"Birader bak şimdi,gidip lahmacun gömeriz değil mi?" Kolumu Özkan'ın omzuna attım.O hala ekibin sapıydı.
"Tabi ki." Başını salladı.Boyum onun boyundan kısa olduğu için kolumu çekmek zorunda kaldım çünkü ağrıyordu.Bu sefer de o kolunu omzuma attığında daha rahattım.
Biz onunla önden önden giderken Boran da hızlı adımlarla yanıma geldi.Yanağımdan makas alırken o da kolunu omzuma attı.
"İki tane de ben gömerim o zaman birader." Biz bir süre daha Boranla didişirken Özkan'ın adımları durdu.Onun durduğunu omzumdaki kolundan dolayı anlarken Boran'ın parmaklarımla esir aldığım burnunu serbest bıraktım.
"Oh be." Güldüm.
"Ne oldu Özkan?" Önce Özkan'a daha sonra baktığı yere baktım.
"Batuhan değil mi o?" Boran'ın dediğine başımı salladım.Batuhan da başını içeceğinden kaldırdığında bizi fark etti.Gülümseyerek ayağa kalktı ve buraya doğru gelmeye başladı.
Karşımıza geldiğinde önce bana,daha sonra Boran'a baktı.
"Haftaya geleceğinisanıyorduk." Sarıldılar.
"Sürpriz olsun istedim ama bana bile sürpriz oldu." Daha sonra ise biz sarıldık.