Tanıtım

15.8K 586 478
                                    

Bilinmeyen Numara: Çok soğuksun, seni ilk gördüğüm günden bu yana çok değiştin.

Bilinmeyen Numara: Bir yılda insan nasıl bu kadar değişir diye düşünüyordum ve sana yazmak geldi içimden.

Bilinmeyen Numara: Ama nedenini çözdüm gibi.

Bilinmeyen Numara: Kalabalık bir çevren var ama istediğin gibi mutlu değilsin çünkü onlar senin gerçek arkadaşların değil.

Bilinmeyen Numara: Sevgilin de seni fazlasıyla soğuk biri yapıyor. O çocukla mutlu değilsin.

Bilinmeyen Numara: Onlar olmadan önceki o yalnız ama soğuk olmayan kızı görmek istiyorum artık. Herkes gibi soğuk, samimiyetsiz birini değil. Herkes gibi olmaya çalışmayan o kızı görmek istiyorum.

Bilinmeyen Numara: Eski sen olmanı istiyorum.

Bilinmeyen Numara: Çünkü o zamanlar kendindin. Hırs gözünü boyayıp seni soğuk yapmamıştı. Yalnızdın ama sıcaktın. Aynı yaz ayındaki o ılık rüzgâr gibi.

Bilinmeyen Numara: O kıza dönene kadar senin bilinmeyen numaran olacağım. O kıza dönmezsen başında soğuksun diye gezen biri olacak yani elinde sonunda eskisi gibi olacaksın. Olmak zorundasın.

Bilinmeyen Numara: Şimdilik iyi geceler, Lina. Sabah yüzünü çok merak etsem de gülmeyeceğini biliyorum.

Bilinmeyen Numara: Çünkü sen okulun birincisi, en gözde öğrencisi ve tabii ki bir de kraliçesisin ;)

Bilinmeyen Numara: Ama bunlar seni soğuk biri olmaya itmez. İnsanları anla bence :)

Bilinmeyen Numara: Soğuk olmaman dileğiyle.

❄❄❄

Merhaba. Başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz 💚

Bu kurguyu on yedi yaşımın sonlarında yazmaya başlamıştım bu yüzden:

Bu kitabı on yedinci yaşıma ithaf ediyorum.

'Biliyorum şu an kalbin kırık ve bunun nedeni kesinlikle o değil, biliyorum üzgünsün, ağlamak istiyorsun. On yedi yaşındasın ve o lisedeki sıradan bir kızsın ama gidip prense aşık oluyorsun. Sorun değil, cidden değil. Masallarda prensler külkedisine de bakmıyor mu? Bakıyor ve mutlu oluyorlar.

Şu an kantine iniyorsun, sırf onu görebilmek için bir şeyler alıyorsun. Biliyorum, ben de o sıradayım, hissediyorum. Sonra o geliyor ve kalbin aynı kitaplardaki gibi çırpınıyor. Aşk mı, sevgi mi bilmiyorsun. Ben de bilmiyorum ama onu görmek için her teneffüs kantine indiğini biliyorum.

Onunla çarpışıyorsun, boyu senden epey uzun. Sen onun kalbini duymasan da o seninkini duymuştur çünkü ordayım, biliyorum. Başka bir gün gülüşünü dinliyorsun. Sabahları okula sekizi beş geçe geldiğini biliyorsun, biliyorum. Saate bakıyorsun tam zamanı, o geçiyor kapıdan, belki saniyelik bir bakışma, tabii sen o sırada yutkunuyorsun, geçip gidiyor. Ama biliyorsun ki bu ilk bakmanız değil.

Başka bir gün, mezuniyet fotoğraf çekimi var. Arkadaşınla ilerliyorsun, kimseye anlatamıyorsun hislerini çünkü anlatsan bile imkansız olduğunu söylüyorlar. Ama sen, imkansızı istiyorsun. İşte o gün lavaboların olduğu yere giderken onunla karşılaşıyorsun. Yine gözleriniz kesişiyor ama bu sefer farklı. O afallıyor, sen afallıyorsun. Kalbin yine hızlı atıyor ve belki de onun da hızlanıyor. Bunu bilmiyorum ama hissediyorum. Bakışlarından, şaşırmasından hissediyorum.

Sonra fotoğraf çekimi geliyor, prens ya isimleri o çağırıyor. Arkadaşını tanımıyor ama senin adını o kadife sesiyle söylüyor 'burada' diyor ama sen gülümsüyorsun çünkü biliyorsun ki o da seni tanıyor. O ses kulağında, ümitler kalbinde ama asla açılmıyorsun.

Şu an on dokuzsun, on dokuzum. O sesi hala duyabiliyorum. Hala o gündeyim, hala o günlerdeyim. Aklımda binlerce an geliyor ve biliyorum. O gün boşuna afallamadı. O gün on yedi yaşıma bir şeyler hissetti. On yedi yaşım, biliyorum mutsuzsun ama o seni sevdi. Üzülme.

-On dokuz yaşın'

Umarım bu kurguyu seversiniz çünkü ben seveceğime inanıyorum.

Sevgiler ♥

Instagram: dilarakurttekin / blanco_shikayeleri

Soğuk | Yarı Texting Where stories live. Discover now