18: Second Chance.

258 21 17
                                    


''Acıyor mu?''

Gözlerimin içine öyle derin anlamlarla baktı ki elimde olmadan ona takılı kaldım.

''Artık acımıyor.''diye mırıldandı.

Kapı tıklatıldı.Aniden başım sanki kapının ardını görebilecekmişim gibi çevrildi.Harry kalkıp kapıya adımladı ve açtı.Hiç kimse yoktu ama yere bakınca bir güvercin olduğunu gördüm.Harry fark etmemişti.Kapıyı tam kapatacakken onu durdurdum.

''Hey..''diye mırıldandım güvercinin elime gelmesini sağlarken.Bir kağıt taşıyordu.Dikkatlice kağıdı aldım ve Harry'e uzattım.

Güzel kuş.Akıllı kuş.Ne kadar da tatlısın.

Sanki dediklerimi duymuş gibi öttü.Ona gülümsedim.''Teşekkür ederiz.''

Ve sonra özgürlüğüne bıraktım.

Harry çoktan gelen mektubu okumuştu ve yüzü gölgelenmişti.''Ne oldu ?''diye sordum merakla.''Hector yollamış.''dedi kısaca.Kaşlarım çatıldı.''Ne oldu?''diyerek sorumu yineledim.''Bu gece..dikkat dağıtmak için bir isyan çıkardık ama sanırım kontrolden çıkmış.Ayrıca burdan bir an evvel çıkmam lazım aldıkları bir bilgiye göre Lucifer bir şeyler peşindeymiş.''dedi.''Burdan çıkmamız uzun sürebilirmiş.Kimin yaptığını bulamıyorlarmış ancak kara büyüymüş.Çözmek zaman alır.''dedi.Derin bir nefes aldı son bilgiyi de vermeye hazırlandı.''Az önce ölen cadılardan biriymiş.Büyüyü çözmeye çalışırken ölmüş.Hector burda değilmiş sadece cadılar dışarıda çalışıyorlarmış.Dışarıda değişik gölgeler,şekiller görürsen korkma.''

Korkmazdım zaten.Haftalardır burda tek başıma kalmıştım.O zamanlar yeteri kadar korkmuştum ancak artık alışmıştım.Hem artık yalnız değildim.

''Daha ne kadar burada kalacağız.''diye hayıfladım.

''Ne o ? Ne çabuk sıkıldın benden.''dedi yarım ağız gülerken.Bakışlarımı kaçırdım.

''Geç oldu.Ben üzerimi değiştirip yatacağım.''diye bilgilendirdim onu ve sol taraftaki kapıya adımlayarak yatak odasına girdim ve o an aklıma bir şey dank etti.Burası küçücük bir kulübeydi.Bir yatak odası bir mutfağı bir de salonu vardı girişte.

Zihnimde yankılandı.

Bir yatak odası.

Bir yatak.

İki kişi.

Lord Harry Styles ve ben.

Ceviz ağacından yapılmış dolabın kapağını açtım ve beyaz sadece bir gecelik çıkarıp üzerime geçirdim.Oldukça düz bir şeydi ancak kumaşı o kadar kaliteliydi ki insan içindeyken kendisini bebek gibi hissediyordu.Kimindi acaba ? Herhalde Leydi Emma'nın olmalıydı.

Utana sıkıla girişe adımladım.Harry kendisine viski koymuş bardakla elinde oynuyordu.

Boğazımı temizledim.''Im,burası..küçük bir kulübe.''dedim.Başını kaldırmadan mırıldandı.''Biliyorum burası benim kulübem.''

Yutkundum.Anlamazdan mı gelmişti ? Keşke koltukta o yatsaydı.''Dolayısıyla bir tane yatak var.Im..ben koltukta yatabilirim bu yüzden.''dediğimde bakışlarını bana kaldırdı.Yüzü başta eğleniyor gibiydi ama gözleri vücudumu süzdüğünde yüz hatları kasıldı,kaşları çatıldı.''Üzerindekini çıkar.''dedi ve yere baktı.Ses tonu öyle keskin öyle emir veren bir tondaydı ki.Yine de kendimi zorlayarak itiraz ettim.''Ama yatarken giyecek bir şeye ihtiyacım var yoksa kendi kıyafetlerim--''

''Çıkar dedim.Onlar sana ait değil.''

''O zaman ne giyeceğim?''

Öyle bir bakış attı ki.Tüylerim diken diken oldu.

VİCTORİA/h.sWhere stories live. Discover now