2 x 03

159K 6.9K 4.2K
                                    

Alp zorlukla başını gömmüş olduğu yastığından kaldırarak, rahatsız edici bir biçimde çalan telefonunu bulmak için yatağını yokladı. Eline telefonun gelmemesiyle, içinden küfür savurdu. Dün gece telefonunu çalışma masasının üzerinde bırakmıştı. Hızlıca yatağından doğrularak ayağa kalktı. Tek gözü açık masanın yanına yürürdü. Bıkkınca telefonunu eline alarak, ekrana baktı. Furkan yazıyordu. Direk telefonunu açarak kulağına dayadı.

"Ne var lan. Pazar, Pazar. Bir rahat ver de uyuyalım."

"O atarını sokarım senin bir tarafına."

"Furkan! Düzgün konuşun."

Telefonun diğer ucundan Derya Hanım'ın uyarıcı sesi yükseldiğinde konuyu anlaması çokta uzun sürmemişti. Akşam yemeğine çağırması için Furkan'ın kendisini aramasını istemişti.

"Ne var?"

"Çok meraklıyım sana sanki. Annem arattırdı."

"Tamam. Anladım. Akşam gelirim."

"Geri zekâlı zaten saat akşamın altısı hava karanlık... Neyin kafasını yaşıyorsun sen?"

"Hadi ya. O kadar uyumuş muyum ben?"

"Ver o telefonu bana Furkan."

Derya Hanım Furkan'ın elindeki telefonu kaparak, Alp'e seslendi.

"Alp."

"Efendim Derya Abla."

"Bir saate ışık hızıyla bizim evde oluyorsun. Gelirken yarın ki okul kıyafetlerini ve çantanı da unutma. Bu akşam burada kalacaksın."

"Ama Derya Abla..."

"Ne dediysem o. Yine içip sızarsın şimdi sen. Okula falan gidemezsin. Bari ilk günü gözümün önünde ol."

"İçmem. Valla. Söz."

"Ben anlamam. Bu akşam burada kalınacak. Derhal eşyalarını topla ve bize gel küçük prens."

"Tamam. Peki."

Derya Hanım telefonu oğluna verirken, mutfaktaki işleriyle ilgilenmeye devam etti. Bir yandan da Fulya'ya ve Ceren'e yardım etmesi için yapması gerekenleri söylüyordu. Furkan mutfaktan çıktığında, annesinin sesiyle bakışlarını havaya kaldırarak ofladı.

"Furkan."

"Efendim anne."

"Cansu'yu ara akşam bize gelsin."

"Neden sen aramıyorsun?"

"Görmüyor musun oğlum işim başımdan aşkın."

"Ben aramam."

Derya Hanım oğluna ciddi bir bakış attığında, Furkan kollarını ne demek istercesine iki yana açtı. Bakışlarını Ceren'e çevirerek konuştu.

"Tatlım ablanı arar mısın? Hemen gelsin."

"Ablam Elif'e gitti."

"Yani?"

"Yanisi Derya ablacım. Gelmez o. Kız kıza Elif'ler de takılır. Gecede geç döner."

"Olmaz öyle şey bu günlük bana emanetsiniz anne babanız iki gündür yurt dışında. Gece geç saate eve dönemez."

"Merak etme bir şey olmaz o çirkine."

Derya Hanım kaşlarını çatarak oğluna, baktı.

"Terlik geliyor Furkan."

"Bence sen ileri derecede miyopsun abi can."

"Ablam çirkin değil." Dedi Ceren düz bir ifadeyle.

OYUN BİTTİ 2 ✽ 3Where stories live. Discover now