UYARI
Bölüm biraz cinsellik içeriyor. Rahatsız olabilecekler için diğer bölüme geçmeleri tavsiye edilir :)
Sam Smith
-
Fire on fire
Bir gün daha Ediz'in telefonumu aradığını duymadan kalktım. Birkaç gün bile olsa çok özlemiştim onu, huysuz Ediz çok kırıyordu kalbimi. Oysa benim Edizim hiç kırmazdı ki beni, keşke onu sevdiğimi hafızası gitmeden söyleseydim... Neyse onun için savaşmak zorundaydım, o benim yerimde olsa o da öyle yapardı, hatta o asla bırakmazdı prensesinin peşini, bende parlak gözlümün peşini bırakmıyorum işte. Ayaklarımı bezgince yataktan sarkıttım. Üzerime giyecek bir şey bakmaya başladım. Bir şort ve bol bir t-shirt buldum kendime. Yeşil, Ediz'in en sevdiği renk olan bir t-shirt giydim. Aynaya bakmak için lavoboya girdim ve TÖVBE BİSMİLLAH! kendimden ürktüm lan! Kafamda topuzla uyuduğumdan artık topuz topuzluktan çıkıp Thor'un çekicine benzemiştim, göz altlarım Walking Dead'te figüranlık yapacakmışım gibi duruyordu. Göz altı torbalarım adeta bim poşeti gibiydi, yüzümü ovuşturup kendime çeki düzen vermeye başladım.
Tipe bak ya, soğanı kesse soğan ağlar amk...
Saçlarımı düzleştirip hafif bir makyaj yapıp evden çıkmak için ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. bir dakika bir dakika, nutella!Nutellayı hatırlar belki, hemen eve dönüp dudağımın yanına nutella sürdüm. Sonra hemen arabaya binip Ediz'in evine gittim. Kapıyı çaldım. Bu sefer kapıyı Ediz değil hizmetçi açtı. İçimden gülmek gelmese bile gülmeye çalıştım.
" Ediz evde mi?"
Kadın gülümseyip evet anlamında başını salladı " Odasındalar efendim"
En çokta bundan nefret ediyorum, odasındalar nedir ya sanki 10-15 Ediz toplanmış gibi! Of işim başımdan aşkın ben hala ne diyorum... Yavaş adımlarla Ediz'in odasına çıkıp kapısını yavaşça araladım. Elinde bir fotoğrafa bakıyordu sanırım. Yatağının ortasında bağdaş kurmuş çocuk gibi oturuyordu.
Bağdaş mı kurmuş? GETİRİN ORDAN ÇİĞKÖFTEYİ! YOĞUR HELE EDİZ KURBAN!
" Seni özled-"
Sırf ses olsun diye ayağımı yere sürttüm. İlk başta fark etmedi, fotoğrafa odaklanmış üzgün gözlerle ona bakıyordu, ama beni fark edince fotoğrafı birden yastığının altına soktu.
" Senin burda ne işin var? Hemde benim haberim yokken odama nasıl girersin sen Ada!"
Sesini yükseltince birden irkildim, yutkunup olayı toparlamaya çalıştım " Özür dilerim b-, ben sadece-"
" Dur dur, bir saniye"
Ayağa kalktı, birkaç adım atıp tam karşıma geçti, göz göze geldik, parmağını yavaşça yanağımda gezdirdi, yüzüme doğru eğildi, evet nutella'yı fark etti! Hadi Ada eline kuvvet kızım, bir tane patlatta tüm anıları gözünün önünden geçsin! Allah ne verdiyse suratına bir yapıştırdım ki...
" Sen ne yapıyorsun gerizekalı! Ben senin sandığın kızlardan değilim tamam mı!"
Tokadın etkisiyle gözlerini kapatıp bir kaç dakika bekledi. Sonra başını kaldırıp bana deli gibi bakmaya başladı.
" Hatırladın mı? EDİZ HATIRLADIN MI?"
" Kimse, daha hiç kimse, benim baby face suratıma tokat atmadı, atamazda anladın mı beni?"
ESTÁS LEYENDO
Ada'ya Düşen Meteor
Humor"Yıldızlar âşıkların ruhlarıdır. Öyle çok yanarlar ki bu dünyada, gecenin göğsünde herkesi imrendirerek parıldamak olur ödülleri." Bir anlığına gülümsedim. "Umut dolu gözüküyorlar." "Öyleler." "Biz de birgün, onlardan biri olabilir miyiz?" diye so...
