23: Sisterhood

203 8 0
                                    


''Burada bekle.''

Harry hızlıca arabadan indi ve etrafa göz gezdirdi.Arabacı bulunduğu yerde yoktu.Victoria'yı elinden almalarına izin veremezdi ama desteğe ihtiyacı vardı.İşaret olması umuduyla gökyüzünü kontrol etmeye başladı.Hector şimşekleri fark edip hızlıca gelebilirdi.

Etrafta hareketlenme hissetti yine de kimseyi görmüyordu ve bu ortamı daha da tehlikeli kılıyordu.Victoria'ya göz attı,derin nefesler alan kız kendisini sakinleştirmeye çalışıyordu.Harry tekrar etrafına baktığında bu kez gördü.Siyah cübbeler içinde insanlar vardı etrafında.Her yerdeydiler. ''Cadılar..''diye mırıldandı.

Sertçe esen rüzgarın arasında öfkeden gözü dönmüştü.Cadılar hayatında tanıdığı en iki yüzlü canlılardı.Doğaya ihanet ederek Lucifer'ın yanında yer almaya başlamıtılar.Hepsi değil ama çoğu öyleydi.Aralarında bağımsızlar da vardı.''Burada size göre bir şey yok!''diye bağırdı.İçlerinden birisi öne yaklaştı ve başını hafifçe kaldırdı.Başlığının içinden sadece dudakları belli oluyordu.Alayla gülümseyen dudakları..''Buna engel olamazsın.Biz ona yardım etmek için buradayız.''

''Sanırım yılanın başını öldürürsem devamı da gelir.''dedi Harry.

Özel hızını kullanarak kızın yanında bitti.Boğazını sıkarak havaya kaldırdığında kız çırpınmaya başlamıştı bile.Kadın bişeyler mırıldandığında Harry'nin kulaklarına bir çınlama oluştu.Kızın gülümseyişi artarken mırıldanmalar daha da artmaya başladı.

''Harry!''

Victoria'nın dehşet dolu sesini duydu.Ona arabada kalmasını söylemişti.

Tilatte ulaz.Tilatte ulaz.Tilatte ulaz.Tilatte ulaz.

Başına dayanılmaz bir ağrı girmişti sanki.Elleri kızın boğazından ayrıldı ve istemsizce kendi başına gitti.Çektiği acı çok kuvetliydi.Yere yığılırken Victoria'nın çırpınışlarını duyuyordu ama elinden hiçbir şey gelmiyordu.Çok çaresiz,çok güçsüz hissediyordu.Kasılan her kasındaki acı onu olduğu yere mıhlıyordu.Büyüye karşı koyabilmesi mümkün değildi.Çok fazla cadı vardı ve hepsi tüm güçleriyle büyüyü yapıyorlardı.Bilincini açık tutmakta zorlanıyoru.

Tilatte ulaz.Tilatte ulaz.Tilatte ulaz.Tilatte ulaz.

--------------

(Victoria'nın bakış açısı)

Derin bir nefes aldım.Bu burnumu kırıştırmama sebep oldu ve hafifçe öksürdüm.Toz ve küf kokuyordu.Gözlerimi kırparak açtım.Sert bir yüzeyde yattığımı anlamam uzun sürmedi.

Hafifçe doğruldum.Etrafım mumlarla aydınlatılmıştı.Mağara gibi gözüken bir yerdeydim.Burası şehrin yeraltı tünelleri olmalıydı.Hafızam yavaş yavaş yerine gelmeye başladığında''Harry..''diye mırıldandım.Başım hala ağrıyordu.Onlarla savaşamamıştık bile.

Dikkatimi yerde,biraz ilerimde duran çembere çevirdim ve oraya doğru yaklaştım.Tuz muydu bu ?Elimi uzattığımda çığlık atarak geri çektim.Burası bir tür görünmez kafes miydi ?Tanrım..

Sol tarafımda bir hareketlilik olunca ilgim oraya kaydı.Arkamdaki taş duvara sinerken korktuğumu hissediyordum.Siyah pelerinli üç kız geldi.Üçü de çok güzel görünüyordu.Beni dikkatle incelediler.Sonra gülümsediler.''Kardeşliğe hoşgeldin.''

''Niye burdayım ? Lord Styles'a ne yaptınız ?''diye sordum.

Parlak mavi gözlere sahip olan ortada duran kızın yüzünden bir hayal kırıklığı dalgası geçti.Bu çok anlamsızdı ama sanki onu tanıyordum.''Biz kötü tarafta değiliz,Alexandrianna.Biz sadece seni anlamaya çalışıyoruz.''

VİCTORİA/h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin