KÇ 47.BÖLÜM

2.5K 220 303
                                    

Multi: ALEV KORKMAZ.

ALEV'İN AĞZINDAN DEVAM

Yankının arabayı hızlı kullanması sayesinde çabucak onlara varmıştık. Yankı şu süreçte bizde kalıyor ama yağız annesi ile birlikte onlara yetecek küçük bir ev tutmuştu. Ev bize yakındı araba ile 10 dakika mesafe vardı aramızda. Yağız abimin yardımı ile bulduğu işte canla başla çalışıyordu. Hayırsız sevgilim onu sormazsa bile o bizi arayıp halimizi hatrımızı soruyordu ve sesinden bile ne kadar yorgun olduğu okunabiliyordu.

Arabayı park ettiğin de heycanla derin bi nefes aldım. Yankı inip kapıyı açmış bi şekilde dışarıda beni bekliyordu. Kafamı kaldırdığım da gülerek elimden tutup beni indirdi. Akşam üzeriydi güneş battı batacaktı. Kapıyı çaldığın da kısa bi süre sonra yağız tarafından açılmıştı kapı. Yankı abisinin kollarına attıldığın da yağız göz devirerek güldü. Ardından ona karşılık verdi. İkisi sarılırken elinde ki sarı bez ile yankının annesi arkalarında belirmişti."Kim gelmiş oğlum?" dediğin de yankı abisinden ayrılarak içeri geçti."Ben geldim sultanım. En sevdiğin oğlun." diye yağıza nisbet yaptığın da yağız ona küçümseyen bakışlar attı.

Ardından nazikçe kapının önünden çekildi. Ceketimi çıkarama yardım ettikten sonra sarıldı."Hoşgeldin yengeciğim, bakıyorum da ayaklanmışsın yine." dediğin de gülerek kafamı saladım. Turp gibiydim zaten."Zaten ben çok iyiyim. Abimler hala alışamadı benim gidip gelmelerime. " yaptığım imayı anladığı için kahkah atmıştı. İçeriye geçmem için elini uzattığın da içeri geçtim. Yankının annesi hemen ayaklanmıştı. Hızlıca bana sarıldığın da utanarak güldüm."Hoşgeldin güzel kızım. Geçmiş olsun ben ziyaretine gelemedim kusura bakma lütfen," dediğin de önemli değil derecesinde kafamı saladım.

Yankı kısa bi süre odasına çıktığın da annesi de mutfağa geçmişti. Yağızla baş başa kaldığımız da o önünde ki dosyaları inceliyordu."İşler nasıl gidiyor yağız? Yoruyorlar mı seni?" sorduğum soru ile kafasını kaldırıp saladı. Gülerek,"Valla pestilimi çıkarıyorlar ama patronun anında gözdesi oldum asrın sayesinde. Asrının yakın dostuymuş sanırım çok seviyor onu asrın sayesinde beni de çok sevdi. " dediğin de memnun bi şekilde güldüm. Daha fazla onu rahatsız etmeden ayaklandım ve sol koridorda ki yankının odasının önüne geldim. Kapıyı hafifçe tıkladıktan sonra içeri daldım direk.

Yankıyı gözlerim ararken birden arkamda belirmişti. Boynuma üflediği nefesi ile irkildiğim de ona doğru döndüm. Karşımda bornozlu bir yankı elbette ki beklemiyordum. Kızardığıma emindim. Arkasında ki kapıyı kapattığın da dudağımı ısırdım refleks olarak. Gözleri dudağıma indiğinde yutkundu derince. Belimi kavradığın da içeri kaçma şansım da yanıp bitmişti. Derin bi nefes aldığım da güldü."Şimdi kaçamayacaksın da yavrum. Karşımda kırmızının her tonunu almanı zevkle izleyeceğim. " kahkaha attarak cümlesini tamamladığın da utangaçlığım içime kaçmıştı. Kafasına vurduğum da ıslak saçları elimde kaymıştı. Saçlarının bu boyutu çok hoşuma gidiyordu. İki elimle beraber saçlarını karıştırmaya başladığım da gözlerini kapattıp gülümsedi.

Açılan kapı ile gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Yağız ikimize bakıp gözlerini kapattı hemen,"Ooo! Çok pardon gençler rahatsız ettim." dediğin de yankı arkasına dönme zahmetine girmeden cevap verdi."Evet abi çık sonra gel," dediğin de yağız kafa salayarak çıkıp kapıyı çekmişti. Yankıyı ittip elimi kafama vurmaya başladım. Resmen rezil olmuştum. Yankının karşımda sırıttmasına katlanamayarak yatağında ki yastığı suratına fırlattım."Cidden sen salaksın yankı! Rezil oldum senin yüzünden. Çabuk giyin de gidelim." diyip odadan çıktım hızlıca. Arkamdan büyük bir kahkaha atmıştı.

Kızıl ve Çetesi Where stories live. Discover now