Hoşçakal Aşkım

99 36 0
                                    


Kevin darma duman olmuş odasına davet etti Linda'yı. Saçma sapan detaylar gün yüzünde duruyordu. Ev savaş alanı gibiydi. Kanepenin üzerindeki kıyafetleri bir kenara fırlatıp oraya oturdu. Eli ile yanını işaret etti. Koltuğun boş olan kısmını. Linda oraya oturduğunda Kevin oturduğu yerden kalktı ve buz dolabına ilerledi. Dolapta yan olarak konulmuş viskiyi çıkarttı ve Linda'ya gösterdi. Linda başını aşağı yukarı sallayarak viski ikram edilmesini istediğini onayladı. 

Kevin çıkardığı viski şişesinin kapağını açtı. 2 bardağa yarım olarak doldurup Linda'ya doğru geldi ve elindeki bardağı ona uzattı. 

-" Bu evin sana kötü hissettirebileceğini biliyorum. Ama baş başa kalabileceğimiz başka bir yer yok ne yazık ki."

+" Sorun değil. Ben çok şeyi aştım. Artık sonuca ulaşmak istiyorum. Artık bu olayın bitmesini istiyorum."

-" Seni gerçekten çok istemiştim. Diğer kızlar gibi değildin. Eğlenmeye ve gezmeye açtın. Daha önce kimse ile birlikte olmamış olman da seni tatlı bir kız olarak ikiye katlıyordu. "

+" Sen her zaman çok çekiciydin Kev. Her kızın isteyebileceği türden bir erkeksin."

-" Belki çok geç kaldım her şey için. Ama gerçekten zamanı geriye alabilecek olsam seninle tanıştığım güne alırım. Sonrada seninle evlenmek için her şeyi yaparım."

+" Ne yani? Senin yüzünden kirlendim. Bu yüzden benimle evlenemezsin değil mi ama? Çünkü lanet bir tecavüzün içerisinde bulundum. Pis bir kızım. Benimle evlenemezsin. Ama senin yüzünden olduğunu unutuyor gibisin piç kurusu."

-" Hayır asla böyle düşünmüyorum."

+" O zaman çabuk açıkla her şeyi. Çünkü bu söyleyeceklerin son sözlerin olabilir adi herif."

-" Benim demek istediğim seninle evlenmek istememem değil. Senin beni kabul etmeyeceğin. Ben hep seni sevdim. Hep seninle olmak istedim. Hala da istiyorum. Keşke seninle olsam. Uyurken yanımda son gördüğüm sen olsan. Uyandığımda da o güzel yüzünü görerek uyansam Linda."

Marco sıkışıp kaldığı bu bedende maruz kaldığı iltifatlar sonrasında derin bir mide bulantısı yaşıyordu. Böyle şeyleri hiç bir kadına söylememişti. Kendisine söyleniyor olması da onun için yeteri kadar berbat bir durumdu. 

 -" Ben mümkünse her şeyi düzeltmek istiyorum. O piçlerin sana yaşattıkları için bir şey yapamam ama, sevdiğim kadını mutlu etmek için bazı yollarım var. Uzun zamandır romantizme çok önem veriyorum. Çok düşündüm tamam mı? Benim olacağın günü hayal ederek çok düşündüm. Gerçekten istediğim bu. Seni çok aradım. Her yere baktım."

+" Siktir oradan. Evimi bilmiyorsun sanki."

-" Evine gittim. Baban senin şehir dışına taşındığını ve bir daha buraya gelmeyeceğini söyledi. Her ay uğradım. Belki vazgeçmişsindir, geri dönmüşsündür diye."

+" Her zaman evdeydim. Yani herhalde."

 Kevin kalkıp çekmeceye doğru ilerledi. Oradan bir kutu çıkartıp Linda'nın yanına geldi.

*" Onu bir an önce öldür Linda."

Peter bir anda Linda'nın yanında belirip Kevin'in infazını hızlandırmaya çalışıyordu. 

+" Neden?" dedikten sonra Linda Peter'e baktı.

-" Ne neden?" Kevin bu soruyu kendisine yönelttiğini düşünmüştü. 

+" Diyorum ki o çekmeceye neden gittin? Ne aldın oradan?"

-" Ha bu mu?" Dedikten sonra elindeki kutuya baktı.

-" Bunu sana vermek için biraz geç kaldım. Oysa daha farklı bir şekilde hayal etmiştim.

+" Hediye mi aldın bana? Aldıysan bir an önce ver de yolumuza bakalım."

Kevin elinde kutuyu avuçlarının arasına aldı. 

-" Hadi gözlerini kapat."

+" Ya Kev, boş yapma istersen."

-" Ne olur. Hadi. Kırma beni."

Linda gözlerini istemese de kapattı.

Aradan 4-5 saniye geçtikten sonra kevin sessizliği bozdu.

-" Hadi aç gözlerini."

Linda gözlerini açtığında kutunun ortasında bir yüzük olduğunu gördü. Üzerinde küçük ve tek bir pırlanta bulunan bir yüzük.

+" Şaka yapıyorsun."

-" Bunu daha önce yapmalıydım. Her şey için geç kaldım. Ama artık yapmak istediğimden eminim. Bunu yapmak istiyorum. Seninle hayatımı birleştirmek istiyorum. İzin verirsen hayatını elimden geldiği kadarıyla düzeltmek istiyorum."

+" Bunun bir şaka olduğunu söyle."

-" Şaka değil. Linda, Seni seviyorum. Seni istiyorum. Seninle yaşamak ve yaşlanmak istiyorum. Benimle evlenir misin?"

Linda donup kalmıştı. Daha doğrusu Marco. Muhtemelen Linda kendi bedeninde olsaydı atlayabilirdi boynuna. Ama söz konusu Marco olunca diyecek bir söz kalmamıştı. Çocuğun döktüğü göz yaşına ve söylediği sözlere inanmadığını söyleyemezdi.

*" Beynini yıkamaya çalışıyor. İnanma ona."

Yapacakları konusunda çok büyük tereddüt içerisindeydi. 

*" Devam etmek istiyor musun? Meksikaya, evine dönmek istiyor musun?"

Bu söylediği işleri değiştirmişti. Marco artık ne yaptığı konusunda bir karar vermiş gibiydi. Belinden silahı çekip kevinin alnına dayadı.

-" Linda ne yapıyorsun?"

+" Kusura bakma. Bu olayı bitirip, yoluma devam etmek istiyorum. Bunun başka yolu yok."

-" Beni öldürmek yola devam etmeni mi sağlayacak?"

+" Öyle düşünüyorum."

-" Beni vurduğunda, seni bulmayacaklar mı?"

+" Umurumda değil."

-" Kaza süsü ver olur mu?"

+" Aptal, kaza ile nasıl kafanı dağıtacağım."

-" Çekmeceyi aç, silahım var. Onunla benim çenemin altından beynime doğru bir kurşun gönder ve sonra silahı elime ver. Zaten intihara meyilli olduğumu herkes biliyor. Bardağını da yıka ve kaldır."

+" Niye bunu yapıyorsun ulan?"

-" Çünkü yaşamamın bir anlamı yok. Yaptıklarımın ağırlığını taşıyamıyorum.",

Bu seçimi yapmak çok zordu. Hiç bu şekilde ölmek için yalvaran birini öldürmemişti.

Gidip o silahı aldı ve Kevin'in çenesinin altına yasladı. 

+" Söyleyebilecek başka bir şeyin yoksa seni öldüreceğim. Çünkü artık uzaması benim zararıma.

-" Hadi bitir şu işi. Emin ol ölmek istiyorum. Bunu kolay bir şekilde halletmeni istiyorum."

+" Üzgünüm. Hoşçakal."

Linda tetiği çekti. Kevin'in beyni odanın her yerine saçılmıştı. Silahı tişörtü ile çok iyi bir şekilde sildikten sonra Kevin'in ellerine sıkıştır.

&" Linda, ölmüş olmam gerekiyordu."

Linda arkasını döndü. Gördüğü tablo karşısında şok geçirmiş bir haldeydi. 

+" Has siktir be!"

KONFÜZYON (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now