Sinir

1.1K 115 172
                                    

Magnus sürekli Alec'le portre çalışmaları ve model çalışmaları yapmaktan sıkıldığını hissetmişti.

Tamam Alec onun için bulunmaz bir sanattı ama Magnus tek bir kişiye bağlı kalacak bir yapıya sahip değildi.

Onun kavga olayı için kendi avukatını ayarlamış  ama bir süre de olsa resim olayına aralık koymak istediğini söylemişti.

Ve kendisine birkaç kerelik çalışacak bir model bulmuştu.

Modelde eksik bir şeyler vardı ama Magnus eksiği hiçbir şekilde görememişti.

"Evet güzel, şimdi tişörtünü çıkartırsan benim için daha iyi olacak."

"İstersen tamamen soyunabilirim Magnus."

"Üstünü çıkarman yeterli Bradley."

Bradley tişörtünü seksi olmasına özen gösterdiği bir havada çıkarıp yana bırakırken Magnus göz devirmişti.

Onu etkilemesi için bundan fazlası gerekliydi çünkü.

Resme bir süre daha devam ettikten sonra kapısı çalmaya başlamıştı.

"Hareket etme, hemen geliyorum."

Magnus resminin bölünmesinin siniri ile kapıya yönelmişti.

"Umarım gelen kişi resmimi bölmeme değer!"

Kapıyı söylene söylene açtığında karşısında Alec'i görmeyi beklemiyordu.

Daha bir şey diyemeden Alec içeriye daldığında Magnus peşinden yürümeye başlamıştı.

"Seni hangi rüzgar attı buraya?"

"Ben biraz..."

Alec'in gözü karşısında duran yarı çıplak adama kaymıştı.

"Bu kim?"

"Resim modelim, Bradley."

Bradley Alec'e ters bir bakış attığında Alec nedensizce sinirlenmişti.

"Resim modelin benim sanıyordum." Diyerek Magnus'a döndüğünde Magnus beklemediği tepki karşısında afallamıştı.

"Birden fazla resim modelim olabilir öyle değil mi? Her zaman aynı kişiyi çizmek sıkıcı oluyor."

Alec belli etmese de bu duruma içten içe alınmıştı.

"Görüşmeyelim dediğin zaman açıkça bunu belirtebilirdin."

"Sana açıklama yapmak zorunda olduğumu bilmiyordum. Ayrıca, neden geldiğini söyleyecek misin? Resmimi bölüyorsun."

Alec fazla sert tavır karşısında affalamıştı resmen. Böldüğü tek şey resim olmayabilirdi.

"Sanırım şu modellik işini bitirmeliyiz."

Magnus bir süre ona boş gözlerle bakmıştı.

"Neden?"

"Sadece, artık istemiyorum."

Hayır aslında kesinlikle istiyordu ama az önceki tavır onun için hoş bir tavır değildi. Ayrıca onun başka modelle çalışması da gururunu incitmişti.

"Bence şu an aptallık ediyorsun."

"Bence sen de bugün tersinden kalkmışsın. Avukatından yardım almaya devam etmem eğer istersen."

"Alec saçmalama, sen bence biraz moralsizsin. Sonra konuşalım bu meseleyi."

"Tamam sonra konuşalım ama fikrimin değişeceğini sanmıyorum."

Alec bir şey demeden kapıya yöneldiğinde Magnus bir süre arkasından bakmakla yetinmişti.

Az önce ona trip atıp gitmişti resmen.

"Resme devam edecek miyiz Magnus?"

"Başka zaman devam ederiz, üstünü giyip evden gidersen mutlu olurum."

"Ama..."

Magnus'un Bradley'e attığı bakışla çocuk susmuştu. Sonrasında üstünü giyip hızlıca evden ayrıldı.

Magnus ise Alec'in neden buraya geldiğini düşünmeye başlamıştı.

Sebepsiz yere gelmeyeceğine emindi çünkü.

Magnus: Alec neden geldiğini söyleyecek misin? Ayrıca saçma bir şekilde trip attığının farkında mısın sen?

Bir süre mesaja cevap beklemiş olsa da cevap gelmemişti. Bu durum Magnus'u iyiden iyiye delirtiyordu.

Magnus: Kaç yaşındasın sen? 12 filan mı? O yaştaki insanlar senden daha olgun davranırlar.

Yine mesaj gelmemişti.

Magnus: Gerçekten seninle şu an neden uğraşıyorsam?

Magnus: İstediğim kişi ile çalışabilirim. Bunun seni alakadar eden bir mesele olduğunu düşünmüyorum. Benim işime karışma gibi bir şey yapmazsan sevinirim.

Magnus telefonu fırlatacak kadar sinirlenmiş olsa da tam o anda telefonuna bir mesaj gelmişti.

Alec: İstediğin kişi ile çalışabilirsin artık, çünkü ben çalışma işini bıraktım.

Alec: Kusura bakma işine karıştığım için, zaten bundan sonra bir daha olmaz.

Magnus: Pekala Alec, sen kaybedersin.

Magnus: Şunu da unutma, benim çalışabileceğim onlarca kişi var ama senin çalışabileceğin benden başka kimse yok.

Magnus yazdığı şeyden sonra pişman olmuş olsa da mesajı geri alamazdı.

Bu kadar bencilce bir mesajı yazacağı hiç aklına gelmezdi ama yazmıştı işte.

...

You're artWhere stories live. Discover now