angel::johnjae

💛

------------------------
jung jaehyun || 021919
salı.

johnny'yi bahçeye kadar takip ettim ve beni dehşete düşüren bir şey oldu, johnny çiçeklerin yanında banka oturmuş ağlıyordu. güzel bir çocuğun ağlaması için güzel bir yer.

beni görünce çok şaşırdı, özellikle de sessizce ona yaklaştığım için. dediğim gibi, bazen gerçekten olmadığımı düşünüyorum.

yanına oturdum, yanaklarından akan gözyaşlarıyla onu görmemden utanmıyordu.

onun ağladığını görmek beni üzse de, hâlâ bir sanat eserine bakıyor gibiydim.

"her şey yolunda mı, hyung?" yüzündeki birkaç gözyaşını sildikten sonra ellerini tekrar yüzüne koyup ağlamaya başladı. ona sarılmamak için kendimi durdurdum.

kırılmış bir sesle cevap verdi. "arkadaşımı utandırdığım için kendimi kötü hissediyorum. benden hoşlandığını bilmiyordum, bu yüzden çıkma teklifini şaka yaparak reddettim, ama şimdi benimle konuşmuyor."

"ten mi?"

bana baktı ve başını salladı, gözyaşları çenesinden aşağı düşüyordu. hiç düşünmeden, yanağından düşen bir gözyaşını sildim.

benim ani hareketime minnettar bir bakışla gülümsedi.

"onunla aynı duyguları hissetmemen senin hatan değil. aslında, ten de biraz bencillik etti." kendi fikrimi belirttim. "yani, bu konuda haklısın, ama o böyle düşünmüyor. eğer arkadaş kalmamızı istiyorsam, ondan özür dilemem gerekecek." johnny yanımızdaki çiçeklere bakarak iç çekti.

zihnime, şahit olduğum bu güzel anın bir fotoğrafını kaydettim. johnny güneş batarken çiçeklerle dolu alana bakıyordu. nefes kesici...

peki, johnny onunla flörf ederken ten'in ondan hoşlandığını nasıl anlamadı? "ten'i reddetmenin özel bir sebebi var mı?" diye sordum.

tekrar bana döndü. yanakları kızardı ve nedenini söyleyip söylememekte tereddütte kalmış gibi dudaklarını ısırdı.

"...aslında, başka birisine olan hislerim konusunda kafam karışık. biriyle yakınlaşmaya başladım ve o anlatabileceğimden daha tatlı birisi, güzel görünüşünden bahsetmiyorum bile."

johnny'nin birisini sevdiğini ve o kişinin ben olmadığımı bilmek acı vericiydi. "eğer sormamın sakıncası yoksa, o kim?"

kafasını hızla iki yana salladı ve utangaçlığını bana belli etmemek için elinden geleni yaptı.

elini omzuma koydu ve gülümsedi. "bu konu hakkında endişelenme, jaehyun." dedi kıkırdayarak.

gerçekten buna ihtimal veriyor muydu?

elbette bu konu hakkında endişelenecektim.