtim. Lacivert takım elbisemi giyip, bordo kravatımı bağladım. Saçıma uygun şekli verdikten sonra araba anahtarlarımı alıp evden çıktım.

Sabah rutinimi tamamlamak adına yaptığım son şey kahve içmek olduğu için, arabama binip her zaman gittiğim kahve mekanına doğru yola çıktım.

Kahve alışkanlığımda babamdan gelmişti. Her zaman işten geldiğinde annemden kahve yapmasını isterdi ama yalnızca annemin kahvesini içerdi.

Bir keresinde merak edip 'neden sadece annemin kahvesini içtiğini ' sormuştum. Verdiği cevabı ise anlamamıştım, ' sadece annenin kahvesini istiyorum, çünki onu seviyorum.'

Coffee | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin