kalp şeklinde sandviç

2.8K 353 308
                                    


Taehyung'un günü

"Aşkıııım."

Bu sabah da kapımdaydı baş belam. Yıllardır her sabah olduğu gibi.

"Aaaşkııımmm! Ennn sevdiğin şeyden yaptım bugün sanaa! Hadi okula gidelim çık artık evdeen!"

Rutinimizdi. O her sabah okula gidelim diye bağırır, bana penceremi açtırır, kafasına her hangi bir şey fırlatmam sonucu o şeyi alır ve saklardı. Jeon Jungkook su katılmamış bir manyaktı ve ben senelerce bu manyağa katlanmak zorunda kalmıştım. Pencereyi açıp kafamı dışarı uzattığımda sevinçle ellerini birbirine kavuşturdu. Lise son sınıf olsak da bebeğe benziyordu aptal.

"Aha açtı! Ne fırlatacaksın aşkım bugün? Öncekilerin kokusu gitti hadi şey fırlat. Mmm şey... Tişört. Hem acıtmaz miss gibi de kokar."

Beyni yoktu. Cidden beyni yoktu ve ben bu beyinsizlikle okul birincisi olmasına hâlâ katlanamıyordum. Küçükken umursadığım bu durum hâlâ umrumdaydı eskisi kadar olmasa da. Jungkook sonunda beni sollayıp birinciliğe yerleşmiş ve bunun için günlerce depresyona girmişti. Benden sürekli özür dilemişti ve sınavlardan bir türlü düşük alamadığı için günlerce ağlamıştı.

Bana deli gibi aşıktı. Çocukken bunun farkında olmasam da, büyüyünce anlamıştım. Bana olan aşkından dolayı sürekli peşimde dolanıyor ve beni bunaltıyordu. Ben ise ona karşı zerre bir şey hissetmiyordum yıllardır. Belki biraz nefes almama izin verse düşünebilirdim fakat sürekli dibimdeydi, onu özlememe fırsat vermiyordu ki.

"Hoşgeldin bitanem." Koluma yapışırken yine sırnaşık hareketler sergiliyordu. O kadar alışmıştım ki yıllardır, kolumu bile çekmiyordum artık. Jungkook sizi seviyorsa seviyordur ve ne yaparsanız yapın asla yılışmaktan vazgeçmez. Çünkü sizi seviyordur. Olayı buydu çocuğun.

"Hoşbulsam keşke Jungkook." dedim bıkkınlıkla. Kahkaha atmıştı, resmen yüzsüzdü bu çocuk.

"Aşkım ama şu suratıma bir bakar mısın? Ne kadar yakışıklıyım. Okulun en seksi ve yakışıklı çocuğu sana aşık. Ne kadar şanslısın farkına var artık."

Karşımda beyninin son kırıntılarını da kullanıp saçma hareketler sergimeye çalışırken kolundan tutup sürüklemeye başladım.

"Ahh aşkım kolum acıyor. Dur bırak bi ya! Sürprizim var sana. Dur ayy kolum!"

"Bu sabahki sürprizin ne?" Her sabah mutlaka bir sürprizi olurdu.

Çantasından çıkardığı sandviçleri adeta gözüme sokmuştu.

"Tataa! Sana kalbimi veriyorum. Yersin."

"Jungkook bu ekmeklerin şekli kalpten başka her şeye benziyor." Ayağını yere vurup dudaklarını büzdü.

"Aşkım yemin ederim dün kalp şeklinde ekmek aradım her yerde ama bulamadım. Sonra ekmek yapayım dedim yaptım kalp şeklinde ama yandı. Ben de hazır ekmeği kesmeye çalıştım ve bunu yaptım. Aşkım yemin ederim ki zaten normal kalbimiz de çizdiğimiz şekilde değil gerçekten."

Ağlamak istiyordum. Jungkook böyleydi işte. Asla pes etmezdi. Yıllardır asla pes etmemişti. Onu terslemiyordum fakat sert davranıyordum. Hissim olmadığını defalarca kez söylememe rağmen dediği tek kelime, "olsun"du. "Olsun ben seviyorum seni aşkım. Beklerim." Tam olarak buydu.

"Gerçek kalbin şeklini biliyorum gerizekalı. Ayrıca teşekkür ederim. Afiyetle yiyeceğim kalbini."

Okula da varmış ve sınıflarımıza yönelmiştik neyse ki farklı sınıflardaydık. Tanrım, tek tesellim buydu.

"Günaydın Tae."

"Günaydın şerefsiz." Alıştığı hitabım karşısında sırıttı Jimin.

"Kocan bu sabah nasıl bir sürprizle karşıladı seni?" Her sabah bunu sormaktan bıkmıyor ve bizi deli gibi shipliyordu Jimin. Jungkook hakkında kocan diye konuşması artık rahatsız etmiyordu. Zaten yıllardır Jungkook başta olmak üzere, onun kocam olduğu düşüncesini belirtiyordu herkes. Pipisini bile gördüğümü söylemişti millete. Tanrım... Çocukluk travmamı anlatıp kendiyle gurur duymuş ve haşmetli penisi karşısında korkudan ağladığımı söylemişti herkese. Lanet olası kocamdı. Onu asla kocam yapmayacak olsam da ses etmiyordum, dediğim gibi alışmıştım.

"Kalp şeklinde sandviç." Elimdeki ekmeği Jimin'in eline tutuştururken sırıttım. Her sabah sürprizimi ona verirdim ve o kullanırdı, o yer içerdi. Jungkook da kabul ettiğimi sanıp sevinirdi. Acınası biriydi.

Biz onuna dalga geçip gülüşürken, Jungkook'un bana çilekli süt alıp geldiğinden ve sınıfın kapısında durduğundan habersizdim.

"Aaşkım. Ben şey, kuru kuru gitmez diye en sevdiğin sütten almıştım. İyi dersler."

Kekeleyerek konuşurken gözyaşları akıyordu. O gün Jungkook'un bir özelliğini fark etmiştim. Kırgınsa kekeliyordu. O gün Jungkook'un bir özelliğini daha keşfetmiştim, sürekli gülen yüzü solabiliyor hatta ağlayabiliyordu.

Ve o gün ilk kez ona karşı içimde bir seylerin kırıldığını hissetmiştim. İlk kez pişmanlık hissetmiştim. Ama umarım beni affetmez ve üniversiteye gitmeden benden vazgeçerdi.






Fic uzun bölümlü ya da soluklu olmayacak. Arada bir texting olabilir. Ficin konusu bile ofsaytken benden doksana çakmamı beklemeyin😂 Takılıyorum işte 😂 Büyüttüm artık beynimin bebe saçmalıkları kısmı tükendi biraz da böyle saçmalasınlar

my love / taekook ✔Where stories live. Discover now