17. BÖLÜM

1.9K 146 122
                                    

Oy ve yorumları unutmayın :))

Hacer yüzünde içten bir gülümsemeyle tavada yumurtaları kırıp karıştırıyordu. Her ne kadar burada olması tehlikeli olsa da, hatta ona doya doya sarılıp aslında annen benim diyemese de evladı yanındaydı işte daha ne olsun. 

Sırayla babasını, kocasını, annesini ve evladını yitirip yapayalnız kalmaya mahkum edilmişken evladı yine umut olmuştu ona. Varlığıyla bile güçlendiriyordu onu.

Her şeyi hazırlayıp bir tepsiye koyarak avluya girdiğinde kızının masada oturduğunu, Ali'nin yaptığı komikliklere bakarak güldüğünü görünce o da gülümsedi.

Sonra gözüne onlara buruk bir şekilde gülümseyerek bakan Kadir'i görünce yüzündeki tebessüm silinip yutkundu. Yıllar evvel ki hallerini anımsatıyordu bu sahne ona. İçinden aynı şeylerin yaşanmaması için dua edip elindekileri masaya bırakarak Kader ile ilgilendi. Nasıl olsa kızın yaşadığı durumdan ötürü onun bu aşırı ilgisi dikkat çekmez diye umuyordu.




...

Genç kız hastanenin çalıştığı bölümdeki poliklinikten çıkacağı sırada kapıda Baran'ı görünce gözlerini devirdi. Dizdar:

"Yine mi sen?" Baran:

"Evet başının tatlı belası ben."

"Ben daha çok Allah'ın cezası unvanını layık görüyorum sana."

"En azından nazarında bir şeylere layıkmışım(!)"

"Ne işin var burada" dedi elleri cebinde havalıca konuşan adama sinirle bakarak. Baran:

"İnsanın hastanede ne işi olur? Hastayım ki geldim buraya muayeneye işte."

"Kadın Doğuma mı?"

Kızın kollarını kavuşturup çokbilmişçe sorduğu soruyla kapının üstündeki tabelaya baktı. Üzerinde yazan 'Kadın Doğum ve Hastalıkları Polikliniği' yazısını görüp bozulurken arkasındaki Rıza ve Seyfi'nin güldüklerini görünce onlara öldürücü bakışlarını attı.

Adamlar gülmeyi kesince:

"Sen bana baksana" diyen kıza döndü tekrar. "Dürüstçe söylesene. Seni delirtmeye geldim diye."  Baran:

"Tüh hemen de gizemim çözüldü ya."

Az evvel ki rezil olayın böylece kapanmasından memnun bir şekilde alaycı konuşmaya çalıştı. Lakin kızın ürkütücü bir şekilde üzerine gelmesiyle tırstı. Ama adamları anlamasın diye belli etmemeye çalıştı. Dizdar:

"Bana bak Baran Ağa! Eğer bir daha burada karşıma çıkarsan seni iğne manyağı yaparım. Dışarıda karşıma çıkarsan da kurşun manyağı yaparım."

"İlla da bir şeyin manyağı yapacaksın yani."

"Aşağısı kurtarmaz."

Genç kız:

"Şimdi" deyip yere sert basarak yanına geldiğinde "ya buradan gidersin ya da tüm cinayet fantazilerimi üzerinde denerim!" demesiyle neredeyse tabana kuvvet kaçacak olan adam yanındakilere rezil olmamak için:

"Neyse sonra gelirim muayeneye zaten acelesi de yoktu" diyerek hızlıca yürüyüp gitti adamlarıyla.

Genç kızsa zafer dolu bir ifadeyle giden adamın ardından bir süre bakıp içeri geçti tekrar.



...


KADER(Aşkın Urfa Hali) Watty2020Where stories live. Discover now