Yirmi beşinci umut 🍃

7.5K 933 827
                                    

🍃🍃🍃

Gördüğün kötü bir rüyadan uyanmak için gözlerini açmaya çalışırsın. Zorlarsın, zorlarsın ama bir türlü de açamazsın gözlerini. Olsun, dersin. Ne de olsa bu bir rüya. Uyanacağım nasılsa.

Donmuş bir şekilde yüzüme bakan Jungkookun karşısında otururken, bunların da kötü bir rüya olmasını dilerdim.

Uyanacağım ve bitecek, gidecek. Kalkıp dolaptan su içeceğim ve biraz bu kötü rüyayı düşündükten sonra geri uyuyacağım. Ama öyle olmadı. Rüyamdan uyanamadım.

"Taehyung."

Jin hyungun sesini duyduğumda kafamı hızla ona çevirdim.

"Hyung, sen donmadın mı?"

"Hayır tabi ki de Taehyung. Hepsi o geri zekalı Yugyeom yüzünden. Nerede o?"

"Yugyeom yüzünden mi? Ne yaptı ki?"

"Önce nereye gittiğini söyle Taehyung."

"Hazır herkes donmuşken oğlunu görmeye gitti. Hyung, Yugyeom ne yaptı?"

"Jungkooka söylememesi gereken şeyler söylemiş. Onun yüzünden de Jungkookun aklı karışmış ve sonuç."

"Peki şimdi ne olacak?"

"Zamanı geri alacaklar ve Yugyeom da alınan zaman kadar ceza alacak."

"Ona neden bu kadar kötü davranıyorlar? Sadece oğlu için dönmeye çalışan bir kurban o da. Benim gibi."

"Bilemiyorum Taehyung. Açıkçası Yugyeoma pek güvenmiyorum."

"O ne demek?"

"Onun görevi ne bilmiyorum. Yani böyle şeyler söylüyor ama çok saçma değil mi? Neden ona böyle bir görev versinler ki? Hayata geri dönmek için birini öldürmek çok saçma değil mi?"

"Evet ama bunu siz söylemiştiniz. Biri var ve görevi birini intihar ettirmek, demiştiniz."

"İyi de bunu diğer meleklere yayan da o geri zekalı."

"Anlam veremiyorum. Neden öyle bir şey yapsın ki?"

"Dediğim gibi Taehyung, bilmiyorum. Ona inanmasan iyi edersin."

Kafam karma karışık bir haldeyken oturduğum yerden kalktım. Yugyeomun yalan söylediğini düşünmüyordum. O, ağlarken her şey çok doğru gibi geliyordu.

"Taehyung, şimdi zaman geri akacak. Offf kendimi Perihan teyze gibi hissettim. Öhöm, neyse. Şey, sizin gizli odada öpüştüğünüz zamana döneceksiniz. Dediklerimi unutma Taehyung. Yugyeoma dikkat et."

Kafamı aşağı yukarı salladıktan sonra kendimi gizli odada Jungkookun kolları arasında bulmuştum.

"Taehyung, iyi misin?"

"Jungkook, iyiyim tabi neden iyi olmayayım?"

Jungkook, elini saçıma atıp okşamaya başladı.

"Çok sevimlisin."

"Hah. Sen kendine bak asıl. Sen daha çok sevimlisin."

Burnunu kırıştırıp güldükten sonra elini saçımdan çekti. Yoonginin kapıyı tıkıldatmasıyla birbirimizden uzaklaştık.

"Kafe doldu taşıyor Taehyung. Aylaklık mı ediyorsun?"

"Yoo ne alaka, ne zaman öyle bir şey yaptım?"

"Ahh doğru ne zaman yaptın? En son iki dakika önce falan."

"Taehyungu ben çağırdım Yoongi."

57 Days | Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin