Maźeha

27.4K 471 97
                                    

Gözlerinin İçinde barınan acı nefessiz kalmama neden oldu. Onun benim yüzümden üzülmesi kalbimin ortadan ikiye ayrılmasına neden oldu. Sanırım daha önce canm hiç bu kadar acımamıştı.

Arden den olabildiğince uzaklaştım. Dudaklarıma yerleştirdiğim sahte gülümseme ile " Neden bahsediyorsun ?" Diye sordum. Bu durumda safi oynamak en iyisi olabilirdi benim için.

Arden başını hafifçe öne eğdi ve derin bir nefes aldı.  Bu hareketi yavaşça yutkunmama neden olduğunda bir adım daha geri attım. Başını yavaşça kaldırarak dudaklarına saf acının gülümsemesini yerleştirdi. O gülümseme içinde acının siyah rengini ve umutun mavi tonlarını barındırıyordu.

"Kaçma. Benden bir şeyleri saklamaktan vazgeç artık " diye bağırdığında atacağım bir diğer adımdan vazgeçmek zorunda kaldım. Arden bir adım daha bana yaklaştığında gözlerimi yavaşça kapattım. Ona bakmaya cesaretim yoktu.

"Üzgünüm ama ne dediğin hakkında bir fikrim yok." Bir dansöz gibi kıvırmaya devam ediyordum ama yine de bir boomeang gibi geri geliyordum. Söylediklerimi ayrıntılı olarak düşünmeye vaktim yoktu. Canım acıyordu beynim düşünce foksiyonunu kaybetmiş gibiydi.

Arden sertçe kolumdan tutarak beni kendine çektiğinde canımın acısı ile yavaşça inledim. Bedenim sızlıyordu, elimin acısına yeni bir acı daha eklenmişti ama bunlar önemli değildi. Ne birazdan bayılacak olmam ne de kan kaybından ölmem bunların hiçbiri canımı acıtmıyordu ama Arden'in bakışları işte o bakışlar beni ölüme yalvarmak zorunda bırakıyordu. Onun bakışları canımı o kadar acıtıyordu ki hayatımdan pişman oluyordum.

"Canımı acıtıyorsun " dudaklarımın arasında bir tıslama gibi çıkan sesimin onun kulaklarına ulaştığından emin bile değildim ama dudaklarında oluşan alaylı gülümseme sözlerimin yerini bulduğunun en büyük işaretiydi.

"Canın mı acıyor ? Peki benim canımın yanması Kayra bu hiç umrunda mı? " kolumu biraz daha sıkarak bedenlerimizi birbirine biraz daha yaklaştırdığında öfkeli bakışlarını gözlerimin en derinliklerinde görmek korkunçtu. "Hastalığını benden saklarken ne düşünüyordun? " 

"Seni üzmek istemedim. " sesim içeri kaçmıştı. Tanrım ben ilk defa bu kadar savunmasız ve suçlu hissediyordum.

"Şimdi üzmemiş mi oluyorsun ?"

"Yeter Arden. Bunlar benim suçum değil böyle olmasını ben istemedim beni suçlayıp durma. " elini yavaşça yanağıma yerleştirdi ve derin bir nefes aldı aynı zamanda gözleri kapanmıştı.

"Ya sana bir şey olsaydı ne yapardım ben ?" Ardenden birkaç adım uzaklaştım.

"Öğrenmemen gerekiyordu ben her şeyi halledecektim canının yanmasına gerek yoktu. " diye mırıldandığımda Arden'in sinirlerinin biraz daha gerildiğini görebiliyordum. Bulanıklaşan Arden ile gözlerimi yavaşça kapattım ve yalvarmaya başladım. Ne olur şimdi olmasın.

"Peki ya iyileşemeseydin ya ölseydin o zaman ne olacaktı. Ben ne yapacaktım Kayra ?" Sesi beynimin içine dalga dalga yayıldı, yüzüm istemsizce buruşturdum. Kapanan gözlerimi yavaşça açarak daha önce hiç görmediğim Arden'i izledim.

"Cevap ver Kayra. Bu kadar bencil olma bir defa da beni düşün " gözlerimi yavaşça kapattım. Dolan göz bebeklerimden akan gözyaşı yanağımda bir yol çizerek özgürlüğe kavuştu ve aynı anda yer ayaklarımın altından kaydığında umrumda olan tek şey Arden'di. Onun beni bu halde görmesiydi.

°•°
Gözlerimi yavaşça araladım. Önce hafif bir siyahlık gözlerimin önünü kapattı ardından beyazlık ona üstün çıktı. Etrafı daha rahat görmeye başladığımda tutulan boynumu hafifçe kıtlattım. Etrafa gözlerimi gezdirmeye başladığımda kimsenin olmaması güzeldi. Her uyandığımda etrafımı dolduran insanlardan hep nefret etmiştim ve bu nefretim hala devam ediyordu.

İ T A A T S İ Z | 18 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin