🕊

733 83 64
                                    

------------------------
jung jaehyun || 010819
salı.

soyunma odasında oturuyorum, her zamanki gibi. bu, johnny ile aynı spor salonuna gitmemizin ilk yılı.

buraya sürekli gelmem garip gözükebilir, ama onu burada tişörtsüz görebiliyorum.

bunun zavallı kalbime ne yapabileceğini biliyor musunuz? beynim bir lapaya dönüyor ve dizlerim tutmuyor. bunu çoktan biliyorum.

bende büyük bir etki bıraktığını biliyorum.

ben orada otururken, bazı çocuklar şarkı söylemeye ve etrafta çılgınca dans etmeye başladı. johnny'nin onlardan birisi olduğunu görünce gülümsemeye başladım, mark'ın omuzlarına kollarını koymuştu ve bağırarak şarkı söylüyordu.

sesini komik çıkartmaya çalışsa bile, hâlâ harika bir sesi vardı.

johnny tişörtünü çıkarıp elinde sallamaya başladı, tişört elinden fırlayana kadar gülüyordu. ardından tişörtü uçtu, uçtu ve... bana çarptı. beyaz tişört bir anda kucağıma düştü.

hayran olduğum çocuğun bakışları bana döndü, diğerleri spor dalonuna geri dönerken o bana doğru geliyordu. johnny'nin bana yaklaştığını gördüğüm gibi midem bulanmaya başladı.

"hey, onu bana verebilir misin?" yüzünden hiç gitmeyen gülümsemesiyle sordu. tişörtü sıkıca tuttum ve biraz uzakta olan ona attım.

tabii ki başarısız oldum, utanarak yarı yolda kalan tişörte ulaşmaya çalıştım. ama johnny'nin de aynı şeyi yaptığını fark etmedim.

ikimiz de aynı anda tişörte uzandığımızda, ellerimiz bir saniyeliğine birbirine değdi ve kafalarımız hızlı bir şekilde birbirine çarptı. alnı kafama çarptığında hafif bir acı hissettim; ama o, ben yokmuşum gibi geri çekilmedi bile.

bu arada, tökezleyip arka tarafa düştüğümde ağzımdan acı bir inilti çıktı. johnny elinde tişörtünü tutuyordu, sonra düştüğümü fark etti.

bir dakikalığına, o beni fark etti.

kalkmama yardım etmek için elini uzattı. bu ani hareketiyle kalakaldım, yardımını istemediğim ya da utandığım için değil, korktuğum için.

korkuyordum.

artık var olduğumu biliyor. peki, bundan sonra ne olacak?

biraz tereddüt ettikten sonra elini tuttum ve tekrar ayağa kalkmak için kendimi yukarı doğru ittim. yüzündeki parlak gülümsemesi bana hiç yardımcı olmuyordu.

"hey, biliyorsun, bir süredir aynı okuldayız ama seninle daha önce hiç konuşmadım. adın ne?"

cidden, bunun olduğuna inanamıyorum. parmaklarımla oynamaya başladım. "ah, ben jaehyun." zar zor konuştum. yaşadığım mutluluğu gizlemek için elimden geleni yapıyordum.

"sonunda tanıştığımıza memnun oldum, jaehyun. ben johnny, ama sen bana youngho diyebilirsin."  tatlı bir şekilde gülümsediğinde, gülümsemesine hayran kaldım.

o... onu gerçek adıyla çağırmama izin mi veriyordu?

"gerçekten mi?"

angel::johnjaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin