"ÖZÜR"

3.6K 384 211
                                    

"Jungkook bana her şeyi anlattı." dedi Taehyung üzgünce.

"O gece için... Çok özür dilerim."

Jimin öylece durdu birkaç saniye. Kalbi hızla attı. Taehyung'un her şeyi öğrenmiş olması korkusu tüm bedenini sardı.

"N-ne kadarını b-biliyorsun?" diye sordu titrek sesiyle. Taehyung'un her şeyi öğrenmiş olmasını istemiyordu. Kendisine olanları kimsenin bilmesini istemiyordu.

"O gece olan her şeyi..."

Jimin'in gözünden bir damla düştü yanağından aşağıya. Jungkook'un her şeyi Taehyung'a anlatmış olmasından nefret etti. Jungkook'tan nefret etti.

"B-ben çok özür dilerim, Jimin." dedi Taehyung sessizce. "Seni bırakmamalıydım."

Taehyung, Jimin'e dokunmak için hamle yaptı fakat Jimin hızla geriye adım attı. Bu utançla yaşamak istemiyordu. Ne zaman Taehyung'a baksa, o geceyi bildiğini hatırlayacaktı.

"Bana onun adresini ver." dedi Jimin sessizce. "Ve telefon numarasını."

Taehyung "Kimin?" dediğinde Jimin hemen Jungkook'un olduğunu söyledi. Taehyung istemese de, Jungkook'un adresini ve numarasını verdi. Jimin evden hızla çıkmadan hemen önce para aldı yanına bu sefer. Jimin o kadar hızlı hareket etmişti ki, Taehyung durduramadan çoktan kendini sokağa atmıştı.

Hızla Jungkook'un evine doğru giderken hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Telefonunu çıkardı, Jungkook'un numarasını tuşladı. Telefonunu kulağına götürdü.

"Alo?"

Jimin, Jungkook'un sesini duyduğunda içinde bir şeylerin koptuğunu hissetti.

"Neredesin?" diye bağırdı Jimin, ağlayarak.

"Jimin?"

Jungkook'un şaşkın sesi Jimin'in kulaklarında çınlarken Jimin avazı çıktığı kadar bağırdı.

"Siktiğimin şeyini söyle!"

Jungkook şaşırdı. Jimin'e evde olduğunu söylediğinde Jimin telefonu suratına kapattı. Hızla Jungkook'un evine giderken onun daha ne kadar şerefsiz olacağını düşünüyordu.

Jimin, Jungkook'un evine vardığında durdu birkaç saniye. Bahçe kapısına yaslandığı an geldi gözünün önüne.

Yavaşça bahçe kapısından içeri girdiğinde yerde, dizlerinin üstünde oturduğu an canlandı tekrar. Canının ve kalbinin acısıyla burada hıçkıra hıçkıra ağladığını hatırlıyordu.

Jimin'in bacakları titredi. Bir partiye katıldığı için miydi her şey? Sırf bir partiye gidip masanın birinde oturduğu için mi bunları yaşamıştı yani?

Jimin tüm gücünü topladı. Sertçe kapıya vurdu. Kapı açılmayınca devam etti vurmaya. O şerefsiz açana kadar da devam edecekti.

"Jimin?"

Jungkook kapıyı açtığında Jimin'i yine ağlarken buldu. Jimin ise ilk defa içinden geldiği bir şeyi yaptı.

Jungkook'a tokat attı.

Jungkook, yediği tokatın şaşkınlığıyla elini yanağına getirdi. Sinirle dişlerini sıkıp Jimin'i elinden yakaladı. Jimin daha ne olduğunu anlamadan onu içeri çekti ve kapıyı kapattı.

Jungkook sertçe Jimin'i duvara yasladığında çıkan ses çok yüksekti. Jungkook, Jimin'i biraz daha sert çarpsa, Jimin omurgasının kırılacağından emindi. Canı yine çok acımıştı.

"Bana ne hakla vurmaya kalkarsın?"

Jimin, Jungkook'un korkutucu sesiyle gözlerini kırpıstırdı birkaç kere. Fakat pes etmeyecekti. Ondan korksa da, geri adım atmayacaktı.

MY FIRST PLACE -KOOKMIN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin