Yakan top (ekstra #1)

546 42 22
                                    

Ç/N: Bu bölümdeki olaylar partiden önce gerçekleşiyor. Büyük ihtimalle 9 ve 12. bölümün arasında bir yerlerde 

--------------------------------

Yine beden eğitimi dersi gelmişti ve tüm kızlar bağırarak konuşmak, fısıldayarak dedikodu yapmak ya da normal bir öğrenci gibi eşofmanlarını giymekle meşgullerdi. Bunlar olurken, Dahyun ise her zamanki 'soyunma odası gösterisi' ni (o böyle diyordu, Nayeon değil) yapıyordu ve bazı öğrenciler de onun dolaplara vurarak yaptığı ritme eşlik ediyorlardı.

Bazen, Nayeon bu kadar sınıfın neden aynı saatte bahçeyi paylaştığını anlayamıyordu. Bahçe büyük olsa da her zaman karışıklık oluyordu.

"Bugün koşmak için çok sıcak." Jihyo şortunu giyerken sızlandı. Nayeon da aynı fikirdeydi. Güneş kavurucuydu ve dayanılmaz bir sıcaklık vardı. Güneş kafalarını yakacak kadar sıcak olduğunda Jihyo'nun enerjisini kaybettiğini biliyordu, kızın sakin olmasının sebebi buydu. Genelde kızların birden bire yaptıkları saçmalıklara o da katılırdı.

Kaküllerini geriye atıp Jihyo'ya baktı ve ona katıldığını göstermek için bir surat yaptı. Sonra Jihyo'nun bakışlarının omzunun arkasına kaydığını gördü, kızın dudaklarının seğirmesi gözünden kaçmamıştı.

Gözleri yeniden buluştuğunda Jihyo sırıttı. Nayeon Jihyo'nun gördüğü şeyi tahmin edebiliyordu.

"Sana güvenip arkamı dönmeli miyim?" Nayeon homurdandı, Jihyo'nun ima etmeye çalıştığı şeyin farkındaydı.

Kız alayla güldü. "Sanki dönmeyi istemiyorsun."

"Ah, sen kazandın." Güldü ve başını arkadaki dolaba çevirdi. Jeongyeon oradaydı, şortu ve sütyeni ile duruyordu, tişörtünü çıkardığı için saçı dağınıktı. Kısa saçlı kız alt sınıflardan birisiyle konuşuyordu, Nayeon doğru hatırlıyorsa adı Chaeyoung'du. Ama karnı, boynu ve yanakları (ve kulakları bile) ateşlenmeye başlayınca daha fazla bakamadı ve yeniden Jihyo'ya döndü.

"Gözlerin benimkiler kadar kocaman oldu!"

Jihyo gülerken Nayeon kapalı tuttuğu dudaklarının arasından küfür etti ve ikisi de dışarı çıktılar.

"Ne oldu? Aşağıda bir yerlerde tuhaf mı hissediyorsun?"

"Jihyo!" Küçük kıza vurdu.

Nayeon hızlıca sahaya yürüyüp Jihyo'yu yalnız bıraktı ve sınıftakilerin yanına gitti. Jackson'a omuz attı, siyah kafalarla dolu kalabalıkta sarı saçları çok dikkat çekiyordu.

"Prenses Im bugün sinirli mi?" Dalga geçip gülmemeye çalıştı. Nayeon tüm okuldan kurtulması gerektiğini düşünmeye başlamıştı.

"Hey Jackson, sanırım bugün yakan top oynayacağız." Jooheon kolunu Jackson'ın omzuna attı ve Nayeon kelimeleri duyunca içinin tuhaf olduğunu hissetti.

"Yakan top mu?" Bağırıp başını sallayan Jooheon'a baktı.

Sahadan çıktılar ve dersi işleyecekleri yeri gördüğü an Jihyo'ya olan sinirini unuttu. Gözleri oyun alanındaki kırmızı plastik toplara kayınca terlemeye başladı.

"Oh hayır." Jihyo ona yetişince fısıldadı ve küçük kız Nayeon'un bahsettiği felakete bakarak gözlerini kıstı.

"Yemin ederim bu öğretmen bizi öldürmek istiyor." Jihyo fısıldarken Nayeon öleceğini düşünerek elini alnına koydu.

"Sorun yok." Jihyo ona dedi, en iyi arkadaşından kötü bir hava yayıldığını hissedebiliyordu. "Sadece erkeklere senden uzak durmalarını söyle. Zaten sana atmayı düşünmüyorlardır bile."

Passing GradeWhere stories live. Discover now