KIVIRCIK

BÖLÜM-9-GÖZLER

~GÖZLER~

Yanıma oturmuş pis pis sırıtıyor ve benim dedikleri umursamıyordu bile.

Sonra bir defter çıkarttı ve bir kalemle birşeyler yazdı sonra da kağıdı bana uzattı.

Kağıtta aynen şöyle yazıyordu;

"Eee beni özlemedinmi kıvırcık?"

Kağıdı okuyunca ona anlamsız bir bakış attım.Kağıda,

"Çok"
Aslında o kadar fena değildi sanki.En azından biraz uğraş olurdu.zil çalmıştı.Ahmet,Efehan,Su ve Alper yanımıza geldi.

Efehan-"Selam kardeşim"
Ateş-"Selam"

Efehan ve Ateş sanki şimdiden anlaşmıştı birbirleriye selamlaşıp tokalaştılar.

Ateş Ahmet ve Alperle de selamlaştıktan sonra Ahmet lafa girdi.

"Ee Meşhur Ateş senmişsinn .Okulumuza hoşgeldin!"

Ateş gayet sıcak ve samimi ve

"Hoşbulduk"dedi.

Biz her zamanki bankımıza oturduk ve Efehan o malum soruyu sordu.

"Azra ile nasıl tanıştınız aslında Azra birşeyler söyledi ama bir de senden duyalım bakalım"

Ateş bana bakarak tebessüm etti. ve konuşmaya başladı.

"Konserde tanıştık. Su ile konsere gelmişti. Çok güzeldi. Zaten ilgi çekici doğal bir güzelliğe sahip Azra saçla..."

Ateş cümlesini bitiremeden Alper araya girdi

"Hoooppp dedikkk sen benim. Bacımsumla böyle ileri geri konuşamazsın. Evlenmeden olmaz!!"

Aslında Alper'i o son kurduğu cümleden önceye kadar destekliyorum. Ama evlenmeden olmaz ne ya içimden geçenlere Efe tercüman oldu.

"Evlenmeden olmaz ne abi sanki se..."

Efe'nin cümlesini öksürerek böldüm.Bunu. Bilerek yapmıştım ve farkındalardı.

"Pardon ya"

Ahmet-susun da bi anlatsın çocuk.!"

"Konser arasında kulise gittim.
Sonra dışarda bir tıkırtı geldi .Dışarıda onu gördüm ve ilk görüşte ona tutuldum.Konserime bir sürü güzel kız gelir ama ben daha önce hiç birine bu kadar güzel duygular hissetmedimm..bundan emin olabilirsiniz."

Herkes suskunlaştı.Ateş bu cümleleri kurarken gözlerime bakıyordu . Bunu söylemeliyim ki daha önce bu kadar güzel gözler görmemiştim.Ona baktığımı fark etmiş olacak ki göz göze geldik.Ben dalmış bir halde ona bakıyordum onun bana baktığını fark ettiğimde çok utanmıştım yanakları kızardı bana bakarak gülümsüyordu.Bu daha çok utanmaya sebep oldu zaten utangac biriydim.

Su durumu anladı ve bana yardım eli attı.

"Hadi kanka Tuvalete gidelim biz bi"

Ben

"Iı şey tamam.O zaman biz gidelim"

Efe

"Tamam.O zaman sınıfta görüşürüz.Zaten birazdan zil çalacak."

Tayfanın yanından ayrıldık.Su biraz ilerledikten sonra siddetli bir şekilde gülmeye başladı.

"Ee noldu neden domates gibi oldun"

Su gülmeye devam ediyordu.Dirsegimle onu dürttüm.

"Ya Su dalga geçme!"

Su kendini toparladı ve

"Üç tamam tamam bi aynı yaşatmıyorsun.Neyse ciddi soruyorum ne oldu da kırmızi kırmızı oldun böyle?"

"Şey ışte.."

"Ne işte?"

"Ya ben onun gözlerine bakıyordum..."

Su heyecanlanarak...

"Ee sonra?"

"Ben galiba biraz fazla baktım.O da bana bakıyormuş.Ben bunu sonradan fark ettim.Bana gülümsedi. Işte gerisini biliyorsun zaten"

"Bişe dicem."

"Noldu?"

"Ben biliyordum.Benden kaçar mı hiç?"

Su tekrar gülmeye başladı ben gözlerimi kistim ve..

"Lan o zaman neden bana anlattıriyorsun.Zeki kardeşim benim!"

"Sen anlatınca daha tatlı oluyor"

Onun bu cümlesine güldüm.Tuvalet çoktan gelmiştik zil de çalmıştı.Tuvalette bir ton kız vardı.Kimi rujunu tazeliyor kimi saçını yapıyor kimi ise rimel faln sürüyordu.Zaten kızların cogu tuvalete tuvalet ihtiyacı için gitmiyor.Bunu herkes bilir.

Derse geç kalmamak için aynaya kendimize baktık ve sınıfa döndük.Sırama baktım Ateş hala orada oturuyordu.Yanına oturdum.Beni görünce gülümsedi. "Ders ne?"
Biraz düşündükten sonra "Coğrafya" dedim.

"Niçin bu okula geldim?Bir insan neden bir kolejde devlet okuluna gelir ki?"

Biraz bana baktı sanki cevabı vermiş gibiydi.Birkaç saniye sonra..

"Belli değil mi?"

Ben yine utanmıstım. Kahretsin!.

* * *

Selamlarrr😘
Bu sefer bölümü erken bitirmek istedim.Çok uzun yazarsan sıkılırsınız.Malum havalar çok sıcak.Hele ki burda.neyse.

Sizden ricam VOTE atmayı. Unutmayın lütfen emek var.

Yorumlarınızı da bekliyorum.