4-Çiçeklerle süsleyeceğim tüm engelleri.

949 184 268
                                    

SF9, RPM



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



•°•°•


"Jimin daha ne kadar, seni görmediğimi düşünerek, orada saklanacaksın?"

Jimin bıkkınlıkla nefes verip saklandığı geniş kolonun arkasından çıktı. Saklanmasının nedeni buraya güya farkettirmeden gelecek olmasıydı.

"Nihayet! Sakın dikkatimi dağıtacak şeyler yapma. Bu görüşme cidden önemli."

Sessizce ve hemencecik söylenmişti Jungkook. Geçen seferki gibi başkasının onu duyup deli sanmasını istemiyordu. Zaten şu an ruh hali de pek iyi sayılmazdı.

Evet bu ilk değildi. Jimin yine, üçüncü kez, Jungkook'u o "Gelme!" Demesine rağmen dinlemeden onun arkasından gittiği yere gelmişti.

Ne yapsın? Canı sıkılıyordu tek kalınca.

"Jungkook-"

"Tamam çıkınca konuşuruz." Sözünü Jungkook'un telaşlı ve gergin sesi kesmişti.

"Oh, geldin mi?" Merdivenden topuklu ayakkabı sesi eşliğinde inen kadın, az önce Jimin'in arkasında saklandığı, kolonun yanından geçerek Jungkook'un karşısına gelmişti.

"Karşında olduğuma göre?" Kadının diğer koltuğa oturması üzerine konuşmaya başlamıştı Jungkook.

"Neyse. Seninle bunu tartışacak değilim. 'Kararını verdin mi?' diye konuşmak için çağırmıştım seni." Kadın gayet düz bir ifade kullanıyordu konuşurken.

"Size söylemiştim, tekrar söylüyorum. İstediğiniz şey olmayacak. Bu yüzden uzatmayı kesin ve bundan sonra beni rahatsız etmeyin lütfen." Sert sesiyle noktayı koymuştu Jungkook.

Sözlerinden sonra hemen ayaklanıp Jimin'e bakış atmıştı. Daha sonra kapıya yönelmişti çıkıp bir an önce gitmek için.

Jimin şu an ortada dönen konuşmadan hiçbir şey anlamıyordu. O da Jungkook'un peşine takılmıştı çoktan.

"Böyle yapman senin zararına Jungkook. Biliyorsun ki deden bu cevabından hiç memnun kalmayacak." Arkasından söylenmişti kadın.

"O bunağa söyle çok meraklıysa gitsin kendisine evlenecek birini bulsun. Böylece sen de benimle uğraşmak zorunda kalmazsın ha hala?"

Arkasına bile dönmeden, gülümseyerek söylemişti bunları. En az halasından haz etmediği kadar çok severdi dedesini. Kapıyı açıp dışarı attı kendini. Jimin'de hemen arkasından çıkmıştı zaten.

"Vaoww, o neydi be?" Diyip kıkırdadı Jimin.

"Boş ver. Hadi eve gidelim." Dedi ve arabasına ilerledi Jungkook'ta.

Three Months To Heaven •JİKOOK•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin