Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yazar'dan:
Anafor; girdap ve dönme hareketi anlamına gelir. Aslında her şey birbirini tekrar eder ve sonsuz bir süreçte de tekrar etmeye devam eder. İnsan yaşamı da bir nevi budur aslında. Doğarlar, büyürler ve ölürler. Bütün o çaba, çalışma, zorluk budur özünde. Bunlar bir yana asıl önemli olan yaşam boyunca nasıl bir insan olduğundur. Bir gün gittiğinde seni anacak birilerini bırakmaktır. Insanların seni andıklarında keşke dememesidir belki.
Fırat Bey arkadaşının dükkanına doğru yürürken düşünüyordu. Bir gün kendi kızı da yuvadan kuş olup uçacaktı. Hiçbir şey engel olamayacaktı buna. Her şey bir yana tek istediği hayırlı bir insan olmasıydı. Hayırlı olup kızına, en değerlisine, kendisinin verdiği şefkati vermesiydi.
Yusuf Bey'in dükkanına giderken kafasından sadece bunlar geçmişti. Çiçekçi dükkanının önünde çiçekleri sulayan arkadaşı Yusuf'u görünce gülümsedi. Sanki dünyanın en zor işini yapıyormuş gibi suluyordu çiçekleri.
"Oo hayırlı işler ustam."
Yusuf Bey gelen sesle kafasını kaldırıp gülümsedi. Elindeki çiçekleri suladığı ibriğini bırakıp eldivenlerini çıkardı.
"Sağolasın Fırat Bey. Hangi rüzgar attı buraya seni?"
Fırat Bey ellerini kabanının cebine sokarak "Bizimkiler güne gitmiş. Kaldım tek başıma ben de kaçtım işte. Kahveye uğrayacaktım. Seni görünce bir bakayım dedim."
Yusuf Bey kafasını sallarken üzerindeki önlüğü de çıkarmıştı.
"Benim de işim bitti beraber gideriz."
Fırat Bey başını sallayıp arkadaşını onaylarken Yusuf Bey de içerdeki çırağına seslenmişti.
"Hacı, oğlum ben kahveye gidiyorum. Sana emanet buralar."
İçerden "Tamam ustam." diye ses geldikten sonra Yusuf Bey montunun fermuarını çekerek arkadaşının yanına doğru adımladı.
"Ben de sıkılıyordum iyi ettin vallahi. Üç el okey atarız."
Fırat Bey gülerken Yusuf Bey esnemekle meşguldü. Dün gece Demet sanki kızı altı aydır evli değil gibi "Biricik'imi özledim. Kınalı kuzum gitti yaban ellere." diyerek ağlamıştı sabaha kadar. Ilginç tarafı ise bu işe ön ayak olan da kesinlikle Demet Hanım'dı.
Fırat Bey aklına gelen şeyle hemen arkadaşına döndü.
"Senin Mert sakatlanmıştı bir hafta önce. Onu soracaktım nasıl oldu?"
Yusuf Bey sıkıntı ile oflarken önüne baktı. "Bisikletten düştüm yanlışlıkla oldu diyor ama inanmıyorum ben. Musa'nın oğlu Emir var ya en son onunla geziyorlardı. Bizim Mert'i hep dışlıyor o. Ondan şüpheleniyorum Allah için. Çocuk bunlar dalavere yaparlar da bacağını kırmak da olmaz şimdi."
